Kato Dağı kahramanı: Şehit Tümgeneral Aydoğan Aydın

ABONE OL
Haziran 27, 2019 05:25
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Irak’ın kuzeyinde Diyarbakır Sur’da, Mardin Nusaybin’de, İkiyaka Dağları’nda, Şırnak Kato’da… Şehit Tümgeneral Aydoğan Aydın vatanın dört bir yanında ve sınırlarımızın çok ötesinde al sancağı gururla göğsünde taşıyan bir askerdi. 30 yıllık askerlik hayatı boyunca girilemez denilen yerlere girdi. Ne kar, ne tipi, ne fırtına, ne boran ona geri adım attıramadı.

15 Temmuz 2016’daki ihanet gecesinde ülkesine olan bağımlılığını tek bir emirle sergilemişti; “Bir tek asker dahi dışarı çıkmayacak” diyordu. O gece görevli olduğu Kayseri’de hainleri püskürten isimlerden biriydi.

12 silah arkadaşıyla beraber şehit oldu

Hayatını terörle mücadeleye adayan sayısız kahramandan biriydi. Terör örgütünün belinin kırıldığı Kato operasyonunun başındaydı. İki yıl önce, bir helikopter kazası sonucu kahraman 12 silah arkadaşıyla beraber bu topraklarda şehit oldu.

Mehmetçik, Kato Dağı’na tırmanırken cumhuriyet tarihinin en büyük terörle mücadele operasyonlarından birine imza atmaya hazırlanıyordu. 2017’nin Nisan ayından Ekim ayına kadar süren operasyonda; terör örgütü mensuplarının kullandığı 183 mağara imha edildi, yüklü miktarda mühimmat ele geçirildi.

O operasyonun başındaki isim Tümgeneral Aydoğan Aydın’dı. Ancak acı haber operasyon henüz sonuçlanmadan geldi. Aydoğan Aydın’ın da aralarında olduğu 13 asker, bir helikopter kazasında şehit oldu.

Dönemin Şırnak Beytüşşebap Jandarma Komando Alayı Komutanı Tuğgeneral Murat Bulut o günü şöyle anlatıyor:

“18 Nisan 2017’de başladığımız Kato Dağı operasyonunun 42. Günüydü. Bir ramazan akşamıydı. Kışın bahara dönmekte zorlandığı günlerden birisinde Allice’de yaptığımız bir iftar sonrasında gecenin sessizliğine uzanan bir telsiz çevriminde Şenoba’da bir helikopter düştüğü haberini aldık.12 silah arkadaşımızın şehadetini bildiren 2. telsiz anonsu gecenin soğuk yüzünün ürpertisini bedenimizde, ıssızlığını ve karanlığını yüreklerimizde, kasvetini ve ağırlığını ruhumuzda hissettirdi.”

Tümgeneral Aydoğan Aydın ve silah arkadaşlarının şehadeti Türk askerini yıkmadı, aksine kararlılığını daha da artırdı. Dönemin Beytüşşebap Ayvalık Komando Tabur Komutanı Yarbay Erden Eren sonrasını şu sözlerle özetliyor:

“Tüm personel üzerinde gerçekten yıkıcı bir etkisi oldu ama şöyle de bir şey oldu. Kato operasyonunun başlangıcını bu insanla yaptığımız için insanlar en azından onun adını yerde bırakmamak için ki operasyona sonrasında onun ismi verildi. Onunla birlikte operasyonumuz yürüdü.”

Acı haberi görev başında aldılar

“Evlatlarım” dediği askerleri, acı haberi görev başında almıştı. O isimlerden biri de keskin nişancı olarak görev yapan Jandarma Uzman Çavuş Serhat Kartal’dı:

“Şehit haberini aldığımızda operasyondaydık ve komutanımızın büyük bir üzüntüsünü yaşadık. Vatanına milletine aşık, görevi uğrunda her şeyi yapabilecek bir komutanımızı yitirmenin acısını yaşadık. Kendisi her zaman vatanı ve milleti için her türlü fedakarlığı yapabilecek bir insandı.”

Binbaşı Uğur Efe de o dönem Beytüşşebap Mezra Tabur Komutanı olarak görev başındaydı.

“Bizler operasyon devam ederken o anda derin bir üzüntü yaşadık. Fakat o üzüntünün yanında tüm personel davaya olan inancımız daha çok arttı, daha çok motive olduk. Onun başlatmış olduğu bu operasyonun başarıyla tamamlanması noktasında inancımız bir kat daha arttı.”

Uzman Çavuş Resul Erer ise birkaç gün önce aynı helikopterle operasyonda dönmüştü.

Askerlerini asla yalnız bırakmadı

Şehit Tümgeneral Aydoğan Aydın, silah arkadaşları tarafından özlemle anılıyor. Akıllara kazınan yönlerinden biriyse, koşullar ne olursa olsun komutası altındaki askerlerle omuz omuza mücadele etmesi…

Dönemin Şırnak Beytüşşebap Jandarma Komando Alayı Komutanı Tuğgeneral Murat Bulut:

“Kahraman evlatlarımızın sanki kendi öz evladıymışçasına, yanaklarına, yüreklerine dokunması, onların kahramanlıklarını onlarla konuşması -hatta orada çok güzel vatanına milletine sadık kahraman korucularımız var- onlarla diyalogu, onlarla kuru soğanla bir ekmeği paylaşması, hiçbir şekilde ayrı tutmaması, komutanımızın vatanına milletine olan sevgisini sevdasını ve insanımıza vermiş olduğu değeri gösteriyor.”

Binbaşı Uğur Efe:

“İcra edilen operasyonlara bizzat katılırdı. Bizim içimizde, yanımızda olurdu. O mevziiye girdiği zaman hiçbir rütbe farkı gözetmeksizin, her personele kendi evladıymış gibi yaklaşır, o sıcak merhametli yüzünü bize gösterirdi.

Sevdiği kişilere, değer verdiği kişilere, özellikle de komandolara kahraman diye hitap ederdi. Ön isim onun için kahramandı. Tabi biz kendisine komutanım derdik ama bizim için de gerçek kahraman kendisiydi aslında. Kato bölgesi derin yarların çok sayıda büyük mağaraların bulunduğu bir alan. Ve tümen komutanımız o dönemde operasyonun başlangıcı sayılabilecek bir dönemde büyük bir cesaretle ve tereddüt etmeden bölgeye indi.”

Jandarma Uzman Çavuş Serhat Kartal:

“Operasyon anında yanımıza geldiğinde bayramımızı kutladı ve daha sonra yanımıza gelemese bile her zaman telsiz muharebeleriyle beraber, bizlere moral vermiştir kendisi. Her zaman yanımızda olduğunu hissettirmiştir.”

“Kararlı, inatçı ve azimli bir asker”

Kato operasyonunun ilk günleriydi. Tümgeneral Aydoğan Aydın komutasındaki Türk askeri Kato Dağı’nı teröristlere dar ediyordu.

Dönemin Şırnak Beytüşşebap Jandarma Komando Alayı Komutanı Tuğgeneral Murat Bulut:

“Albayrağın bir başka dalgalandığı kartal yuvası Kato Dağı’nın iman dolu yürekleri, sarsılmaz inançları vatan ve millet sevdalıları ile terör örgütlerine dar eden, bir gece ansızın gelen ve inlerini başlarına kahramanlarımın yüreklerinin toplu vurmasıyla, kato dağı inliyordu. Gecenin sessizliğini yüreklerin durmayan feryatlarıyla bozuyordu.”

Aydoğan Aydın, operasyonun seyri ile ilgili bilgi verirken, telefonun ucundaki isim Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dı. Aydoğan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, terörle mücadelede tarihin erişemediği oranlarda silah, teçhizat, yaşam malzemesi bulduklarını söyledi.

Dönemin Şırnak Beytüşşebap Jandarma Komando Alayı Komutanı Tuğgeneral Murat Bulut:

“İnanç bazen sözde kalır. Ama bir insanın yapmış olduğu görev, hayatta kaldığı ve Şırnak’ta tümen komutanlığı yaptığı dönemdeki operasyonlarına baktığımız zaman; Kato Dağı operasyonları, Faraşin operasyonları, Bestler-dereler operasyonları gerçekten, büyük ve zor meşakkatli operasyonlardı. Her komutanın karar dahi verirken zorlanacağı operasyonlardır. İşte komutanımızda bu vardı. Yani hiçbir yer girilmez, gidilmez, başarılmaz diye bir şey yoktu.”

Binbaşı Uğur Efe:

“Komutanımız öncelikle tam bir askerdi, vakur bir duruşu vardı. Son derece disiplinliydi ve başarıya giden yolda çok inatçıydı. Bir ziyaretinde ‘Yurt içinde ne kadar terörist var ki, bunlarla biz mi baş edemeyeceğiz’ diyerek bu inancını orada tekrar etti.”

“Sert mizacının yanında baba gibiydi”

Jandarma Uzman Çavuş Serhat Kartal:

“Görünüş olarak çok disiplinli, çok sert bir yapıya sahip. Ama personeliyle konuştuğu zaman ne kadar iyi bir insan olduğunu, personeline karşı ne kadar iyimser olduğunu her haliyle kendisini belli ediyordu.”

Dönemin Beytüşşebap Ayvalık Komando Tabur Komutanı Yarbay Erden Eren:

“Dışarıdan baktığınızda sert bir insan. Emir verdiği takdirde yapılsın isteyen, geçmişi özel kuvvetler kaynaklı bir insan. O yüzden asker yapısı sert bir insan. Ama işin içerisine girip birlikte faaliyet yürüttüğünüz zaman, insani boyutu bu sefer devreye giriyor. İnsani boyutu da gerçekten verdiği emirleri seve seve yapacağınız bir insan öyle söyleyeyim.”

Dönemin Şırnak Beytüşşebap Jandarma Komando Alayı Komutanı Tuğgeneral Murat Bulut o günü şöyle anlatıyor:

“Aydoğan Aydın komutanım yılmayan, mücadelesinden vazgeçmeyen, Türk töresine bağlı, kararlı duruşuyla astlarına yön veren, lider olma özelliği ile Ertuğrul’un, Fatih’in ve Atatürk’ün torunu olduğunu, her ortamda her davranışıyla, her emriyle ispatlayan ender komutanlardandı.”

“En büyük varlığı ailesiydi”

Şehit Tümgeneral Aydoğan Aydın’ın Ankara’da yaşayan ailesi gururlu. Ancak özlemleri hiç eksilmiyor.

Aydoğan Aydın’ın oğlu Berkay Aydın:

“Onu kelimelerle nasıl ifade ederim emin değilim. Çünkü o biliyorsunuz kalpte ayrı bir boyutu var. Ama canı gönülden şunu belirtebilirim ki ailece biz özlüyoruz. Kesinlikle hasretiz. Uzun yıllar birbirimize hasret kaldık. Benim için bir idoldü.”

Aile bireyleri, Aydoğan Aydın’ın emrindeki askerleri kendi çocuklarından ayırt etmediğine çok kez tanıklık etmiş.

Berkay Aydın:

“Herkes onun nezdinde evlattı. Hatta ‘Benim işte yönettiği birliğin sayısı kadar +2 evladım var’ derdi. Herkes onun için evlattı. Herkese baba gibi davranırdı, herkes de onu baba gibi görürdü.”

Bir başka özelliğiyse güçlü kalemi ve akıllara yer eden sözleriydi.

Berkay Aydın:

“Kalemi çok kuvvetliydi. Duygularını çok iyi ifade ederdi. Müzik dinlemeyi de çok severdi. Hatta bir müzik aleti almıştı yıllar önce. Çalmak nasip olmadı tabii onun için vakti de olmadı kurslara gitmesi gerekiyordu. Ama böyle şeylere çok ilgiliydi, müzik aletine, müziğe, sanata. Orhan Gencebay’ı çok severdi. Akşam güneşi, dil yarası… Onları çok severdi. “

Evin her köşesinde Aydoğan Aydın’dan hatıra kalan notlar var. O notlardan biri de kendi ismiyle özdeşleşen 1992 yılında yazdığı “Hanke’ye Ağıt” şiiri… “90 kişiydik biz o gün” diye başlayan şiir Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından da seslendirilmişti.

1992’de henüz üsteğmenken yazdığı şiir pek çok sanatçı tarafından bestelendi. O bestelerden biri, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı bir köyde öğretmenlik yapan İlyas Öztürk’e ait.

Kaynak: TRT Haber

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.