Diğer bölgelerde hasatların sonra ermesine rağmen, hasat döneminde olan Musul ve civarında yangın riski devam ediyor. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Irak hükümeti yangınların doğal sebeplerden kaynaklandığını belirtse de çiftçiler yangınların arkasında terör örgütü DEAŞ başta olmak üzere bölgeyi farklı şekillerde hedef almak isteyen yapıların olduğunu dile getiriyor.

Irak hükümetine bağlı Sivil Savunma Müdürlüğü verilerine göre, 8 Mayıs’tan bu yana çoğunlukla buğday ve arpa ekili olan ve hasadı yaklaşan tarım arazilerinde 328 yangın çıkarken, toplamda 54 bin 380 dönüm arazideki mahsuller kül oldu.

Yangınların toprağın tarıma elverişli olduğu ve özellikle yıl içerisinde de bol yağış alan Musul, Diyala, Salahaddin, Kerkük, Enbar, Necef ve Kerbela’daki ovalarda meydana gelmesi dikkat çekiyor.

Ülkenin kuzey bölgesinde en çok tarım arazisinin yandığı vilayetlerin başında Musul geliyor. Geniş arazilere sahip Musul ovasında, bu yılki hasat döneminde 40 bin 957 dönümlük tarım arazisi yandı. Musul’u, 5 bin 641 dönümle Salahaddin ve ardından 5 bin 506 dönümle de Kerkük takip ediyor.

Musul’da yangın riski devam ediyor

Irak Tarım Komisyonu Danışmanı Adil Muhtar, yaptığı açıklamada, Diyala vilayetinde toplamda 2 bin 500 dönüm arazinin yandığını ancak Diyala’daki hasat mevsiminin sona ermesi sebebiyle herhangi bir tehlikenin kalmadığını belirterek, hasat dönemindeki Musul’da yangınların olabileceğini uyarısında bulundu.

Musul’da yangından zarar gören mahsullerin çoğunun buğday ve arpa gibi temel besin kaynaklarından olduğunu aktaran Muhtar, yangınlarda ayrıca 10 çiftçinin hayatını kaybettiğini, 40 çiftçinin de yaralandığını ifade etti.

Irak’ın kuzeyindeki tarıma alanlarında hasadı yapılan arazilerin sayısına da değinen Muhtar, “Musul’da şu ana kadar bin 271 hasat işlemi gerçekleşti ancak bu sayı oldukça düşük. Irak Parlamentosu olarak, hasadın kısa bir sürede gerçekleşmesi için diğer vilayetlerden Musul’a tarım araçları gönderilmesi çağrısı yaptık.” diye konuştu.

Yangınların çoğu planlı ve kasıtlı

Irak Çiftçiler Birliği Başkanı Hasan et-Tamimi de yangınların doğal yollarla meydana gelmesinin mümkün olmadığının altını çizerek, yangınların çoğunun büyük oranda planlı bir şekilde gerçekleştirildiğini vurguladı.

Bazı yangınların sivil savunma ekiplerinin söndürme çalışmaları sırasında çıktığını aktaran Tamimi, “Sivil savunma ekipleri yangını söndürmeye çalışırken, uzaktaki başka bir bölgede yangın çıkıyor. Böylece olaya müdahale gecikiyor ve tüm arazi yanıyor.” dedi.

Yangın nedeniyle meydana gelen zararın çiftçinin hayatını doğrudan olumsuz etkilediğini altını çizen Tamimi, Iraklı çiftçileri bekleyen asıl sorunun borç aldıkları gübre ve tohumun ödemesindeki zorluklar olduğunu söyledi.

Tamimi, “Çiftçiler, gübre ve tohumu borç alıp ödemeyi mahsullerini sattıktan sonra yapıyor. Sonuç olarak borcun ödenememesi halinde çiftçiler ve alacaklılar arasında büyük sorunlar çıkacaktır.” dedi.

Yangına sebebiyet verenler

Iraklı çiftçiler, yangının bir kısmının doğal nedenlerle çıktığını belirtse de yapılan soruşturma sonrasında yangınların kasıtlı bir şekilde çıkarıldığı kanaati hakim oluyor.

Terör örgütü DEAŞ’a haraç vermedikleri için kendilerine gözdağının verildiğini düşünen çiftçiler, olayın arkasında sadece örgütün değil iç ve dış yapıların da olduğu görüşünde.

Çıkan yangında tüm mahsulünü kaybeden Salahaddin vilayetindeki çiftçilerden Raci el-Ubeydi, “Benim arazimde buğday ve arpa ekiliydi ancak yangın sebebiyle tamamen kül oldu. Yapılan soruşturma neticesinde yangın için elektronik cihazların kullanıldığı tespit edildi. Bu nedenle yangının kasıtlı çıkartıldığı yönünde bulgular mevcut.” diye konuştu.

İşin arkasında DEAŞ’ın yer almasının uzak bir ihtimal olmadığını dile getiren Ubeydi, Irak’ın aldığı yağışlar neticesinde iç tüketime yetecek tahıl elde ederek dışarıdan tahıl ithal etmemesinden rahatsız olan iç ve dış odakların da yer aldığını savundu.

Öte yandan Irak Başbakanı Adil Abdulmehdi, 11 Haziran’da yaptığı açıklamada, artan sıcaklık dereceleri ve bazı ihlalleri işaret ederek, yangınların daha çok doğal sebeplerden dolayı çıktığını belirtmişti.

Abdulmehdi, yangında zarar gören tarım arazilerinin oranının yüksek olmadığını, tüm ülkelerde hasat mevsiminde artan sıcaklarla birlikte bu tür durumların yaşandığını açıklamıştı.