DOLAR 41,9504 0,52%
EURO 48,9184 0,83%
ALTIN 5.726,53-1,65
BITCOIN 4477416-0.25811%
Lefkoşa
°

SABAHA KALAN SÜRE

  • HABERLER
  • SERVİS 1
  • SERVİS 3
  • FİNANSİF
  • İNTERAKTİF
  • HESAP
  • DİĞER

Beğeni beklentisinin psikolojik maliyeti | NTV Haber

Beğeni beklentisinin psikolojik maliyeti | NTV Haber

ABONE OL
18 Ekim 2025 10:08
Beğeni beklentisinin psikolojik maliyeti | NTV Haber
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Yapılan bilimsel çalışmalar sosyal medyanın insan psikolojisine olumsuz etkilerinin artık bir tahmin olmanın ötesine geçtiğini gösteriyor. Ülkemizde 2019 yılında lise, üniversite öğrencileri ile çalışan bireylerle yapılan bir çalışmada, bağımlılığı arttıkça anksiyete ve depresyon belirtilerinin de arttığı bulunmuştur. Bu araştırmada katılımcıların sosyal medyada geçirdikleri her ek dakikanın, psikolojik sorun yaşama riskini yükselttiği bulunmuş. Bu ve benzeri çalışmaların sonuçlarına bakılırsa sosyal medya bağımlılığı sadece “abartılı” bir alışkanlık değil, bir ruh sağlığı sorunu aynı zamanda.

SORUN NEDİR?

Sosyal medya platformları, özellikle Instagram, beğeni mekanizmasını bilerek tasarlamışlardır. Bu paradigma özellikle gençlerin paylaştıkları içerikle aldıkları beğeni sayısını kişisel değerlerinin bir göstergesi olarak algılamalarını sağlamaya dönüktür. Pittsburgh Üniversitesi’nde 1.787 genç yetişkin üzerinde yapılan araştırma bunu net biçimde ortaya koymuştur: Sosyal medyayı en sık kontrol edenlerde depresyon riski 2,7 kat daha yüksek, en uzun süre kullananlar da 1,7 kat daha fazla depresyona yatkınlık göstermektedir.

Facebook’un 2021’de sızdırılan iç araştırması da aynı sonuçları göstermektedir. İngiltere’de gençlerin yüzde 13’ü Instagram yüzünden kendilerini öldürme isteği duymuş, ABD’de yüzde 6’sı depresyon ve kaygıdan Instagram’ı sorumlu tutmuştur. Gençlerin neredeyse her üçüncüsü olumsuz beden algısı geliştirmişlerdir.

DÖNGÜ TUZAĞI: BEĞENİ REKABETİ

Beğeni beklentisinin psikolojik etkisi basit bir döngüyle başlar. Gençler paylaştıkları fotoğrafın aldığı beğeniyi bekleme ve kontrol etmeye başlarlar (araştırmalara göre kullanıcıları haftada ortalama 30 kez hesap kontrol etmektedir). Beğeni sayısı düşükse, bunu kişisel başarısızlık olarak algılarlar. Sonraki paylaşım için daha çok hazırlık yaparlar—filtreleme, düzenleme, mükemmelleştirme. Zamanla, sosyal medyada paylaştıkları “ideal versiyon” kendileri olduğunu düşünmeye başlarlar. Ama aldıkları beğeniler gerçek benliklerine gelmediğini fark ettiğinde, derin bir boşluk hissi ortaya çıkar.

GENÇ KIZLAR DAHA ÇOK ETKİLENİYOR

Araştırmalar, genç kızların genç erkeklerden çok daha fazla sosyal medya baskısı altında olduğuna işaret ediyor. Kızlar kendilerini arkadaşlarıyla daha sık karşılaştırmakta, filtrelenmiş kusursuz görüntüler yetersizlik hissini tetiklemektedir. 10-15 yaş arası günde bir saatten fazla Instagram kullanan kızlar, daha az kullananlardan daha düşük mutluluk düzeyine sahiptir. Ek olarak, olumsuz beden algısı yeme bozukluklarına yol açmaktadır ve bu sorunun covid küresel salgınında salgının süresi arttıkça ağırlaştığı bulunmuştur.

SİSTEM KASITLI OLARAK BÖYLE TASARLANMIŞTIR

Bu durum sadece gençlerin “zayıflığı” veya zaaflarına bağlı değildir. Sosyal medya platformları beğeni mekanizmasını kasıtlı olarak böyle tasarlamıştır. Çünkü kullanıcı katılımı arttıkça, reklam gelirleri artar, temel mantık: “Bir genci ne kadar çok beğeni almaya çekebilirsem, ne kadar sık kontrol ettirebilirsem, o kadar çok veri ve reklam imkânı elde ederim.” Platformların bu kâr modeli, maalesef gençlerin ruh sağlığı pahasına işlemektedir.

ÇÖZÜM YOLU

Uzmanları iki öneride bulunuyor. Birincisi, bilinçli kullanım: Paylaşım yaparken “neden paylaşıyorum?” sorusunu sormak, gereksiz, körü körüne beğeni beklentisinin farkında olmak. İkincisi ise az tüketmek, yani ekran zamanı kısıtlaması: Günlük 120 dakikayı (2 saat) geçmemek.

Ama asıl çözüm, platformların sorumluluğunu alması ve algoritmaları gençlerin ruh sağlığını göz önüne alarak tasarlamasıdır. Kær amaçlı platformların bunu kendiliğinden yapması zor olduğundan kamunun bu konuda inisiyatif alması gerekiyor. Milyonlarca genç, sistemin mağduru olarak değil, bilinç sahibi kullanıcı olarak yetiştirilmelidir. Şunu utmayalım aşırı beğeni beklentisinin psikolojik maliyeti sadece bireysel değil, toplumsal bir sorundur.

 

Yazıda bahsedilen araştırma Demirci, İ. (2019) Bergen sosyal medya bağımlılığı ölçeğinin Türkçeye uyarlanması, depresyon ve anksiyete belirtileriyle ilişkisinin değerlendirilmesi Anadolu Psikiyatri Dergisi, 20(1),15-22. http://dx.doi.org/10.5455/apd.41585)

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r