Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin dünyaya açılan kapılarından biri olan Girne Limanı, her yıl binlerce yolcuyu ağırlıyor. Ancak son haftalarda yaşanan manzara, ülkemizin vitrinini gölgelemeye başladı.
Yolcu salonlarının bakımsızlığı, personel yetersizliği, kurumlar arası iletişim eksikliği ve altyapı sorunları hem vatandaşları hem de turistleri çileden çıkarıyor.
MUHACERET İŞLEMLERİ KAOS İÇİNDE
Limanın yolcu salonlarında muhaceret işlemlerini gerçekleştiren personel sayısının yetersizliği, uzun kuyrukların oluşmasına neden oluyor.
Aynı anda iki geminin limana yanaşması ve sıcak yaz günlerinde yolcu yoğunluğunun artmasıyla birlikte bekleme salonları adeta “cehennem” haline geliyor.
Muhaceret polisleri, hem gelen hem giden yolcuların işlemlerine yetişmeye çalışırken bölünüyor; bu da kuyrukların uzamasına, yaşlı ve çocuk yolcuların saatlerce beklemesine ve gerilimin artmasına sebep oluyor.
ÇAĞ DIŞI BEKLEME SALONLARI
Bekleme salonları, tam anlamıyla çağ dışı bir görüntü sergiliyor.
Havalandırma sistemleri çalışmıyor, ayaklı klimalarla günü kurtarma çabaları var.
Yolcular için yeterli koltuk yok. Yolculuk öncesi veya sonrası saatlerce ayakta beklemek zorunda kalan yaşlılar ve çocuklar için durum daha da zorlaşıyor. Tuvaletlerin hijyen durumu ise utanç verici.
ARAÇLI YOLCULUKLAR VE ACENTE ÇİLESİ
Yolcu salonunun dışında da sorunlar bitmiyor. Acenteler, gümrük memurları ve şoförler, özellikle tır işlemleri sırasında büyük zorluklarla karşılaşıyor.
Araç giriş–çıkışlarında polis karakolu önünde yığılmalar yaşanıyor.
Gümrük personelinin yetersizliği, hem işlemleri geciktiriyor hem de çalışma ortamını çekilmez hale getiriyor.
İşlem sırasını bekleyen tırlar, hem liman içinde hem de çevresinde trafik kaosuna sebep oluyor.
“Ülkeye giriş sadece Havalimanı’ndan mı yapılıyor?” sorusu kamuoyunda sıkça dile getiriliyor. Oysa Girne Limanı, KKTC’nin turizm ve ticaret açısından en önemli kapılarından biri. Yolcuya, turiste ve taşımacılık sektörüne reva görülen bu manzara, ülkemizin imajına ciddi zarar veriyor.