“Roma hamamlarını uzmanlar, arkeologlar, mimarlar, sanat tarihçileri elbette bilir. Yalnız vatandaşların da bilmesi gereken bir şey var; o da bilenlere danışmak. Bizim evlerimizin ömrü bir insan ömrüne eşit. Oysaki Roma yapıları yüzlerce hatta binlerce yıl dayanıyor. Böyle bir yapıyı nesiller boyunca kullanabilirsiniz. Bunun gerekçeleri var ve biliniyor aslında. Biz sadece gün yüzüne çıksın, bir hamam ortaya çıksın, vatandaş gelsin, taş duvarları falan görsün diye kazı yapmıyoruz. Elbette sergilemek ilk amaç gibi duruyor. Oysa buradaki kazılarda çalışan insanların büyük çoğunluğu genç öğrenciler ve ileride akademisyen olacaklar. Dolayısıyla A’dan Z’ye topografya, zemin, arazi, temel yapıları, taşıyıcı elemanlar, yapıların yükleri, hangi elemanlar ve malzeme kullanılmış, bütün bunları öğrenciye ders olarak uygulamalı anlatıyoruz.
Bu hamamın altyapısının temel özellikleri var. Mesela yapının kendi ağırlığı mevcut. Taşları, harçları var ama bir de bunun üzerine rezervuarda olduğu gibi su bindiriyorsunuz. Tonlarca yük su biniyor. Dolayısıyla su yapıyı tahrip eder. Bir taraftan da ateş ile ısıtıyorsunuz ve iki zıt bir arada. Yapının tahrip olması kaçınılmaz. Hem yükü taşıması hem de hamama rahat aktarılması için su deposunun altına tonozlu bir koridor inşa edilmiş. Yani bu sistem hem Smintheion’da bir ilk hem de diğer benim çalıştığım veya gördüğüm, araştırdığım bu zamana kadar ki hiçbir hamamda veya su deposunda olmayan bir alt yapı tasarımı mevcut. Smintheion’da daha önce kazdığımız hamamlar da sıra dışıydı. Bu da aynı ve ünik bir eser. Henüz başlamadığımız halde hamama su veren su deposunun mimarisi bile bize, burada yeni mimarlara, mühendislere, öğrencilere ve özellikle halka ders verecek kadar bilgi içeriyor. Yani bu bin 700 yıllık yapı, hala ayakta. Böyle bakıldığı zaman Roma çağının yapıları günümüzden çok çok daha sağlam ve örnek alınması gerekir.”