Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesindeki karar duruşmasına tutuklu sanık Aktepe ve avukatı katıldı.

Önceki ara karar gereği dava dosyasına gelen evrakın okunmasının ardından esasa ilişkin mütalaaya karşı savunma yapması için sanığa söz verildi.

Esasa ilişkin mütalaaya karşı savunma yapan Aktepe, FETÖ üyesi olmadığını ve terör örgütüyle bir ilgisinin bulunmadığını savundu.

Hakkındaki tanık beyanlarını reddeden Aktepe, dava dosyasında FETÖ’nün gizli haberleşme programı ByLock kullandığına dair tespitin bulunmadığını, örgütün yayın organlarına abone olmadığını ve bankasına para yatırmadığını söyledi.

FETÖ çatı davasının sanıklarıyla telefon irtibatına değinen Aktepe, bu sanıklardan Şerif Ali Tekalan’ın yeğeni ile evli olduğunu, diğer sanıklarla mesleği gereği tanıştığını, görüşmelerinin bayramlarda gönderdiği mesajdan ibaret olduğunu ileri sürdü.

Aktepe, 15 Temmuz darbe girişiminin yönetildiği Akıncı Üssü’nde yakalanan örgüt sorumlularından Harun Biniş ile TİB’te çalıştığı dönemde tanıştıklarını, telefon irtibatının bu döneme ait olduğunu dile getirdi.

Sanık Aktepe, örgüt sorumlusu ile irtibatta olduğuna dair dava dosyasındaki tespiti de kabul etmedi.

Son sözü sorulan Aktepe, ömrünü terörle mücadeleye adadığını belirterek, terör üyesi olmakla suçlanmasının kendisine ağır geldiğini ifade etti.

Sanık avukatının savunmasının ardından mahkeme başkanı, heyetin kararını açıkladı.

Karara göre sanık Aktepe, “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 12 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Hükümle birlikte tutukluluk halinin devamına karar verilen Aktepe hakkında, takdir indirimi uygulanmadı.

Duruşma savcısı, 19 Nisan 2019’da sunduğu esasa ilişkin mütalaasında, FETÖ’nün nihai amacının anayasal düzeni ortadan kaldırmak olduğunu, 15 Temmuz 2016’da darbe girişiminde bulunduğunu, bunun bertaraf edilmesinin sonrasında da MİT’te başmüşavir olarak görev yapan Aktepe’nin, KHK ile görevinden ihraç edildiğini belirtmişti.

Aktepe’nin, FETÖ yapılanması içinde yer aldığına ilişkin tanık beyanlarının bulunduğu, örgütün bazı tepe yöneticileriyle telefon görüşmelerinin tespit edildiği kaydedilen esas hakkındaki görüşte, sanığın “silahlı terör örgütü üyesi olmak” suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.