Taşkent’te 15 Ağustos 1974’te Rumlarca evlerinden toplanarak topluca katledilen Kıbrıslı Türkler, şehit edilişlerinin 51’inci yıl dönümünde Taşkent Şehitliği’nde düzenlenen törenle anıldı.
Taşkent Şehitler Anıtı’nda düzenlenen tören, protokol sırasına göre çelenklerin Taşkent Şehitler Anıtı’na sunulmasıyla başladı. Ardından saygı duruşu, saygı atışı ve İstiklal Marşı ile bayraklar göndere çekildi.
Törende, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Şehit Aileleri ve Malul Gaziler Derneği Başkanı Gürsel Benan ve Taşkent Şehit Aileleri Derneği Başkanı Erdinç Erdağlı konuşma yaptı.
Tören şehitlik ziyaretiyle sona erdi.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, konuşmasında 1955’lerden bu yana Kıbrıs’ta yaşanan katliamlara değinerek, bu süre içerisinde bütün dünyanın bu vahşete seyirci kaldığını söyledi.
“Bizim için her zaman dönüm noktası olan ve bizleri yeniden hayata kavuşturan, 20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekatı…” diyen Tatar, Barış Harekatı’ndan sonra Kıbrıs’ta bir anlaşmanın bulunabilmesi için çok gayret gösterildiğini dile getirdi.
Tatar, Taşkent, Tatlısu ve Terazi’de olduğu gibi bu cinayetleri işleyenlerin resmi kayıtlara göre polis ve asker olduğunu dile getirdi.
“Bunlar, tarihe cezalandırılmamış cinayetler olarak geçmiştir. Çünkü Rum idaresi, bunların cezalandırılması için hiçbir işlem yapmamıştır. Bu onların bir utancıdır. Burada yaşananlar, dünyanın çok az yerinde yaşanan bir barbarlık ve insanlık suçuydu.” ifadelerini kullanan Tatar, medeniyeti savunan bir zihniyetin bunlara seyirci kalmasının asla kabul edilemez olduğunu söyledi.
Gazze’de ve dünyanın farklı bölgelerinde yaşananlara değinen Tatar, hala daha mazlumların ezildiği ve dünyanın bunlara seyirci kaldığı bir anlayışın egemen olduğunu ifade etti.
Şehitleri rahmet ve minnetle anan, gazilere şükranlarını sunan Tatar, “Bugün burada, huzur ve güven içerisinde hep birlikte yaşayabiliyorsak, bunu şehitlerimize borçluyuz.” dedi.
“Eğer bir anlaşma olacaksa mutlak surette iki devletin işbirliği, Anavatan Türkiye’nin garantörlüğünün devamı ve Türk askerinin caydırıcı bir güç olarak adadaki varlığı, bizlerin kırmızı çizgileridir.” diyen Tatar, geçmişi ve şehitleri hiçbir zaman unutmayacaklarını, onları kalplerinin bir köşesinde her zaman hatırlayacaklarını belirtti.
TAŞKENT KATLİAMI
Kıbrıs’ta en büyük katliam: Dohni…
Kıbrıs’ta en büyük katliamın yaşadığı köydür Taşkent… Eski adıyla Dohni…
Bu köyün 9 yaşın üzerindeki erkekleri 1974 yılında Rumlar tarafından toplanmış ve katledilmişti…
1974 yılında 15 Ağustos’ta Larnaka kazasına bağlı karma bir köy olan Dohni (Taşkent)’deki Türkleri teslim alan EOKA’cı Rumlar köyün erkeklerini iki otobüse doldurmuşlardı.
Dohnilerin yanı sıra yakın köylerden Tatlısu (Mari) ve Terazi (Zigi) köylerinden aldıkları erkekleri de aynı otobüslere koymuşlardı.
Toplam 83 masum insan esir alındı sonra da öldürüldü. Rumlar tarafından katledilen Taşkent (Dohni) köyünün erkekleri esir mübadelesi için götürüldüklerini zannediyorlardı. Güya onları Leymosun’daki esir kampına götüreceklerdi. Yolda başka yöne döndüler ve iki otobüs dolusu insanı kurşuna dizip öldürdüler.
Cesetler bulunmasın diye Leymosun’daki Yerasa ve Periklişa bölgelerinde buldozerlerle çukurlar açıp gömdüler. Aralarında sadece bir kişi Suat Kafadar şans eseri ölmedi ve kurtuldu. Suat Kafadar’ın haber vermesiyle katliam yapıldığı öğrenildi.
Rum Politis gazetesi, 15 Ağustos 1974’te evlerinden toplanarak öldürülen 84 Kıbrıslı Türk’ün katledilmesi emrini Rum Genelkurmayı’nın verdiğini yazmıştı.