Soyadı Kanunu’nun 85. Yılı

ABONE OL
Temmuz 24, 2019 11:51
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Osmanlı Devleti’nde vatandaşların adının yanına baba adı, doğum yeri veya bağlı bulunduğu boy yazılırdı.

Bu nedenle de birçok sorunla karşılaşılıyordu. Askere alma, okul, tapu ve miras işlerinde haksızlıklar yaşanabiliyordu. Buna bir çözüm bulmak gerekiyordu. 

21 Haziran 1934’te kabul edilen Soyadı Kanunu sayesinde, eksiklikler giderildi. Kanuna göre her Türk, ailesinin ortak kullanacağı bir soyadı alacaktı.

Alınacak bu soyadı, Türkçe olacaktı ve ahlaka aykırı, gülünç olmayacaktı.

Soyadı Kanunu’nun kabulüne giden süreç

8 Mart 1934’te Muğla Milletvekili Nuri Bey mevcut kanuna eklenmek üzere kanun tasarısı teklif etti. 25 Mayıs 1934 tarihinde de ilk karar çıktı. Meclis üyeleri tasarıya olumlu cevap verdi. Herkes Türkçe bir soyadı alacaktı. 

Kanunun 1 Ocak 1935’te yürürlüğe girmesi kararlaştırıldı. 2 Temmuz 1936 yılına kadar soyadı almayana para cezası uygulanacaktı. Ayrıca bir başkasının aldığı soyadını almak da suçtu.

21 Haziran 1934’te kanunun mecliste kabul edilmesinin ardından harekete geçildi. Yeni kanunla birlikte bütün vatandaşlara yeni soyadı alma zorunluluğu konuldu, Osmanlı’dan miras kalan bütün nüfus kağıtları yeniden düzenlendi. Bu kanunla her Türk kendisini tanımlayabilecekti. 

Soyadı teşvik edildi

Gazetelerde ve mecmualarda, vatandaşların Arapça ve Farsça adları bırakmaları, Türkçe soyadları almaları ve bunun çabuklaştırılması teşvik ediliyordu. 

Memurlardan, öğretmenlerden, din adamlarından ve aydınlardan kısa zamanda soyadı alarak halka örnek olmaları isteniyordu. Camilerde imamlar vaaz ve hutbelerinde Soyadı Kanunu’nun önemini anlatıyor ve vatandaşları bir an önce soyadı almaları için öğütlüyorlardı. 

Memurlar hızla yeni soyadı alma telaşındayken, esnaflar da tabelalarını Türkçe soyadları ile değiştirmeye başlamışlardı. Aynı zamanda yeni soyadı alanlar, kendilerine soyadlarına uygun ve Latin harfleriyle atılan yeni imzalar bulmak zorundaydı. Soyadı seçme vazifesi evin kocasına verildi.

Mustafa Kemal’e hangi soyadı verilecekti?

O günlerin esas merak konusu ise Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal’in alacağı soyadıydı. 

İsmet İnönü’nün ve arkadaşlarının Mecliste teklif ettiği “Atatürk” soyadı, Mustafa Kemal’in çok hoşuna gitti.

Soyadı kanununun kabulünden sonra 24 Kasım 1934 yılında 2258 Sayılı Kanunla, TBMM Türk milletinin bir şükran ifadesi olarak, Gazi Mustafa Kemal Paşa’ya “Atatürk” soyadını verildi.

25 Kasım’da gazetelerde büyük puntolarla Büyük Önder’e “Atatürk” soyadı verildiği ve bu soyadının kimseye verilemeyeceği duyuruldu.

26 Kasım’da da “ağa, hacı, hafız, hoca, molla, efendi, paşa” lakap ve unvanlar kaldırıldı. 

Devlet büyükleri soyadlarını Mustafa Kemal’den aldı

Soyadı Kanunu süreci böyle ilerlerken Mustafa Kemal sevdiği arkadaşlarına şahsi hususiyetlerinden kaynaklanan soyadları vermeye başlar. Adeta arkadaşlarına soyadı vermekte Mustafa Kemal için eğlenceli bir uğraş haline dönüşür.

O zamanın bir modası da soyadını Atatürk’ten almaktı. Devlet büyüklerinden soyadlarını Atatürk’ten alanların bazılarının isimleri şöyle;

İsmet İnönü, Fevzi Çakmak, Falih Rıfkı Atay, Fahrettin Altay…

O zamanın anılarından General Fahrettin Altay’ın soyadı hikayesi ise şöyledir:

Atatürk Fahrettin Altay’ı Türk Generalleri arasında en uzun boylu olduğu için Altay Dağına benzetmek isteği ile bu soyadını vermiştir.

Atatürk’ün adını belirlediği ünlü bir diğer kadın ise Keriman Halis’tir. 1932 dünya güzeli seçilen Keriman Halis kutlama mesajın da Ece soyadını bulmuş. Soyadı kanunu çıkınca da kendisi bunu soyadı olarak seçmiştir.

Atatürk’ün soyadı verdiği bir diğer cumhurbaşkanı ise Fahri Korutürk’tür.

Soyadı kanunu uygulaması esnasında birçok aile lakabını veya o anda aile reisinin uğraştığı meslek adını soyadı olarak benimsemiştir. 

Çanakkale savaşının meşhur Seyid Ali onbaşısıysa kendisine ‘Çabuk’ soyadını almıştır.

Cumhuriyetin ilk yıllarında vatandaşlar nasıl soyadı alacaklarını bilmiyordu. Gazeteler vatandaşlar için çeşitli örnekler yayınlasa da bu durum yeterli değildi.

Öte yandan soyadı bulmakta güçlük çekenler için kitaplar yayınlandı. Radyolarda nasıl soyadı almalarına dair bilgiler verildi. 

Yurtta tam anlamıyla soyadı bulma telaşı başlamıştı.

İş yalnız soyadını bulmakla kalmıyor, nüfus memurluklarında kuyruklara girip saatlerce bekleyerek soyadlarını kaydettirmek gerekiyordu.

Deyim yerindeyse soyadı kuyruğu…

Kolaylıkla soyadı değiştirilebiliyor

Resmi Gazete’de 3 Kasım 2018’de yürürlüğe giren Nüfus Hizmetleri Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile artık soyadlarını değiştirmek isteyen vatandaşlara kolaylık sağlandı.

Günümüzde soyadından memnun olmayan vatandaşlar mahkemeye gerek kalmadan soyadlarını nüfus müdürlüklerine giderek değiştirebiliyor.

Soyadı Kanunu’nun 3’üncü maddesine aykırı soyadları ile yazım ve imla hatası veya düzeltme işareti kullanılmamasından kaynaklanan anlam değişiklikleri bulunan ad ve soyadları, mahkeme kararı aranmaksızın il veya ilçe idare kurulunun vereceği kararla bir defaya mahsus olmak üzere değiştirilebiliyor.

Buna göre, ad ve soyadlarındaki yazım yanlışlarını değiştirmek isteyenler, bulunduğu yerleşim yerindeki nüfus müdürlüğüne müracaat ediyor.

Yurt dışında bulunanlar ise ad ve soyadı değişikliğine ilişkin talepleri için dış temsilciliklere başvurabiliyor.

Dış temsilcilikler tarafından bu talepler il veya ilçe idare kurullarınca değerlendirilmek üzere başvuru yapanların aile kütüğünde kayıtlı olduğu yerin valilik veya kaymakamlığına bilgi veriyor.

Değiştirme taleplerinde bir kereye mahsus mahkeme kararı aranmayacak.

Fakat değişiklikler kızlık soyadını taşımak isteyen kadınları kapsamıyor. Bunun için mahkemeye başvurmak gerekiyor.

Haber: Büşra İpiçürük / TRT Haber

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.