Gamze Kılıç, hem akademik hem de özel hayattaki başarının hoşgörü, sabır, azim ve çalışmak ile kazanılacağını kanıtlıyor.

Ankara Sincan Fatih Anadolu Lisesi öğretmenlerinden Kılıç, 6 yaşındayken halk arasında “kas erimesi” olarak bilinen “Musküler Distrofi” teşhisi konuldu.

Hareket etme yetisini 12 yaşında kaybeden Gamze öğretmen, bu süreçte hayatına daha da sıkı sarıldı.

2010’da Hacettepe Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümünü kazanan Gamze Kılıç, 4 yıl sonra Erasmus Öğrenci Değişimi Programı kapsamında bir dönem Almanya Heidelberg Üniversitesine devam etti.

Tekerlekli sandalyesi ile yaptığı yolculuklarla Almanya dışında İsviçre, İtalya, Çek Cumhuriyeti ve Avusturya’ya giden Kılıç, 2015’te üniversiteden dereceyle mezun oldu. Hacettepe Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümünde yan dal programını da bitiren Gamze öğretmen, 4 yıl önce atandığı Milli Eğitim Bakanlığı Sincan Fatih Anadolu Lisesi’nde Almanca öğretmeni olarak görev yapıyor.

“Hepimizin yapamadıkları var, bu bizi engelli yapmaz”

Ortaokul yıllarında teşhisi konulan hastalığı ile mücadele etmenin o yıllarda psikolojik olarak oldukça güç olduğunu söyleyen Kılıç, “Buna rağmen hayattan soyutlamadım kendimi. Ailem bana büyük destek oldu. 12 yaşından sonra hayatıma tekerlekli sandalye ile devam ettim ama okulumu ihmal etmedim” sözleriyle hayat mücadelesini anlattı.

“Hepimizin yapamadıkları var, bu bizi engelli yapmaz” diyen Kılıç, 1 yıl eğitimine ara vermek zorunda kaldığı dönemde kendi kendine evde İngilizce öğrendiğini, yabancı arkadaşlar edindiğini, o yıllarda yurt dışına gidip farklı kültürlerle tanışmaya karar verdiğini vurguladı.

Ailesinin desteğiyle liseyi bitirdiğini anlatan Kılıç, Hacettepe Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümünde 1 yıl hazırlık okuduktan sonra gittiği Almanya’ya annesi ve babasının da refakatçi olarak geldiğini belirtti.

Olabildiği en güzel noktada olduğunu düşünüyor

Kılıç, Türkiye’ye dönmesinin ardından üniversiteden üçüncülük derecesiyle mezun olduğunu, ayrıca yan dal olarak İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünü de tamamladığını söyledi. Staj yaparken öğretmen olmaya karar verdiğinden bahseden Kılıç, şöyle konuştu:

“Öğrencilerin gözündeki ışıltıyı gördükçe onlara iyi birer model olabileceğimi anladım. 4 yıldır öğretmenlik yapıyorum. Olabildiğim en güzel noktada olduğumu düşünüyorum. Öğrencilerim için azmi ve sabrı temsil ettiğimi düşünüyorum. O yüzden hayatta iz bırakabilmek en büyük hedefim.

Başarılı olmak için arı gibi çalışmak gerekiyor. Yarınlar, bugünlerine kıyanlarındır. Azim ve sabırla istedikleri en güzel yerlere geleceklerine inanıyorum. Derslerde sadece Almancayı öğretmek olarak değil hayatın içinden örnekler katarak işliyoruz. Öğrencilerim, söz alıp çok güzel örnekler bulabiliyor.”

Öğrencilerinin gözünden Gamze öğretmen

Gamze Kılıç’ın öğrencilerinden Duygu Gökçe Erdal, “İyi ki tanımışım” dediği öğretmeni sayesinde ilgi duyduğu Almancada başarıyı yakaladığını anlattı.

Öğretmeni sayesinde Almanca çeviri kitapları okuduğunu vurgulayan Erdal, “Bu zamana kadar hiç bu kadar güçlü olmamıştım. Gamze hocayı her görüşümde onunla her konuşmamda daha da güçleniyorum. Çünkü o bizi sevgisiyle özgürleştiriyor. Sevgi ile özgürleşebildiğimi bu yıl öğrendim. Onu çok seviyorum. Onu iyi ki tanıdım, iyi ki benim kalbime dokundu. Sevgisiyle o güzel izlerini iyi ki bıraktı” dedi.

Öğrencilerden Batuhan Ural ise, daha önce zorlandığı Almanca derslerini öğretmeni sayesinde sevdiklerini söyledi.

“Daha önce hiç engelli bir öğretmenim olmamıştı benim. Benim için Gamze öğretmenimin diğer öğretmenlerden bir farkı yok, hatta benim gözümde daha değerli. Çünkü o engellerine rağmen hiçbir zaman pes etmeyip çalışıp çabalayıp bir yere gelmiş ve bize de aynı şekilde örnek oluyor. Biz de kendimize örnek alıyoruz ve hiçbir şekilde pes etmiyoruz.”