Pazartesi’nin çocuğu güzel yüzlüdür” dizeleriyle başlayan ünlü tekerleme, İngiltere merkezli yeni bir araştırmayla bilimsel mercek altına alındı. York Üniversitesi’nden bilim insanları, haftanın günlerine göre doğan çocukların kişilikleri ve yaşam yolları üzerindeki olası etkileri araştırdı.
DailyMail’de yer alan habere göre Yaklaşık 200 yıl önce, ilk kez 1836’da İngiliz yazar Anna-Eliza Bray’in Traditions of Devonshire adlı eserinde yayımlanan ve Monday’s Child adıyla bilinen bu anonim tekerleme, haftanın her günü için farklı karakter özellikleri atfeder. Örneğin pazartesi günü doğan çocukların “güzel yüzlü”, salı günü doğanların “zarif”, çarşamba günü doğanların ise “kederli” olduğuna inanılır.Ancak York Üniversitesi Eğitim Bölümü tarafından yürütülen ve Journal of Personality dergisinde yayımlanan araştırma, bu iddiaların bilimsel dayanağını sorguluyor. Araştırmacılar, İngiltere ve Galler’de yaşayan 1.100’den fazla ikiz ailesinden elde edilen 2.000’den fazla çocuğa ait verileri analiz etti. Çalışmada çocukların doğum günlerinin yanı sıra kişilik özellikleri, sosyal davranışları, çalışkanlıkları ve dış görünüşlerine dair değerlendirmeler karşılaştırıldı.Araştırmanın başındaki isim olan Prof. Dr. Sophie von Stumm, “Elde ettiğimiz veriler, bir çocuğun doğduğu günün ne kişilik üzerinde ne de dış görünüm veya başarı ihtimali üzerinde belirleyici bir etkisi olduğunu gösteriyor” dedi.Çalışma, çarşamba günü doğan çocukların diğer günlerde doğanlardan daha “kederli” olmadığı gibi, pazartesi doğanların da “güzel yüzlü” olma ihtimalinin daha yüksek olmadığını ortaya koydu. Bu tür kalıpların, çocuğun kendilik algısını etkileme potansiyeli olsa da, genetik, çevresel koşullar ve özellikle ailenin sosyoekonomik durumu gibi etkenler çok daha belirleyici.Araştırmada, çocukların “güzelliği” bağımsız kuruluşlarca beş farklı yaşta yapılan çekicilik derecelendirmeleriyle ölçüldü. Sosyal yönleri, “sevgi dolu ve verici” tanımıyla; çalışkanlıkları ise “geçimini sağlamak için çok çalışmak” ifadeleriyle eşleştirildi.Tekerlemeye dair analizler bunun, çocuklar ve ebeveynler üzerinde dolaylı etkiler yaratabileceğini de gösteriyor. Örneğin “zarafet dolu” olarak tanımlanan salı günü çocuklarının, bu tanıma uygun fiziksel aktivitelere yönlendirilmesi, gelişimlerini etkileyebilir. Ancak bu etkiler, tekerlemenin içeriğinden ziyade, ona yüklenen anlamlar ve ebeveynlerin bilinçli ya da bilinçsiz yönlendirmeleriyle şekilleniyor.Araştırmacılar, “Monday’s Child” gibi dizelerin çocuklarda dil ve aliterasyon becerilerini geliştirdiğini, bu nedenle eğitsel açıdan değerli olduklarını vurguluyor. Ancak kişilik şekillendirme gücüne sahip oldukları yönündeki düşüncelerin bilimsel zeminden yoksun olduğu da özellikle belirtiliyor.Prof. von Stumm, “Ebeveynlerin çocuklarını etiketleyen mesajlara karşı giderek daha hassaslaştığı bir dönemde, bu bulgular güven verici. Bu tekerlemeler zararsız bir eğlencedir; çocukların gelişimi üzerinde kalıcı bir etkisi bulunmamaktadır” dedi.Araştırma ekibi, ayrıca şiirin bazı bölümlerinin çoklu anlamlar taşıdığını, örneğin “daha gidecek çok yolu var” ifadesinin hem başarı potansiyeli hem de zorlu bir yol anlamına gelebileceğini de kabul ediyor. Ancak yine de, veriler bu tür anlam yüklemelerin çocuğun gelişimiyle doğrudan ilişkili olmadığını ortaya koyuyor.