Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Katar, İran, Irak, Kuveyt, Bahreyn ve Umman.
Basra Körfezi kıyısında bulunan Körfez ülkeleri.
Katar’a yaptırım
Körfez ülkeleri arasında bundan 2 yıl önce bir kriz patlak verdi.
Suudi Arabistan, Mısır, Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri, 5 Haziran 2017’de aldıkları ortak kararla Katar’la diplomatik ilişkileri kestiklerini açıkladı.
Bu açıklamayı, Katar’a karşı ekonomik ve siyasi ambargo izledi.
Kuveyt de bu krizde ara buluculuk rolü üstlendi.
Suudi Arabistan, BAE ve Bahreyn, krizin başlaması ve ilişkilerin kesilmesinden hemen sonra bu ülkelerde ikamet eden Katar vatandaşlarından 14 gün içinde ülkeyi terk etmelerini istedi. Katar’da ikamet eden vatandaşlarından da ülkelerine dönmelerini talep ederek bu süre içinde ülkelerine geri dönmeyenlere yaptırım uygulama tehdidinde bulundu.
Ancak toplumsal düzeyde yaşanan sorunlara rağmen, askeri toplantı ve tatbikatlar krizden pek etkilenmedi.
Tatbikatlar ve toplantılar devam etti
Katar, krizin devam ettiği 2018 ve 2019 yıllarında, Suudi Arabistan’daki ortak tatbikata katıldı.
Katar ayrıca, Nisan 2018’de Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da düzenlenen ve Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) üyesi ülkelerin yanı sıra Mısır ve Ürdün’den temsilciler ile ABD Merkez Kuvvetler Komutanı General Joseph Votel’in katıldığı Arap-ABD askeri toplantısında bulundu.
Geçen 2 yıl boyunca KİK üyesi ülkelerin genelkurmay başkanlarının katıldığı pek çok toplantı düzenlendi. Katar, Kuveyt’te Eylül 2018’de düzenlenen ilk toplantının ardından birçok askeri toplantıya katıldı.
En düşük katılımlı zirve
Krizin patlak vermesinin ardından sorunun çözülmesine vesile olur umuduyla gözler Körfez zirvesine çevrildi ancak 5 Aralık 2017’de düzenlenen 38. KİK Liderler Zirvesi, hayallerin suya düşmesine neden oldu.
Kuveyt Emiri Sabah el-Ahmed el-Cabir es-Sabah ile Katar Emiri Temim bin Hamed Al Sani dışında liderin katılmadığı zirve, KİK’in 1981’den bu yana düzenlenen en düşük katılımlı zirve oldu.
Sonuç alınamadı
39. KİK zirvesi ise Riyad’da düzenlendi. Katar bu zirveye devlet bakanı düzeyinde katıldı. Bu zirvede de Katar’la diplomatik ilişkilerin yeniden başlamasına yönelik hiçbir sonuç alınamadı.
Kuveyt’in Körfez tarihinin en büyük krizine çözüm bulmak amacıyla yürüttüğü ara buluculuk ise taraflardan her birinin tavrında ısrarcı olması nedeniyle durdu.
Suudi Arabistan ve Bahreyn krizin başlamasından bu yana ilk defa 2 Mayıs’ta Katar’daki bir etkinlikte yer aldı.
Katar’ın başkenti Doha’da düzenlenen Asya İşbirliği Diyaloğu (AİD) 16. Dışişleri Bakanları Toplantısı’na Suudi Arabistan adına Dışişleri Bakanlığı Uluslararası Kuruluşlar Dairesi Başkanı Muhanna Salih Ebu el-Hayl katılırken, Bahreyn’i ise Dışişleri Bakanlığı Afro-Asya İşleri Direktörü Muna Abbas Razı temsil etti.
Telefonla ilk temas
Daha sonra Katar resmi ajansı QNA’da dün yer alan habere göre, Bahreyn Başbakanı Halife bin Selman, 2017 yılında patlak veren Körfez krizinin ardından ilk kez Katar Emiri’ni telefonla arayarak ramazan ayı dolayısıyla tebriklerini iletti.
Görüşmede başka meselelerin de konuşulup konuşulmadığına dair bir detay verilmedi.
Ancak Bahreyn, Başbakan Halife bin Selman Al Halife ile Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani arasındaki telefon görüşmesinin, ülkenin resmi tutumunu temsil etmediğini duyurdu.
Yemen’deki kriz de derinleşiyor
Bütün bunlar olup biterken, Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyonun Yemen’deki savaşı da sürüyor.
İki ülke sınırında, İran destekli Husilerle Suudi güçler arasında çatışmalar her geçen gün artıyor.
Artan sadece bu da değil.
İnsanı dram da derinleşiyor.
Öyle ki, ülkedeki açlık, iç savaşı bile gölgede bırakmış durumda.
5 yıllık süreç, 24 milyon kişiyi yardıma muhtaç hale getirdi.
Her 10 dakikada 1 Yemenli çocuk önlenebilir sağlık nedenlerinden dolayı hayatını kaybederken, 2 milyon çocuk yetersiz besleniyor.
Hürmüz Boğazı’nda gerginlik
Körfez krizi bir kenarda varlığını sürdürürken, Hürmüz Boğazı’nda da tansiyon yükseldi. Şimdi aktörler; İran, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve ABD.
ABD’de Donald Trump yönetimi, İran’la nükleer anlaşmadan çekildiğinden beri ipler zaten gergin. İran yaptırımlarla mücadele ediyor.
Son olarak ABD geçen hafta, İran’dan gelebilecek tehditlere karşı tedbir amacıyla “USS Abraham Lincoln” Uçak Gemisi Taarruz Grubu ile 4 nükleer kapasiteli B-52 bombardıman uçaklarından oluşan Bombardıman Görev Gücü’nü körfeze sevk etti.
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), İran’ın ABD’ye ait hedeflere saldırı hazırlığında olduğu iddiasıyla bu sevkiyatı yaptı.
Ayrıca “USS Arlington” amfibi çıkarma gemisini ve 1 Patriot hava savunma bataryasının da bölgeye gönderildiğini duyurdu.
Olayda can kaybı yaşanmadı. Gemilerden zararlı madde veya yakıt sızmasına yol açacak maddi hasar da meydana gelmedi.
BAE yönetiminin gemilerdeki hasarı incelemek için ABD’den yardım istediği de ileri sürüldü.
Suudi Arabistan da aynı bölgede 2 petrol tankerine sabotaj düzenlendiğini duyurdu.
Suudi Enerji Bakanı Halid el-Falih, saldırıya uğrayan tankerlerin Ras Tanura limanından yükledikleri Suudi petrolünü, Suudi Arabistan’ın ulusal petrol ve doğalgaz şirketi Aramco’nun Amerika’daki müşterilerine götürdüklerini söyledi.
Suudi Arabistan’ın gergin olduğu İran’dan ise ortak soruşma çağrısı geldi.
Bu saldırıların yanı sıra Suudi Arabistan’ın 2 petrol pompa istasyonuna drone saldırısı da düzenlendi.
İran destekli Husilere göre saldırı, 7 drone ile gerçekleştirildi.
Basra Körfezi ve Hürmüz neden önemli?
Hürmüz Boğazı, dünyanın en önemli petrol bölgesi.
Burası, İran ile Umman sınırlarını ayırıyor.
Umman ve Basra Körfezleri arasında yer alıyor.
Yani Hürmüz’den geçen bir tanker, İran ve Umman topraklarını kullanmış oluyor.
Körfez ülkelerinin uluslararası sulara erişebildiği tek su yolu da burası.
Ve Orta Doğu petrolünün çıkış noktası.
ABD verilerine göre, neredeyse küresel petrol tüketiminin 5’te 1’i buradan sağlanıyor.
Katar’ın ürettiği sıvılaştırılmış doğal gazın güzergahı da burası.
Güzergah bu denli kritik olunca önemli siyasi çekişmelere de sahne oluyor.
Şimdi bölgede güç mücadelesi veren ABD ve İran’ın tarihi de bu bölgede yaşanan çekişmelerle dolu.
ABD sık sık İran tankerlerinin, gemilerini taciz ettiğini iddia ediyor. İran da tehditlere karşı Hürmüz faktörünü öne sürüyor. Burayı gemilere kapatmakla tehdit ediyor.
Aslında son gelişmelerle ilgili ipucu, nisan ayında sosyal medyada verildi.
ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA), sosyal medya sitesi Instagram’da hesap açtı. Paylaşılan ilk fotoğraf, dikkatlerin Hürmüz’de olduğunu gösteriyordu.
Yani şimdi ABD ile İran arasında savaş adımlarına dönüşen krizin yaşandığı yerde.
Kaynak: TRT Haber, Reuters, AFP, AA
GAZETELER
08 Nisan 2024GÜNDEM
08 Nisan 2024SPOR
08 Nisan 2024GÜNDEM
08 Nisan 2024SPOR
08 Nisan 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.