ADA HABER’den Şermin Sarro yazdı…  (kibrisadahaber.com)

Güzelyurt Polis Müdürlüğü Adli Şube Amirliği ile ilgili şikayet ve ihbarların ardı arkası kesilmiyor.

Tecavüz olaylarının kapatılmasından, yazılı şikayetlerin yok edilmesine, Adli Şube’de görevli bazı polislerin çıkar ilişkilerine, polisin vatandaşı intihara teşvik etmesine, vatandaşın karakolda tokatlanmasına kadar, bazı erkek polislerin bayan polislere ve karakola giden kadınlara yönelik ahlaksız yaklaşımlarına kadar… Saymakla bitmez… Tabi bir de haber yapan gazetecilere sosyal medya üzerinden alenen tehdit yorumları yazan polis memurumuz var. Bu diğerlerinin yanında önemsiz kalır ya neyse…

Konumuz; hakkında şok eden sayısız ihbar ve iddia bulunan Güzelyurt Polis Müdürlüğü Adli Şube Amirliği…

Güneşköy’de Ocak ayı başlarında bir ev kurşunlanıyor. Evde kadın ve çocuk bulunuyor. Saçmalar çocuğun yatak odasına düşüyor. Şans eseri çocuk tuvalette olduğu için bir yaralanma olmuyor. Ve bu olayda Güzelyurt Polis Müdürlüğü Adli Şube’den hala ses seda yok. Kimin yaptığı bulunamıyor. Ocak ayında yaşanan bir kurşunlama olayı 6 aydır açıklığa kavuşturulamıyor.

*******

Bir başka olayda; Güzelyurt bölgesinde bir evin kapıları çalınıyor. Evet yanlış duymadınız evin giriş kapıları çalınıyor. Bu evin tam karşısında galeri var ve galerinin kameraları o noktaları çok iyi görüyor. Ancak ne kapılar bulunuyor ne çalan bulunuyor ne de bu konu polis kayıtlarına işliyor.

*******

Daha bitmedi esas tüyleri ürperten olayı dinleyin. Güzelyurt’ta bir otobüs şoförü, KKTC vatandaşı olmayan kadını boş otobüsle ıssız bir yere götürüp tecavüz ediyor. Kadın kocası ile birlikte Güzelyurt Polis Müdürlüğü’ne şikayete gidiyor. Otobüs şirketi gece sabaha kadar karakolda işi bağlıyor ve olay kapanıyor. Sabaha olaydan hiçbir eser kalmamış oluyor.

Nasıl mı?

KKTC vatandaşı olmayan kadın ve adam sınır dışı edilmekle tehdit edilip sindiriliyor, korkutuluyor ve evlerine gönderiliyor.

Neden mi?

Güzelyurt’ta bulunan söz konusu otobüs şirketinin adı kirlenmesin, ihaleleri iptal edilmesin ve bunun gibi itibar kaygıları yüzünden…

Peki siz okuyucularıma soruyorum:

Bu olayı kapatan polislerin bu otobüs şirketinden çıkarı nedir?

*******

 

Evet ben yazmaktan yoruldum ancak Güzelyurt Polis Müdürlüğü Adli Şube’nin iğrençlikleri bitmedi.

Evine yemek yemeye, Kalkanlı köyündeki kayınpederinin evine kahve içmeye, polis aracı ile gidip gelen, kamu aracını kendi özel aracıymış gibi kullanan polisimize gelelim.

Eşiyle kavga eden vatandaşa, polis aracının içerisinde “dama çıktığın gün neden kendini damdan atıp gebermedin” diye sorarak intihara teşvik eden bir polisimiz.

Eşiyle kavga edip polislik olan bir insanın ruh halini hepimiz az çok tahmin edebiliriz. Ve bu ruh halinde bir insanı sen devletin maaşını alan bir polis olarak intihara teşvik edeceksin. Yazıklar olsun senin aldığın maaşa diyorum başka da bir şey demiyorum.

*******

Av tüfeği ile meskun mahalde köpek vuruluyor. Vatandaş bunu yapan şahsın ismini dahi Adli Şube’ye veriyor. O şahısın ava gittiği ve tüfek sahibi olduğu biliniyor. Av tüfeğinden çıkan saçmalar köpeğin üzerinde, ama yine aynı polisimiz ne diyor? “Kimin yaptığını bulamadık” diyor.

Polis arkadaşım hayvanlara değer verebilecek erdeme ulaşmamış olabilirsin, malum ülkemizde pek çok insanımız hayvanların birer canlı olduğunu idrak edebilecek bilinç düzeyine henüz erişmemiş. Ülkemizde hayvana verilen değer bir Avrupa ülkesi ve Avrupa insanı ile kıyaslanamayacak düzeyde.

O yüzden burada hiç hayvan hakları, canlının yaşam hakkı vs’lere hiç girmeyeceğim. Ancak burada konu, meskun mahalde ateşli silah kullanılıyor ve sen bir polis olarak bunu yok sayıyorsun.

*******

 

Daha bitmedi. İnanın yazsam sayfalar dolar ancak çok uzatmayacağım. Unuttuğum, detaylandıramadığım veya satırlara sığdıramadığım olayları da önümüzdeki günlerde yamaya çalışacağım.

Bir başka olay; köy yerinde bir vatandaş, yakınlardaki evlerin balkonlarından kuşlara ateş edilip avlayanlar olduğunu Güzelyurt Polis Müdürlüğü Adli Şube’ye sıcağı sıcağına telefonla bildiriyor. Tüfek sesi çıktığını ve kuşların patır patır yere düştüklerini anlatıyor. Adli Şube’nin verdiği yanıt şu; çık bak, kim olduğunu öğren bize isimle gel.

A polis arkadaşım, sen o şubede ne yapıyorsun? O üniformayı niye giyiyorsun? O maaşı niye alıyorsun? Sen istifanı ver yerine ben geleyim o zaman.

Polisteki mantığa bakın!!! Vatandaşa “siz sakın evden dışarı çıkmayın, biz hemen bölgeye geliyoruz, mademki havaya ateş ediliyor tehlikeli bir durum” diyeceği yerde siz dışarı çıkıp bir tur atın kim olduğunu öğrenip bize şikayet edin diyor.

Kardeşim siz hiçbir konuyla ilgilenmeyecekseniz niye oturuyorsunuz orada?

*******

 

Ey Müdür Eybil Efendi bey; sen gün boyu odanda oturarak, personelle müdürlük içerisinde telefoniyen haberleşerek, polisinin naklinden bile bihaber olarak bu personelden verim mi bekliyorsun, adalet mi, erdem mi, dürüstlük mü? Nezaket mi? Çaba mı?

Polis vatandaşa bağırıp hakaret ediyor. Vatandaş müdüre çıkıp şikayet ediyor. Müdür telefon ile şubeyi arayıp, “vatandaş ile başka bir polis ilgilensin” deyip telefonu kapatıyor.

Yine vatandaşın gece verdiği yazılı şikayet sabaha yok ediliyor. Vatandaş müdüre çıkıp şikayette bulunuyor. Müdürün verdiği cevap; “polisim bir yanlış yaptı, sizden özür dilerim. Gidin yeniden şikayetinizi alsınlar” deyip konuyu kapatıyor.

Bu kadar. Konu kapanmıştır.

Bunun üzerine söz söylenmez, yorum yapılmaz. Müdür özür dilemiş ve konu hallolunmuştur. Ama o polis çavuşu tekrardan aynı suçu işler mi, veya geçmişte de işledi mi veya neden bunu yaptı, şikayet edilen kişi veya kişinin bağlı olduğu şirketle bir çıkar ilişkisi mi var, şikayeti yok etmekteki gerekçesi ve amacı neydi gibi sorular Eybil Efendi’yi hiç bağlamıyor. Efendi’ye göre özür dilenmiş ve sorun çözülmüştür. Nokta…

*******

E tabi şu da var ki; personelinin görev yerinin değiştiğinden habersiz bir İlçe Polis Müdürü, bu olayları nasıl takip etsin? Gün boyu odasında oturup, ekibi ile ilgili vatandaştan gelen şikayetleri bile personeline telefoniyen soran bir Müdür.

Geçtiğimiz ay Adli Şube’de görevli O.K isimli polis memuru Başbakanlık’ta göreve başlıyor, ama Polis Müdürü Eybil Efendi’nin bundan haberi yok. Personelinin görev yerinin nasıl değiştiğini Polis Genel Müdürü Süleyman Manavoğlu’nu arayıp soruyor.

Tüm bunlar komik geliyor ancak malesef ki gerçek.

*******

Bir başka vatandaş, eşiyle sorun yaşadığı için polislik oluyor. Polis memuru bu vatandaşa karakolda tokat atıyor. İçerideki odada bulunan polis subayı da kapıyı açıp, “patlat bir iki tane daha” diye sesleniyor. Evet aynen öyle oluyor. Bu utanmazlıkların hepsi Güzelyurt Polis Müdürlüğü Adli Şube’de yaşanıyor.

Yine bir şikayet için karakola giden bir gencimiz, – hani şu geçtimiz aylarda ADA Haber’e yapılan pek çok yorumda ‘kadınlara askıntı olmakla’ suçlanan polis çavuşumuz var ya – işte ona şikayetini aktarıyor. Bu çavuşumuz ne yapıyor peki? Çapkınlıktan fırsat bulamamış olacak ki, şikayete giden gençle dalga geçer vaziyette konuşuyor, gayri ciddi bir üslup ile şikayetini almıyor ve evine gönderiyor. Ardından ne tesadüf ki bu vatandaşın şikayetçi olmak istediği karşı taraf karakola gidiyor veya “çağırılıyor” (burası muamma malesef), şikayeti alınıyor ve normalde şikayete giden vatandaşımız böylece davalı konuma geçiyor.

Bu işgüzar çavuşumuz aleyhinde benzeri bir çok ihbarlar geçtiğimiz ay ADA Haber olarak bize aktarılmış ve tümünü yazılı olarak yayınlamıştık. Okuyucularımız hatırlayacaktır. Önümüzdeki günlerde siz değerli okuyucularımın yeni yorumlarınız ile birlikte bahsettiğim eski yorumları da yeniden yayınlarız.

*******

Evet tüm bunların yaşandığı küçük bir Polis Müdürlüğü’nün en üst makamında bulunan Efendi’nin, Polis Genel Müdürü Manavoğlu’nun emekliye ayrılmasının ardından Genel Müdür olduğunu düşünüyorum da…

Çok güzel bir ülke bizi bekliyor dostlarım… Şikayet ve ihbarlarınızı bekliyorum. Hoşçakalın…