DOLAR 40,2578 0.12%
EURO 46,6169 -0.16%
ALTIN 4.304,950,19
BITCOIN 47671110.87698%
Lefkoşa
°

SABAHA KALAN SÜRE

  • HABERLER
  • SERVİS 1
  • SERVİS 3
  • FİNANSİF
  • İNTERAKTİF
  • HESAP
  • DİĞER
İçimizdeki toplumun sesleri…: Onay aramak

İçimizdeki toplumun sesleri…: Onay aramak

ABONE OL
16 Temmuz 2025 08:33
İçimizdeki toplumun sesleri…: Onay aramak
0

BEĞENDİM

ABONE OL


Hayatınızın yönünü siz mi belirliyorsunuz? En basit karar da en zor karar da size mi ait? Cevabınız hayır veya evet olabilir. Peki bir de cevabı evet olanlara şöyle sormak istiyorum: Tercihlerinizi etkileyen hiçbir faktör yok mu? Klinik Psikolog, Psikoterapist Dr. Yasemin Meriç Kazdal yazdı.

Aldığımız kararların arkasında hem kültürün hem de nörobiyolojimizin çokça etkisi olduğunu yadsıyamayız. En şeffaf, içten gelen seçimlerimiz bile az da olsa bir etki altındadır. Ve bugünün kültürü, hepimizi bambaşka konulardan yakalayan ama temelde aynı nedenden ortaya çıkan: “Hemen İyi Hisset, Hemen Göster Kültürü’’‘’Hemen İyi Hisset, Hemen Göster Kültürü’’ Nedir?Yeni dünyanın tüketim kültürü ve onu bir taraftan sürekli besleyen artan ekran sürelerimiz; bizleri en temel ihtiyaçlarımızdan, duygularımızdan yakalıyor. Kendimizi bir yere ait hissetme, onay alma, beğenilme ihtiyacı ve bu ihtiyaçlarımızın karşılanmayacağı endişesiyle verdiğimiz çabalar…
Bu çabaların kaçını; gerçekten istediğimiz, kendimiz seçtiğimiz şeylere akıttığımız ise bir soru işareti. Çünkü artık mağazadan yapacağımız en ufak alışverişe, restoranda yiyeceğimiz yemeğe bile içimizdeki toplum karar veriyor. Sosyal medyadaki beğeni butonu kafamızın içinde yanıp sönmeye devam ediyor. Bizler de görünür olan, hızlı etki eden ve sosyal onay getiren şeylere yatırım yapmayı daha tercih edilir buluyoruz.
Ne yazık ki artık “iyi görünmek”, “iyi hissetmekten” daha kıymetli. Toplum olarak “Anında Sonuç” ve “Dışarıdan Beğenilme” dürtüsüyle hareket ediyoruz. Estetik algılarımız değişiyor, ancak gelişiyor diyemeyiz çünkü bu kültürle birlikte gittikçe tekdüzeleşiyor. Hızlı sonuç almak, ihtiyaçlarımızı hemen karşılamak otantikliğimizden daha önemli hale geliyor. Aldığımız ürünleri, yaptıklarımızı değil; ‘’Sosyal Aidiyet’’ hissini satın alıyoruz. Bir de üstüne bunu sosyal medyada paylaşıyorsak onaylanıyor ve beğeniliyoruz. Artık bizler de toplumun bir parçası oluyoruz(!)Ancak bu durum zaman içinde gerçekliğimizi, derinliğimizi tüketiyor. Hızlı tüketimle birlikte yaşadığımız, her şeyi hemen sindirebildiğimiz ve diğerine geçebildiğimiz bu dünyada; zaman isteyen, içsel inşa süreci gerektiren, uzun vadeli, meyvesini hemen vermeyen, sabır gerektiren çoğu şeyden kaçıyoruz. ‘’Yoğun’’ hissediyoruz ve bu artık takdir gören bir seçenek değil.
Görselin, anlamdan ve değerden daha önemli olduğu bu çağda seçimlerimizi etkileyen bir başka gerçekliğimiz de Dopamin Sistemimiz. Dopamin, halk arasında mutluluk hormonu olarak bilinir ama esas olarak bir motivasyon ve ödül nörotransmiteridir. Beyin, hızlı gelen ödülleri yavaş gelenlerden daha çok sever. Ne kadar hızlı ne kadar belirgin bir haz varsa o kadar çok dopamin salınır. Ve biz o davranışı tekrar etmeye daha istekli oluruz.İşte bu yüzden, bir kahve içip Instagram’a hikâye atmak ya da botoks yaptırıp aynada 15 dakikada farkı görmek dopamin sistemimizi güçlü biçimde uyarır. Beyin şöyle der: “Bu iyi hissettirdi. Tekrar yap!” Ama bir psikoterapi süreci? Haftalar, aylar alır. Sanatla derin bir temas kurmak? Hemen “iyi bir his” salınımı yaratmaz, bazen önce bir rahatsızlık yaratır. O yüzden dopamin sistemini anlık olarak değil, uzun vadede besler. Ve sabırsız beyin için bu, hızlıca ulaşılabilenlerin yanında cazibesini yitirir. Dahası, insan zihni acıyı önlemek için her zaman kısa yollar arar. Botoks, yaşlanma kaygısını “görsel olarak” çözer gibi yapar. Ama terapide; yaş alma sürecinin anlamı, kayıplar, kimlik değişimleriyle yüzleşilir. Yani biri kaçıştır, diğeri dönüşüm. Ve çoğu zaman kaçmak, dönüşmekten daha ucuz hissedilir.
Bu döngü, günümüz tüketim kültürüyle de birleşince, bizleri “Anında Haz” veren şeylere yönlendiriyor. Oysa kaliteli sağlık hizmeti, sanat, kitap, terapi… Bunlar “Yavaş Dopamin Kaynaklarıdır.” Derinleştirir, dönüştürür, ama önce biraz bekletir. İşte bu yüzden biz, bir botoksa 20 bin lira verirken terapistin ücretine “Ama çok pahalı” diyebiliyoruz. Çünkü biri hızlı dopamin sağlar, diğeri ise emek ister.Bunları bildikten sonra ise geriye tek bir seçim kalıyor: Anlık Hazla Kaçış mı? Emek Sonucu Dönüştüren Haz mı?

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r