Büyükelçi Gazi, Stratejik Düşünce Enstitüsü’nde (SDE) düzenlenen “Cammu Keşmir Anlaşmazlığı: Güncel Krizin Bölgesel Barış ve Güvenliğe Tehditleri” başlıklı konferansta konuştu.

Dünyadaki en ciddi insani krizlerden birinin Cammu Keşmir bölgesinde yaşandığının altını çizen Gazi, bu krizin uluslararası toplumun gözü önünde meydana geldiğini aktardı.

Gazi, “Bizler, dünya tarihinde ‘demir perdeye’ şahit olduk. Keşmir’de de ‘safran perde’ yaşanıyor. Hindistan’ın işgali altındaki Cammu Keşmir bölgesi, halihazırda dünyanın en büyük toplama kampına dönüşmüş durumdadır.” ifadesini kullandı.

Bölgedeki anlaşmazlığın tarihi boyutlarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Gazi, uluslararası basının son dönemdeki haberlerinden de alıntılar paylaştı.

Gazi, Filistinliler üzerinde uygulanan baskılarla Keşmir’de Hindistan’ın uyguladıklarının benzer olduğunu söyleyerek, “Uluslararası arenada kabul gören bu ihtilafın çözümsüz kalması, iki ülke arasında savaşların yaşanmasına neden olabilecek şartlar oluşturmaktadır.” şeklinde konuştu.

Cammu Keşmir halkının kendi kaderini kendilerinin tayin etmesi gerektiğine dikkati çeken Gazi, Hindistan’ın bölgedeki eylemlerinin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararlarının da hilafına olduğunu anımsattı.

Gazi, “Eğer dünya, Hindistan’ın Keşmir işgaline sessiz kalmaya devam ederse, iki taraflı nükleer savaşın başlaması mümkün olacaktır.” ifadesini kullanarak, uluslararası toplumun bu konuda sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğine işaret etti.

Cammu Keşmir’in özel statüsünün kaldırılması

Hindistan, yaptığı değişiklikle Anayasa’nın yarım asırdan uzun süredir Cammu Keşmir’e ayrıcalık tanıyan 370’inci maddesini 5 Ağustos’ta iptal ederek, bölgenin özel statülü yapısını ortadan kaldırmış, Cammu Keşmir’i iki birlik toprağına ayırmıştı.

İngiltere’den bağımsızlığın kazanıldığı 1947’den bu yana Cammu Keşmir, kendi yasalarını çıkarabilen ayrıcalıklı konumdaydı. Bu özel statü, yabancıların bölgeye yerleşmesine ve mülk edinmesine izin vermeyen vatandaşlık yasasını da içeriyordu.

Seçim kampanyası döneminde yaptığı konuşmalarda Cammu Keşmir’in özel statüsünün kaldırılacağına dair söz veren Narendra Modi liderliğindeki milliyetçi Hindistan Halk Partisi hükümeti, bağımsızlık sonrası bölgeye tanınan otonom yapıyı verdiği kararla ortadan kaldırmış oldu.

Kararının ardından bölgede Hint güvenlik güçleri Cammu Keşmir’de asayiş operasyonlarını ve sivil halk üzerindeki baskıları, yoğunlaştırmış, bölgedeki tüm yerel partilerin yöneticileri ve üyeleri gözaltına alınmıştı.