Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni anayasa çalışmaları konusunda 11 kişiyi görevlendirdiğini belirerek, “Önümüzdeki günlerde inşallah bu çalışmaları başlatacaklar. Vesayetçi izlerden arınmış, demokratik meşruiyeti güçlendirecek, hak ve özgürlükleri güvence altına alacak bir metin olsun istiyoruz.” dedi.
Erdoğan, yeni anayasayla ilgili “Vesayetçi izlerden arınmış, demokratik meşruiyeti güçlendirecek, hak ve özgürlükleri güvence altına alacak bir metin olsun istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Azerbaycan ziyaretinin ardından yurda dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir basın mensubunun, “Yeni anayasa çalışmaları için hukukçulardan oluşan bir ekip kurdunuz. Bu ekip nasıl çalışacak, bir takvim var mı? Türkiye yeni anayasaya ne zaman kavuşur? Sizin olmazsa olmazınız var mı? CHP’nin yapıcı olmayan tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?” üzerine Erdoğan, şunları söyledi:
“Yeni ve sivil bir anayasa bizim milletimize verdiğimiz bir söz. Bundan geri adım yok. Bu sözü sadece biz vermedik. Nice konuşanlar oldu ve hepsi ‘sivil anayasa, sivil anayasa’ dediler. Seçim meydanlarında hemen hemen bütün partiler ve liderler milletimize hep yeni anayasa vadetti. Peki gelinen bir nokta var mı? Yok. Çünkü sözü veriyorlar ama attıkları bir adım yok. Biz bu konuda somut adımlar attığımız gibi hazırlıklarımızı da yaptık. Bu hazırlıklar yeni anayasa konusunda bir altyapı oluşturdu. Görevlendirdiğimiz ekip inşallah çok titiz bir çalışma yapacak. Şu an itibarıyla siyasi çıkarların ötesinde, ülkemizi Türkiye Yüzyılı’na taşıyacak uzun soluklu bir anayasayı ülkemize kazandırmak istiyoruz.”
Yeni anayasa çalışmaları konusunda 11 kişiyi görevlendirdiğini anımsatan Erdoğan, “Önümüzdeki günlerde inşallah bu çalışmaları başlatacaklar. Vesayetçi izlerden arınmış, demokratik meşruiyeti güçlendirecek, hak ve özgürlükleri güvence altına alacak bir metin olsun istiyoruz.” dedi.
Mevcut Anayasa’nın dilinin de problemli olduğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
“Biz bu tür problemleri olan bir anayasa değil, bunlardan arındırılmış sade, anlaşılır, uygulamaya dönük bir anayasa hazırlayalım istiyoruz. Bu hukukçu arkadaşlarımız, mesela Serap Yazıcı Özbudun hocamız gibi isimler zaten anayasa üzerinde çalışması olan kişiler. Onlarla birlikte bu çalışmaları yürütelim istiyoruz. Biz iyi niyetliyiz ve karşımızda da hüsnüniyetli bir yaklaşım bekliyoruz. Diyoruz ki ‘Gelin millete verdiğimiz sözü beraberce yerine getirelim.’ Çünkü anayasa, bir partinin değil, milletin tamamını kapsayan bir toplumsal sözleşme niteliğindedir. Bu yüzden en geniş mutabakatı burada arıyoruz. Maalesef CHP’nin her zamanki ‘istemezük’ yaklaşımı, bu işte de kendini gösterdi. Siyaset toplumun tümü etrafında şekillenir. Eğer CHP de burada uzlaşmacı bir yaklaşım ortaya koyarsa biz onlarla niye çalışmayalım, çalışırız. Ama ne yazık ki böyle bir yaklaşım söz konusu değil.”
– “Türkiye’nin geleceğine dair yükümlülüklerimizin bilincindeyiz”
Erdoğan, kendisinin yeniden cumhurbaşkanlığı adaylığıyla ilgili açıklamaları ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bu konudaki değerlendirmelerinin anımsatılması üzerine, şunları söyledi:
“Burada söylediğimiz şu; bizim yeni anayasadan muradımız kendimize alan açmak, bireysel menfaat sağlamak, kendimizi bir yerlere taşımak değil. Bunu bir defa önceden açıklayayım. Biz yeni anayasayı Tayyip Erdoğan için değil, 86 milyon için istiyoruz. Bizim derdimiz var. Muhalefet ise bizi sürekli ‘Şahsına yeni bir yol açmak için yeni anayasa istiyor’ şeklinde itham ediyor. Bunun kesinlikle bir tuzak olduğunu ifade etmem lazım. Biz Türkiye’nin geleceğine dair yükümlülüklerimizin bilincindeyiz. Adımlarımızı da buna göre atıyoruz. Gündemdeki tartışmalara tarihi görev ve sorumluluklarımız ekseninde yaklaşıyoruz. Milletim beni Belediye Başkanı yaptı, Başbakan yaptı, Cumhurbaşkanı yaptı. Milletimiz bizi nerede görmek isterse, biz de orada olduk. Bugün de aynı hassasiyetle hareket ediyoruz.”
“Bizim derdimiz makam odaları, koltuklar, ünvanlar hiç olmadı.” diyen Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
“Bizim bir tek amacımız var, o da aziz milletimize hak ettiği hizmeti vermek, büyük ve güçlü Türkiye’yi inşa etmek. Girdiğimiz her yarışa sadece milletimize güvenerek girdik. Bugün de yarın da yine milletimize kulak vereceğiz. İstikametimizi onların çizdiği rota üzerinde şekillendireceğiz. Sayın Bahçeli’nin şahsıma yönelik sözleri için teşekkür ediyorum. Gerçekten büyük memnuniyet duydum, onore oldum. Sayın Bahçeli tecrübesiyle, birikimiyle Türk milliyetçiliğinin aksakalıdır. Kendisi Cumhur İttifakı’nın birlik ve beraberliği, devletimizin bekası için çok kıymetli bir duruş sergilemiştir. İttifakımız sadece seçim kazanmaya yönelik değil, Türkiye’nin geleceğini inşa etmeye dönük bir devlet vizyonudur. Cumhur İttifakı’nın temelinde karşılıklı güven, istikrar arzusu ve milli konularda ortak duruş yer almaktadır. Yolumuza bu şekilde güçlenerek devam ediyoruz.”