Susmalıyım… Konuşursam her şeyi berbat ederim. Bilmiyorum. Bitsin, gitsin.
Tanıdık cümleler mi? Hayatın bazı anlarında, konuşmak yerine susmayı tercih edebiliriz. Susarız, anlatmayız. Peki, neden susarız?
Susmak, çok yoğun bir eylemdir. Ve birey, uzun süre susarsa sustuğunun farkına bile varmayabilir; duruma alışabilir.
Bazı zamanlarda susmak, bilinçdışında bireyin kendini koruma yolu olabilir. Birey; aklının almadığı, nasıl ifade edeceğini bilemediği şeyleri hemen konuşmaktansa anlamlandırana kadar bir süre bekletmeyi tercih edebilir. Bazen de yıllarca konuştuğunu, dinlendiğini ama duyulmadığını ve anlaşılmadığını hissederek vazgeçebilir.
Koruma yolu olarak susmak; birey için uzun vadede daha iyi bir seçenek olabilir. Bu durumu; kendi sınırlarını korumak, duygularını anlamlandırmak ve düşüncelerini toparlamak için güvenli bir alan açmak olarak açıklayabiliriz.
Vazgeçerek susma tercihindeyse birey; hayal kırıklığı, değersizlik, yorgunluk, şok gibi birçok zorlayıcı duygu sonucunda bu kararı vermiş olabilir. Ve bu durum uzun vadede bireyin içe kapanmasına, yalnızlaşmasına, depresyon, anksiyete gibi duygu durum bozuklukları yaşamasına sebep olabilir. Birey, ‘’ Konuşsam da zaten hiçbir şey değişmeyecek.’’, ‘’Beni kimse duymuyor.’’ gibi inanç kalıpları oluşturup özdeğer kaybı yaşayabilir.
Sebebi ne olursa olsun, uzun süre susmak bireyin ruh sağlığını etkileyerek patolojik sonuçlara yol açabilir. Örneğin;
Kronik Depresyon
Yaygın Anksiyete Bozukluğu
Travma Sonrası Artan Belirtiler
Psikosomatik Hastalıklar
Bağımlılıklar
Bilişsel ve Bedensel İşlevlerde Zayıflama
Duygu-Düşünce Karmaşaları
Öfke Patlamaları
Bunların yanı sıra çaresiz hisseden birey; inanç ve güven duygularını yitirerek bir çare olarak görüp intiharı seçebilir.
NE YAPABİLİRİZ?
Bu zamanlarda belki de en önemli şey, sosyal destek ve dayanışmadır. Süreçte güvenli bir alanda bir uzmandan destek almak, önemli bir başlangıç olabilir. Ancak terapi odasının dışında da süreci sosyal dayanışma ortamında sürdürebilmek bireyin utanç, korku, öfke gibi zorlayıcı duygularını güvenle yaşayabilmesi; zamanla güven, sevgi, inanç duygularını yeniden inşa edebilmesi ve günlük işlevselliğini sürdürebilmesi için önemli bir noktadır.
Unutmayalım:
Çaresiz değiliz.
Uzun süre susmayalım; içimizde sıkışan duyguları konuşarak, yazarak, çizerek, boyayarak, dans ederek, müzik yaparak… İfade edelim.
İfade edelim ki birbirimizi anlayabilelim, birbirimizin ellerini tutabilelim.
2
Daha iyi bir arkadaş olmanın 5 yolu: Bilimsel verilerle destekleniyor
2304 kez okundu
3
Uzmanı tekniği açıkladı: İnsanların gerçek duygularını nasıl anlarsınız?
1888 kez okundu
4
50 yıllık kolonyacı, 15 metrekarelik dükkanında mesleğini yaşatıyor
1371 kez okundu
5
Yapay zeka doğal beyne karşı mı?
1333 kez okundu