admin

admin

24 Nisan 2024 Çarşamba

Amcaoğlu,TC Ticaret Bakanı Bolat ve TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz ile görüştü.. Görüşmelerde iki ülke arasında ticaret ve yatırım alanlarında istişarelerde bulunuldu, önemli kararlar alındı

Amcaoğlu,TC Ticaret Bakanı Bolat ve TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz ile görüştü.. Görüşmelerde iki ülke arasında ticaret ve yatırım alanlarında istişarelerde bulunuldu, önemli kararlar alındı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu, Ankara’da temaslarda bulundu. Bakan Amcaoğlu ilk temasını Türkiye Ticaret Bakanı Ömer Bolat’la gerçekleştirdi.

Amcaoğlu, Bakan Bolat ve ekibiyle, ülkenin e-ticareti ile kıyı ticareti kapsamında yapmış olduğu yıllık ihracatı tekrardan değerlendirme, bu konudaki gümrüklerdeki uygulamaları tekrardan bir noktaya getirebilmekle alakalı görüşmeleri yapma şansı elde ettiklerini aktardı..

Amcaoğlu, küçük bir ada ülkesi ekonomisinin de ihtiyaçları doğrultusunda hem mevzuat hem de altyapılarda yapılması gerekenler var olduğuna dikkati çekti.

Amcaoğlu konuşmasında, “Örneğin Girne ve Mağusa Ticaret limanındaki x-ray cihazları ve gümrük otomasyonunun birlikte çalışabilmesini, hem altyapısının tamamlanmasıyla ilgili hem de e-ticaretin daha büyük hacimlere ulaşması Türkiye ile birlikte yapılan protokoller gereği, kıyı ticaretinin tekrardan daha da büyütülmesiyle 60 milyon dolar üzerine çıkarılabilmesinin koşullarını konuşma şansı elde ettik” ifadelerine yer verdi.

Bakan Amcaoğlu, özellikle gümrüklerdeki yapılanmayı yerinde görmek, ticaretle alakalı atılması gereken adımları sahada takip edebilmesi için Bakan Bolat’ın adayı ziyaret etmesinin söz konusu olduğunu söyledi.

Amcaoğlu, “İhtiyaca göre e-ticaret kapsamındaki uluslararası kargoculukla alakalı yapılması gerekenleri bir kez daha gözden geçireceklerini, 20 Temmuz’da Mağusa ve Girne Ticaret Limanları’na konuşlandırılacak x-ray cihazlarının açılışını yaparak, kayıt dışılığı önlemek adına yapılması gerekenleri konuştuk” dedi.

Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu, Türkiye temasları çerçevesinde, Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile de görüştü..

Amcaoğlu ve Yılmaz görüşmesinde, kalkınma planlarının çok kısa sürede tamamlanacağı ve ekonomi ve enerji bakanlığının, başta enerji yasaları olmak üzere, Enerji Dairesi Üst Kurulu, devamında da enerji verimliliği, elektrikli şarj yasasıyla alakalı düşünceler paylaşıldı.

Özellikle enerji başlığındaki mevzuatı ve projenin nasıl şekilleneceğini hep birlikte konuşma şansı elde ettiklerini ifade eden Amcaoğlu, organize sanayi bölgelerinin hangi noktada olduğunu konuştuklarını söyledi.

Daha iyisini yapabilmek ve milli geliri artırmak ve insanları hak ettiği yaşam seviyesine ulaştırmanın en büyük hedefleri olduğuna dikkati çeken Bakan Amcaoğlu, ellerinden gelen her türlü gayreti ortaya koyduklarını belirtti.

Amcaoğlu, “Maksimum 2030 yılında bütün projelerin tamamlanma aşamasına geleceğini, ülkenin yeşil enerjiyle yaşayan turizmin geliştiren yüksek öğretimde kaliteye ulaşan bir ülke haline gelebileceğini ifade etti.




Source link

Devamını Oku

Annan Planı referandumunun 20’nci yılı… Cumhurbaşkanı Tatar: Kıbrıs Türkü’ne yapılan büyük bir haksızlıktır

Annan Planı referandumunun 20’nci yılı… Cumhurbaşkanı Tatar: Kıbrıs Türkü’ne yapılan büyük bir haksızlıktır
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Annan Planı Referandumu’nun 20’nci yıl dönümünde, Kıbrıs Türk halkına yapılan haksızlıkların çok daha net şekilde görüldüğünü belirterek, “halkın tüm bu yaşananlardan dersini almış olduğunu” kaydetti.

Tatar, Kıbrıs’ta iki ayrı halk, iki ayrı demokrasi ve iki ayrı devlet olduğuna işaret ederek, iki eyalet devleti öngören Annan Planı’nın artık çok geride kaldığını belirtti.

Şu anda bu referandumu “kaçırılan fırsat” olarak değerlendirenlere tepki gösteren Cumhurbaşkanı Tatar, gündemin artık bu olmadığını, gündemin milli siyaset ve Doğu Akdeniz’de elde edilebilecek kazanımlar olduğunu ifade etti.

Geçen 20 yılda, tüm haksızlıklara rağmen Kıbrıs Türkü’nün bu topraklara daha da sarıldığını, KKTC’nin daha da güçlendiğini vurgulayan Tatar, “Artık bunun geri dönüşü yoktur. Tekrar bir Annan Planı gündeme gelirse, halkın cevabı hayır olacaktır.” dedi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Annan Planı referandumunun 20’nci yıl dönümünde TAK muhabirinin soruları yanıtladı.

Tatar, değerlendirmesinde, Kıbrıs Türk halkının geleceğini egemenliğinde, eşit uluslararası statüsünde ve kendi devletinin güçlendirilmesinde gördüğünü vurguladı.

– “20 yılın ardından ambargo ve izolasyonlar devam ediyor”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 24 Nisan 2004 tarihinde yapılan referandumun yıl dönümüne dair yaptığı değerlendirmede, Kıbrıs Türkü’ne yapılan haksızlıkların 20 yılın ardından çok daha net bir şekilde görüldüğünü kaydederek, verilen tüm sözlere rağmen ambargo ve izolasyonların acımasızca uygulanmaya devam edildiğine işaret etti.

“Yeter ki siz ‘evet’ deyin, karşı taraf ‘hayır’ dese bile size yolu açacağız; ambargoları kaldıracağız” şeklinde Güvenlik Konseyi’nin “samimi olmayan” vaatlerini hatırlatan Tatar, “Kıbrıs Türkü’nün bu kurumlara karşı tüm güvenini yitirdiği ve artık yaşananlardan ders aldığını” kaydetti.

“Annan Planı Kıbrıs Türkü’ne yapılan büyük bir haksızlıktır. ‘Evet’ diyen halk cezalandırılmıştır. ‘Hayır’ diyen ise mükafatlandırılmıştır. Avrupa Birliği ‘Biz Birliğe sorun ithal etmeyiz’ anlayışına rağmen, ihtilaflı olan Kıbrıs’ı alma yoluna gitmiştir.” diyen Tatar, Kıbrıs Türkü’ne yapılan haksızlıkların 20 yıldan sonra bile devam ediyor olmasını “Kıbrıs Türkü’ne ihanet” olarak nitelendirdi.

Bunun yanında Annan Planı’nın müzakere tarihinde ilk kez referanduma gidilmesi açısından bir dönüm noktası olduğunu kaydeden Tatar, bu referandumun, bugün ortaya konulan vizyonun en görünür uygulamalarından biri olduğunu belirterek, oylamaların tarafların egemenliklerini icra ettikleri sınırlar içerisinde, kendi devletlerinde ayrı ayrı ve eşzamanlı yapıldığını hatırlattı.

Referandumdan 20 yıl sonra bazı çevreler tarafından dile getirilen “izlenilen yolun doğru yol olmadığı”, ”bu şekilde tanınmanın sağlanamayacağı”, “Kıbrıs Türkü’nün bir anlaşamaya mahkum olduğu”, “kaçırılan fırsat” gibi ifadelere tepki gösteren Tatar, “Kaçırılan fırsat diye bir şey yok. Rum ‘hayır’ dedi çünkü seni ortak, eşiti olarak görmüyor. Rum, ‘hayır’ diyor çünkü uzun vadede bir siyasete oynuyor.” dedi ve 20 yılın ardından bu politikanın tutmadığının görüldüğünü belirtti.

“Dolayısıyla meseleyi heyecan yapıp, bu yönde halka yanlış mesajlar vermek Kıbrıs Türkü’ne yapılan büyük bir haksızlıktır.” şeklinde konuşan Tatar, şu andaki ihtiyacın birlik ve beraberlik olduğuna dikkat çekti.

– “Kıbrıs Türkü’nün zamanla yok olacağı bir siyaset asla milli siyaset olamaz”

Kıbrıs’ta iki ayrı halk, iki ayrı demokrasi ve iki ayrı devletin olduğunu kaydeden Tatar, iki eyalet devleti öngören Annan Planı’nın artık çok geride kaldığını belirtti, Rum hakimiyetinde olacak bir devlet sistemi içerisinde, Kıbrıs Türkü’nün zamanla yok olacağı bir siyasetin asla milli bir siyaset olamayacağını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Tatar, “Gündem artık Annan Planı değil. Gündem değişmiştir, gündem milli siyasettir” diyerek, ele alınması gerekenin Türkiye ile Doğu Akdeniz’de ulusal çıkar ve menfaatlerin nasıl geleceğe taşınabileceği, elde edilen kazanımların daha somut olarak nasıl değerlendirebileceği olması gerektiğini söyledi; “Tüm bu nedenlerle yol iki devlet. Adada, iki devletin işbirliğiyle bir anlaşma olabilir. Komşuluk ilişkileriyle gayet güzel bu adada refah ve mutluluk devam ettirilebilir.” şeklinde konuştu.

5 Nisan’da Birlemiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’le yaptığı görüşmede de ifade edildiği gibi, Birleşmiş Milletlerin tarafları hep iyi niyet çerçevesinde anlaştırma çabası içerisinde olduğuna işaret eden Tatar, Kıbrıs Türkü üzerinde “yarın masaya oturularak meselenin halledilmesi” gibi baskı olmadığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Tatar, son 20 yılda, tüm haksızlıklara rağmen Kıbrıs Türkü’nün bu topraklara daha da sarıldığını, KKTC’nin daha da güçlendiğini vurgulayarak, bunun rakamlardan, ülkenin turizm, eğitim, tarım, inşaat, hizmet sektörlerinden, ülkesine geri dönüp hayat kuran Kıbrıs Türklerinden anlaşılabileceğini söyledi.

“Şimdi referandum üzerinden 20 yıl geçti. Artık bunun geri dönüşü yoktur. Tekrar bir Annan Planı gündeme gelirse, halkın cevabı hayır olacaktır.” diyen Tatar, o zamanın şartlarında yüzde 65 “evet”, yüzde 35 “hayır” şeklinde çıkan sonucun, bu kadar yaşanmışlıktan sonra tam tersi şeklinde olacağını söyledi.

– “Geriye bakmak yok. Biz önümüze bakacağız”

Güney’de son yıllarda gittikçe artan milliyetçiliğe, radikal ve uç unsurların güç kazandığına da işaret eden Tatar, aynı şekilde, bir halkoylamasında o taraftan da “hayır” diyecek insan sayısının artmış olduğunu, Kıbrıs Türk halkıyla ortaklık ve eşitlik temelinde bir geleceğe sıcak bakılmadığını söyledi.

Tatar, bugün Rum tarafının ambargo ve izolasyonların devamı için uğraşmalarına ek olarak, Azerbaycan’dan alınan görüşme teklifine bile tahammül edemediklerini, bu görüşmeyi engellemek için uğraştıklarını belirterek, esas korkularının dünyanın artık bu haksızlığa daha ne kadar seyirci kalacağı yönünde olduğunu vurguladı.

Annan Planı’ndan “çok daha vahim” bir durumla 2017’de Crans Montana sürecinde karşı karşıya kalındığını da söyleyen Tatar, o süreçte ortaya çıkacak bir anlaşma ile Türkiye’nin garantörlüğü ve Türk askerinin varlığının tartışılır durumda olabileceğini kaydetti ve şunları söyledi:

“Dolayısıyla bu tehlike atlatıldıktan sonra ve Kıbrıs Türk halkı yeni bir siyaset bulduktan sonra, artık geriye dönüş yok. Geriye bakmak yok. Biz önümüze bakacağız. Önümüze bakarken de dünyaya bakacağız. Ülkede günlük sıkıntılarımız olabilir. Ancak bunlar hep geçici meselelerdir. Esas olan devlettir. Esas olan halkın egemenliğidir, buralarda bağımsız, özgür, barış ve huzur içerisinde yaşayabilmektir”.

– “Biz Kıbrıs Türkü’nün geleceğini tehlikeye atamayız”

Bu süreçte Türkiye Cumhuriyeti’nin Kıbrıs Türk halkına ve yürütülen siyasete verdiği öneminin de altını çizen Tatar, “Türkiye Cumhuriyeti ana vatandır. Mutlak surette garantörlük hakkıyla taraftır. Kıbrıs Türkü hiçbir zaman yalnız olmamıştır. Kıbrıs Türkü Türkiye ile bir güç olmuş ve söz sahibi olmuştur. Dolayısıyla Türkiye’nin tam destek verdiği bir siyaseti kimse hafife alamaz.” diye konuştu.

Türkiye’nin garantörlüğü ve Türk askerinin varlığının Kıbrıs Türkü için bir anlaşmada vazgeçilmez olduğuna işaret eden Tatar, “Bu çerçevede bir anlaşmaya biz varız. Garantörlüğün son bulması, askerin çekilmesi bizi 1960 öncesine götürür. Böyle bir yanlışın geri dönüşü de olamaz. Biz Kıbrıs Türkü’nün geleceğini tehlikeye atamayız.” ifadelerini kullandı.

Tatar, son olarak, BM Genel Sekreterinin Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar’ın Kıbrıs’ta ortak bir zemin olup olmadığını araştırmak üzere görevlendirildiğini hatırlatarak, son zamanlarda farklı ülkeler için “iki devlet” anlayışının hakim olduğuna dikkat çekti, federasyonların başarısızlığının görüldüğünü belirtti.

Cumhurbaşkanı Tatar, sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Kıbrıs Adasında Rum liderliğinin rızasına tabi kılınacak bir geleceği kabul etmiyoruz. Kıbrıs Türk Halkı geleceğini egemenliğinde, eşit uluslararası statüsünde ve kendi devletinin güçlendirilmesinde görmektedir ve buna yönelik çalışmalarımız da kararlılıkla devam edecektir.”




Source link

Devamını Oku

2024 Fiyat İstikrar Fonu Emirnamesi yayımlandı

2024 Fiyat İstikrar Fonu Emirnamesi yayımlandı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bakanlar Kurulu, 2024 Fiyat İstikrar Fonu (Akaryakıt, Tarımsal Ürün ve Tüketim Maddeleri) (Fona Yatırılacak Miktarlar) (Değişiklik) Emirnamesi’ni onayladı.

Emirname bugün Resmi Gazete’de yayımlandı. Buna göre, emirname yarından başlayarak yürürlüğe girecek.




Source link

Devamını Oku

Gazimağusa Belediyesi mezbahası 29 Nisan- 3 Mayıs arası hizmete kapalı

Gazimağusa Belediyesi mezbahası 29 Nisan- 3 Mayıs arası hizmete kapalı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı Veteriner Dairesi ile Gazimağusa Belediyesi iş birliğinde gerçekleştirilecek çevre düzenlemesi kapsamında Gazimağusa Belediyesi mezbahası 29 Nisan-3 Mayıs tarihleri arasında hizmete kapalı olacak.

Bakanlıktan verilen bilgiye göre, Gazimağusa Belediyesi mezbahasında kesim yapan kasapların bu süre içerisinde Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı’nın yönlendireceği mezbahalarda kesim yapması gerekiyor.




Source link

Devamını Oku

Meclis Başkanı Töre Annan Planı’nın yıl dönümü dolayısıyla açıklama yaptı

Meclis Başkanı Töre Annan Planı’nın yıl dönümü dolayısıyla açıklama yaptı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Meclis Başkanı Zorlu Töre Annan Planı’nın Yıldönümü dolayısıyla açıklama yaptı.

Meclisten yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Kıbrıs Türk halkı olarak en büyük gücümüz kendi milli, bağımsız devletimize sahip olmaktır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne sahip çıkmak ve yaşatmak şehitlerimize ve bizden sonraki nesillere; gençlerimize ve çocuklarımıza olan borcumuzdur.

Annan Planı’nın bazı hükümleri “baldıran zehri” kadar tehlikeliydi. Şayet Annan Planı’na Rumlar da ‘evet’ demiş olsalardı, Maraş, Güney Mesarya’nın yüzde 80’i, Karpaz’da 4 yerleşim birimi, Güzelyurt, Alayköy, Haspolat, Çamlıbel, Gemikonağı, Yedidalga, Denizli, Yeşilırmak, eski Erenköy ve deniz kıyıları da dahil olmak üzere otuzdan fazla yerleşim birimi Rumlara verilecekti ve Kıbrıs Türk halkının bu bağlamda çok ciddi kayıpları olacaktı.

Öte yandan Rumların Annan Planı Referandumu’nda ‘hayır’ oyu kullanmaları akabinde geçen yirmi yılda bir kez daha görüldü ki, Kıbrıs Türk halkı için Kıbrıs sorununun federasyon yolu ile çözümü asla gerçekçi bir hedef olamaz. Rumların açıkça ‘hayır’ oyu kullanmalarına rağmen, federasyon tezi üzerinde müzakereler denenmeye devam etmiş ve yine Rum tarafının olumsuz tavrı yüzünden süreç hüsranla sonuçlanmıştır. Buradan hareketle, artık müzakereye konu siyasi zeminin federasyon olmadığı ve gerçekçi bir zemine ihtiyaç duyulduğu aşikardır. Bu zemin de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin varlığını, devamını ve haklarını yok saymayacak iki egemen eşit devlet ve uluslararası eşit statüde yürütülecek bir süreçtir.

Ancak adilane olmayan bir anlaşma uğruna vatanımızdan ve ulusal egemenliğimizden vazgeçmemiz asla mümkün değildir.

Elbette Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin varlığının ve ulusal egemenliğinin sonsuz güvencesi Anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti’dir. Türkiye Cumhuriyeti’nin her daim Kıbrıs Türk halkının yanında olması bizler için hayati öneme sahiptir. Bizler Anavatanımız Türkiye ile birlik ve beraberlik içerisinde Cumhuriyetimize ve Türk ordusuna sahip çıkmaya devam edeceğiz.”




Source link

Devamını Oku

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.