admin

admin

02 Mart 2025 Pazar

KHYD Başkanı Ayşe Kanlıada: Erken Teşhis hayat kurtarır

KHYD Başkanı Ayşe Kanlıada: Erken Teşhis hayat kurtarır
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Kanser Hastalarına Yardım Derneği (KHYD) Başkanı Ayşe Kanlıada, kanser hastalığında erken teşhisin hayat kurtardığını vurguladı.

“1-31 Mart Prostat Kanseri Farkındalık ve Bilinçlendirme Ayı” dolayısıyla Dernek binasında basın toplantısı düzenleyen KHYD Başkanı Ayşe Kanlıada, kanser hastalığının, tüm dünyada giderek artış gösteren, tüm dünyada olduğu gibi ülkede de sıklıkla görülen, 40’lı ve üzeri yaş grubundan insanları tehdit eden, önemli bir sağlık problemi haline geldiğini kaydetti.

Hastalıkla başarılı bir şekilde mücadele edebilmek adına, toplum bireylerinin kanser hastalığının erken tanısı ve korunması konularında farkındalığının yaratılması ve bilinçlendirilmesi gerektiğine dikkat çeken Kanlıada, kanser hastalığının, sadece kişiyi değil, aileleri, toplumları, devletleri ve ülkeleri de önemli derecede etkisi altında tutabilen, insanların yaşamını önemli derecede etkileyen bir hastalık olduğunu belirtti.

‘Ulusal Kanser Kontrol Programları’nın devlet çatısı altında oluşturularak kesintisiz ve bilimsel bir şekilde yürütülerek, kanserle mücadeledeki önemini vurgulayan Kanlıada, “uzun sürede gelişen ve oldukça sessiz davranan bir kanser türü olan prostat kanserinin erken tanısı, bu kanser türüne özgü tarama yöntemi ile erken tespit edilebilen, tespit edildiği takdirde de tedavisi ile sağlıklı bir yaşama kavuşma şansı yüksek olan bir kanser türüdür.” şeklinde konuştu.

Kanser verilerinde, diğer kanser türlerinde olduğu gibi prostat kanserinin oluşumunda rol oynayan kesin nedenlerin tam olarak bilinmediğini söyleyen Kanlıada, Kanser Hastalarına Yardım Derneği olarak, mart ayının “Prostat Kanseri Farkındalık ve Bilinçlendirme Ayı” olması nedeniyle erkekler arasında sıklıkla görülen bu kanser türünün, erken tanısının mümkün, tedavi şansının yüksek olduğunu belirtti ve özellikle erkeklerin hastalık konusunda bilinçlenmesinin önemine dikkat çekti.

– Mart ayı boyunca ‘PSA Test Taraması’ yapılacak

“Prostat Kanseri Farkındalık Ayı” dolayısıyla 1-31 Mart tarihleri arasında ada genelinde belirledikleri merkez yerlerde ‘PSA Test Taraması’ yapılacağını duyuran Kanlıada, bu taramalara mutlaka katılım gösterilmesi gerektiğini vurguladı.

Kanlıada, Prostat Kanseri Farkındalık Ayı taramaları için Yakın Doğu Üniversitesi ve Laboratuvarlar Birliği ile yapılan görüşmeler neticesinde Lefkoşa’da Prolab Tıbbı Tahlil Laboratuvarı; Referans Laboratuvarı, Girne’de Erduran Laboratuvarı, Mağusa ve Güzelyurt’ta Yöntem Laboratuvarının hizmet vereceğini kaydetti.

Kanlıada ayrıca, Yakın Doğu Üniversitesi gezici aracı ile kan alımı yapılacağını belirtti.

Derneğin etkinliğine 3 Mart Pazartesi günü saat 10.30’da Cumhurbaşkanlığı’ndan başlayacağını dile getiren Kanlıada, tarama programını paylaştı.

Programa göre taramalar, 3 Mart Pazartesi saat 9.30-11.00 arasında Meclis Binası; 5 Mart Çarşamba saat 10.00-12.00 arasında Girne Pazarı; 6 Mart Perşembe saat 10.00-12.00 arasında Mağusa Pazarı; 7 Mart Cuma günü saat 10.00-12.00 arasında İskele Pazarı; 9 Mart Pazar günü saat 10.00-12.00 arasında Lefkoşa Pazarı’nda olacak.

Devamını Oku

Dr. Aşıcıoğlu vurguladı:Güçlü bir bağışıklık için düzenli bir hayat tarzı önemli

Dr. Aşıcıoğlu vurguladı:Güçlü bir bağışıklık için düzenli bir hayat tarzı önemli
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Dahiliye Uzmanı Dr. Özge Vural Aşıcıoğlu, güçlü bir bağışıklık için dengeli beslenme, bol su tüketimi, fiziksel aktivite ve kaliteli bir uykunun önemine dikkat çekti.

Sadece kış mevsiminde değil, her mevsimin kendine özgü hastalıkları ve sorunları olduğunu kaydeden Aşıcıoğlu, bu nedenle güçlü bir bağışıklık için düzenli bir hayat tarzının önemli olduğunu belirtti.

Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) konuşan Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Özge Vural Aşıcıoğlu, hayatımızın tüm dönemlerinde vücudumuzu güçlendirmek için birtakım önlemler almamız gerektiğini söyledi.

Özellikle bazı risk grupları bulunduğunu ve bu gruptakilerin hastalıklara karşı daha hassas olmaları gerektiğini de belirten Aşıcıoğlu, bebek, çocuk, yaşlı ve kronik hastalığı bulunanlar için güçlü bir bağışıklığın çok daha önemli olduğunu dile getirdi.

– “Ev beslenmesi bizim için olmazsa olmaz”

Her yaş grubunun kendi dönemine ait bir beslenme şekli ve tarzı bulunduğunu, bebeklerin ya da yaşlıların farklı beslenmesi gerektiğini aktaran Aşıcıoğlu, şöyle devam etti:

“Kabaca söylersek meyve ve sebze tüketimimizin artması gerekiyor. Sağlıklı yiyeceklerin artması gerekiyor, yani dışarıdan alınan fast food dediğimiz ve nereden geldiği belli olmayan yağlarla pişirilen bu gıdalardan uzak durmalıyız. Mümkün olduğu kadar doğal beslenmeye özen göstermeliyiz. Ev beslenmesi bizim için olmazsa olmaz. Çünkü ev beslenmesinde etin, sebzenin, yağın nereden geldiği bellidir.”

– “Uyku saatleri kadar uykunun kalitesi de önemli”

Aşıcıoğlu, güçlü bir bağışıklıkta uyku düzeninin de önemli olduğunu ekleyerek, vücuttaki hormonların bir ritimle salgılandıklarını ve bunun da uyku düzeniyle yakından ilişkili olduğunu söyledi.

“Hormon demek, sağlık demek.” diyen Aşıcıoğlu, hormonları düzenli hale getirmek için uyku düzeninin de doğru olması gerektiğini belirtti.

Uyku saatinin de tıpkı beslenme gibi farklı yaş gruplarına göre değiştiğini dile getiren Aşıcıoğlu, bebeklerde uyku saatinin daha fazla olduğunu, çünkü büyüme hormonunun uyku sırasında salındığını ancak erişkin yaşlara geçtikçe bu saatin biraz daha azaldığını kaydetti.

Aşıcıoğlu, belirli uyku saatleri kadar uykunun kalitesinin de önemli olduğunu dile getirerek, hangi ortamda uyunduğunun önemli olduğunu; “sessiz, sakin, huzurlu, stresten uzakta uyumak” gerektiğini aktardı.

– “Su…değerini bilmediğimiz bir mücevherimiz”

Hayatın ana maddesinin su olduğunu da belirten Aşıcıoğlu, sunun hayatımızın her döneminde yer alması gerektiğinin altını çizdi.

Havaların soğuk olmasına bağlı olarak birçok kişide su tüketiminin azaldığına dikkat çeken Aşıcıoğlu, “Su bizim mücevherimiz. Değerini bilmediğimiz bir mücevherimiz.” şeklinde konuştu.

Yazın havaların sıcak olmasına bağlı olarak vücudumuzun alarm verdiğini, bu nedenle de bol miktarda su tüketildiğini söyleyen Aşıcıoğlu, kış mevsiminde ise su kaybının daha az olması nedeniyle vücut sisteminin daha az alarm verdiğini, dolayısıyla az su tüketildiğini kaydetti.

Aşıcıoğlu, suyun aynı zamanda enfeksiyona yakalanma riskinin azaltılmasında, enfeksiyonların geçirilmesinde, yaşlanmayı önlemede ve vücudun hücresel bazda gelişiminde kullanıldığını da belirterek, kişilerin susamasa bile su içmeyi alışkanlık haline getirmesi gerektiğini söyledi.

– “Spor bizi stresten uzak tutar”

Özge Aşıcıoğlu, fiziksel aktivitenin hastalıkları engellemede birincil sırada yer aldığını da kaydederek, “Özellikle bizim ülkemiz gibi, kardiyovasküler hastalıkların birinci, diyabet, hipertansiyon gibi kronik hastalıkların ise ön sıralarda yer aldığı ülkelerde fiziksel aktivite olmazsa olmazdır.” dedi.

Tek başına diyet veya sadece sigarayı bırakmakla güçlü bir bağışıklığa sahip olunamayacağını belirten Aşıcıoğlu, fiziksel aktivitenin mutlaka hayatımızda olması gerektiğini, çünkü sporun bizleri stresten uzak tuttuğunu, kalp ritmini arttırdığını, kas kontraksiyonunu arttırarak kalori yakımını desteklediğini, bu sayede hem kilo almayı engellediğini hem de vücudun sağlıklı bir şekilde çalışmasını sağladığını kaydetti.

Aşıcıoğlu, spora gidilememesi durumunda yürüyüş yapılabileceği hatırlatmasında da bulunarak, son yıllarda belediyelerin yürüyüş yolları ya da parklar yaptığını ve bu gibi alanlarda düzenli olarak yürünebileceğini, spor yapılabileceğini hatırlattı.

– “Güneşli bir ülke olmamıza rağmen D vitamini eksikliği yaşanıyor”

D vitamininin güçlü bir bağışıklık için gerekli olduğunu da aktaran Aşıcıoğlu, bu vitaminin güneş’ten alındığını ancak bol güneş gören bir ülkede olmamıza rağmen yine de D vitamini eksikliği yaşandığına dikkat çekti.

Aşıcıoğlu, D vitamininin güneşin en fazla etkileniminin olduğu saatlerde güneşe maruz kalarak alınabildiğini, ancak havaların soğuk olması nedeniyle kapalı giyinildiğini ve güneş ışını alınmadığını söyledi.

Yazın nispeten daha açık giyinildiğini ancak bu sefer de direkt olan güneş ışınlarından korumak zorunda olduğumuz, dolayısıyla güneşin en fazla etkileniminin olduğu saatlerde dışarıya çıkmadığımızı ya da dışarıya çıksak bile güneş kremi kullandığımızı aktaran Aşıcıoğlu, “Güneş kremi sürüyoruz. Çünkü güneşin zararlı etkilerinden mutlaka kendimizi korumalıyız. Bu durum vücudumuza gelen güneş ışığını engelliyor. Çözüm ise düzenli aralıklarla D vitamini düzeyimizi kontrol ettirmek ve uzmanın uygun görmesi durumunda belli doz ve sürelerde D vitamini kullanmak.” dedi.

Alınan D vitaminleri yanı sıra son yıllarda takviye olarak kişilerin reçetesiz olarak aldığı multivitaminler hakkında da bilgi veren Aşıcıoğlu, bu tür vitaminlerin kullanılması öncesinde mutlaka bir kan tetkiki yaptırılması tavsiyesinde bulundu.

Devamını Oku

Usta müzisyen Edip Akbayram 75 yaşında hayatını kaybetti

Usta müzisyen Edip Akbayram 75 yaşında hayatını kaybetti
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Sanat dünyası önemli bir değerini daha yitirdi.

Türkiye’nin sevilen sanatçılarından Edip Akbayram 75 yaşında hayatını kaybetti.

Edip Akbayram geçirdiği zatürre hastalığı sonrasında kaldırıldığı hastanede iç kanama sonucu yoğun bakımda tedavi altına alınmıştı.

4 Ocak’tan bu yana tedavi gören sanatçı, çoklu organ yetmezliğinden bugün saat 18.30.’da hayatını kaybetti.

Devamını Oku

Yüksek Mimar Osman Saner ‘Baykal Tüneli’ni BRT’ye anlattı

Yüksek Mimar Osman Saner  ‘Baykal Tüneli’ni  BRT’ye anlattı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Baykallıların 20 Temmuz 1974 gecesi hendekten Kale içine geçmek için kullandıkları tarihi ‘Baykal Tüneli’ günümüzde hala gizemli güncelliğini koruyor.

Dr.Burhan Nalbantoğlu’nun öngörüsüyle ‘Baykal Tüneli’, Baykal bölüğündeki mücahitlerin yardımıyla 4 aylık bir sürede gizli bir şekilde hayata geçirildi.

Günümüzde belgeseli yapılan ve müzeleştirilip turizme kazandırılması amaçlanan ‘Baykal Tüneli’ hakkında merak edilenleri dönemin yüksek mimarı Osman Saner BRT’ye anlattı.




Source link

Devamını Oku

“Cinnet Mevsimi” adlı belgeselin gösterimi 4 Mart Salı akşamı yapılacak

“Cinnet Mevsimi” adlı belgeselin gösterimi 4 Mart Salı akşamı yapılacak
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Turizm ve Folklor Araştırmaları Derneği (TUFAD), madde bağımlılığına dikkat çekmek ve mücadele için “Cinnet Mevsimi” adlı belgesele ev sahipliği yapacak.

Turizm ve Folklor Araştırmaları Derneği organizasyonu ile 2015 yılında uyuşturucu tacirlerinin kurbanı olan ve genç yaşta hayatını kaybeden Arda Erkan anısına çekilen belgeselin gösterimi, 4 Mart Salı saat 19.30’da TUFAD lokalinde yapılacak.

Arda Erkan’ın anne ve babası tarafından, TUFAD’ın katkılarıyla hazırlanan “Cinnet Mevsimi” adlı belgesel, madde kullanımının kişide yarattığı fizyolojik, psikolojik ve sosyal alanlardaki etkilerine dikkat çekmesi yönünde farkındalık yaratmayı amaçlıyor.

Belgesel gösterimi için Arda Erkan’ın doğum günü haftasına denk gelen zaman planlandı.

Devamını Oku

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.