Havaların ısınmasıyla alerjik hastalıkların da görülme sıklığı artıyor. Bunun en büyük nedenlerinden biri, ağaç, çiçek ve çimenlerin oluşturduğu polenler.

Eğer kişi alerjik bir bünyeye sahipse vücuda temas eden polenler de bazı maddelerin salgılanmasına neden oluyor. Alerjik nezle halk arasında “bahar nezlesi”, “saman nezlesi” olarak da biliniyor.

Bahar alerjilerinin belirtileri nelerdir?

Burun tıkanıklığı, hapşırma, burun akıntısı, gözlerde ve burunda kaşıntı, sinüslerde baskı ve ağrı…

Bunlar bahar alerjisinin başlıca belirtileri. Bunların dışında ise gözaltlarının şişmesi, yorgunluk, algılama güçlüğü, öksürük, gırtlakta kaşıntı, uyku bozukluğu gibi belirtiler de alerjik nezlenin bir göstergesi.

Polenler burun, göz ve boğaza yapışarak biriktiği için vücutta bu etkilere neden oluyor.

Peki, nasıl tedavi edilir?

Bahar alerjisi olanlar, bağışıklık sistemini güçlendirmek için dengeli beslenmeli. Ayrıca bol su içilmeli. Bu dönemde A, B, C ve E vitaminleri içeren besinler tüketmek çok önemli.

Alkol ve sigaradan uzak kalınarak, stresten uzak yaşanması da önerilen tedavi yöntemleri arasında. Ancak en önemlisi, hastalığın uzmanına görünerek söylenen önerileri dikkate almak ve verilen ilaçları düzenli kullanmak.

Tedavi edilmezse ciddi sorunlara neden olur mu?

Bahar alerjisinde tedavi çok önemli çünkü sadece göz kaşıntısı ve hapşırmaktan ibaret basit bir hastalık değil.

Tedavi edilmezse ve önlem alınmazsa sürekli tekrarlayan bir hastalık. Ayrıca tedavi edilmediğinde sinüzit, orta kulak iltihabı ve astıma neden olabiliyor.

Alerjisi olanlar nelere dikkat etmeli?

Türkiye Ulusal Alerji ve İmmünoloji Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Uğur Muşabak, bahar alerjilerinin her yaşta görülebileceğini söylüyor. 

“Çocukluk döneminde başlayan alerjiler genellikle ergenlikte geçebiliyor ancak ergenlikte başlayan alerjiler daha dirençli.”

Uzun süren burun akıntısı ve öksürüğün de alerji habercisi olduğunu anlatan Muşabak, alerjide tedaviden çok korunma yollarının önemli olduğunu belirtti ve alerjisi olanlara şu önerilerde bulundu:

– Polen alerjilerinde, özellikle polen mevsimi geldiğinde çok fazla dışarıya çıkılmamalı.
– Çimenlik ya da ağaçlık yerlere gidilmemeli, piknik yapılmamalı.
– Ev, akşam, atmosferde polen yoğunluğunun azaldığı saatlerde havalandırılmalı.
– Çok gerekliyse, maske ve gözlük kullanılmalı.

Polen kaynaklı alerjilere karşı tahmin ve uyarı uygulaması

Baharda artan alerjik hastalıklara karşı önlem alabilmek için çalışmalar yapılıyor.

Bunun için Meteoroloji Genel Müdürlüğü ve Ege Üniversitesi “Polen Alerji Bülteni Yayımlama Uygulaması” yapıyor. Bu uygulamanın pilot bölgesi ise İzmir oldu.

Uygulama kapsamında Ege Üniversitesi Bornova Kampüsü ve Meteoroloji 2. Bölge Müdürlüğüne kurulan polen yakalama cihazlarıyla haftalık polen örnekleri alınıyor.

Tahmini polen maruziyet riski hesaplanıyor

Bu örnekler ve Meteoroloji Genel Müdürlüğünden gün içinde periyodik olarak alınan hava durumu tahminleri, üniversitede geliştirilen karar destek sistemi yardımıyla değerlendirilerek, astım ve alerji hastaları için günlük tahmini polen maruziyet riski hesaplanıyor.

Polenlerin atmosferde hareketini ve yayılmasını etkileyen yağış, nem, sıcaklık, rüzgar yönü ve hızı gibi meteorolojik parametrelere dair tahmin bilgileri hazırlanarak Ege Üniversitesi tarafından yapılacak polen tahminlerine katkı sağlanıyor.

Endüstrileşme, artan nüfus, daha fazla yapay kimyasallara maruz kalma…

Ege Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalında görev yapan Doç. Dr. Özlem Göksel, Türkiye’de çok uzun yıllardır farklı merkezlerde polen sayımı yapıldığını söyledi.

“2017 yılında ABD Louisiana eyaletindeki eğitim programında, polen sayım sisteminin hastaların yararına nasıl kullanıldığını ve nasıl meteorolojik verilerle birleştirilerek halka düzenli olarak anons edildiğini gördük. Bu nedenle aynı sistemi Ege Üniversitesinde kurmaya karar verdik. Böyle hastalarmızı polenler hakkında bilgilendirmeye başladık.”

Sitenin içerisinde 3 tip polenle ilgili bilgiler bulunduğundan bahseden Göksel, “Polenlere karşı duyarlı olan kişilerin yapması gereken şey iyi bir alerji testi. Hangi polenlere karşı duyarlı olduklarını bilmeleri lazım. Yapabilecekleri basit önlemlerle hayat kalitelerini artırabilirler” dedi.

Doç. Dr. Özlem Göksel ayrıca, endüstrileşme, artan nüfus, büyük şehirlerde yaşam ve daha fazla yapay kimyasallara maruz kalınmasının alerji artışında etkili olduğunu anlattı.

EÜ Botanik Bahçesi ve Herbaryum Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Aykut Güvensen, atmosferik polenler üzerinde çalışmalar yaptıklarını belirtti.

“Çalışmada hava durumu tahminleriyle beraber haftalık polen dağılım yoğunluklarını ortaya koymaya çalıştık. Bir web sitesi oluşturduk.”

İzmir’de polene maruz kalma riski düşük

Önceden kurum içi olarak yayımlanan polen uyarıları, vatandaşlara da açıldı. Uyarılar, hem Meteoroloji Genel Müdürlüğü hem de Ege Üniversitesinin internet sitesinden yayımlanacak.

Uyarılar kapsamında, ağaç ve çalı, yabani ot ile çayır polenlerinin durumuna ilişkin detaylı bilgi de yer alacak. Buna göre, dut, çam, meşe ve çınarlarla duvar fesleğeni için polen riski yüksek olurken, çayır polenleri için orta düzeyde risk var.

Uygulamanın, gelecek dönemlerde diğer illere de yaygınlaştırılması hedefleniyor.

Kaynak: TRT Haber