Libya’da Birleşmiş Milletler (BM) ve Türkiye’nin meşru hükümet olarak kabul ettiği  Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin (UMH) kontrolündeki başkent Trablus’a, Halife Hafter güçleri saldırı başlatmıştı.

Ancak şu ana kadar herhangi bir ilerleme kaydedebilmiş değiller.

Libya’yı 42 yıl yöneten Muammer Kaddafi’nin devrilmesinin ardından da silahlı gruplar arasında yaşanan anlaşmazlığı fırsat bilen Halife Hafter, askeri bir darbe girişiminde bulunmuş ancak başarılı olamamıştı.

TRT Haber, çatışmaların devam ettiği Trablus’ta, Ulusal Mutabakat Hükümeti Başbakanı Fayiz es-Serrac ile buluştu. Serrac, Trablus’u kuşatan Halife Hafter’in asıl amacının darbe olduğunu söyledi, Hafter’e bağlı birliklerin Trablus çevresinde savaş suçları işlediğine dikkat çekti.

Fayiz es-Serrac’ın, TRT Haber ekibinden Elif Akkuş’un sorularına yanıtları şöyle:

Sorularıma özellikle nisan ayından itibaren oldukça yoğun çatışmaların nedeni olarak dünyada görülen Hafter’le ilgili başlamak istiyorum. Hafter’i kim ya da kimler destekliyor?

Hafter ile daha önce 6 toplantı yaptık. Ortak bir nokta bulmaya çalıştık. Hafter ve tüm kesimlerle beraber bir çözüm bulmaya çalıştık. Askeri yöntemlerle bir çözüm bulunamayacağını düşünüyoruz. Son görüşmeyi Abu Dabi’de yapmıştık. Olumlu yönleri aradık, Libya toplantısını bekledik. Ama onlar saldırıya geçtiler, Trablus’taki yerleşim yerlerine saldırdılar, sivillere saldırdılar. Bu ahmakça bir hareketti. Biz de askeri karşılık verdik. Şimdi hakkımızı savunuyoruz, başkentimizi savunuyoruz, halkımızı koruyoruz. General Hafter’i kimlerin desteklediğini herkes biliyor, silah yasağını ihlal ediyorlar.

Hafter’in Libya’daki asıl hedefi nedir sizce?

Hedefi açıktır, gerçek hedefi darbe. Yarım kalan darbe girişimini tamamlamak. Kendisini dünyaya pazarlamaya çalışıyor. Teröristlerle savaşıyorum diye kampanya yürütüyor. Pek çok bölgede biz zaten teröristlerle savaştık, savaşıyoruz. Terörle asıl biz mücadele ettik. Biz iş başına geldiğimizde 150 silahlı oluşum vardı. Şimdi 4-5 tane kaldı. Büyükelçiler başkenti terk etmişti. Sonra geri döndüler.

Çok önemli bir mücadele veriyorsunuz, Libya halkını nasıl bir gelecek bekliyor?

Allah’ın izniyle ilk aşamada bu saldırılara karşı koymayı başardık. Ama bu saldırıların olumsuz yansımaları var. 120 bin insan yerlerinden edildi. Altyapımızda oluşan bir tahribat var. Okullar yıkıldı, hastaneler zarar gördü, ambulanslar havaya uçuruldu. Bunların hepsi savaş suçu. Bu saldırıyı bertaraf etmek için çabalarımızı sürdüreceğiz.

Yeni bir öneri sundunuz, net bir ifadeyle seçim olsun diyorsunuz…

Libya halkına seçim sandıklarıyla çözüm yolu bulunmasını öneriyoruz. Sivil ve demokratik bir devlet kurulmasını istiyoruz. Devlet organları birbirinden ayrılsın, güçler ayrılığı olsun, askerler de siyasi yönetime bağlı olsun, kısacası sivil bir devletten yanayız.

Sayın Başbakan, Türkiye-Libya ilişkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye-Libya ilişkileri geçmişi asırlara dayanan köklü ilişkiler. Birçok alanda büyük iş birliği var. Sayın Erdoğan ile de görüştük. Türkiye’nin Libya ve Libya’nın istikrarına büyük bir desteği var.