Yemen resmi haber ajansı SABA’nın haberine göre, Kral Selman ile Yemen Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi, Mekke’deki Mina Sarayı’nda bir araya geldi.

Kral Selman görüşmede, “Güney Geçiş Konseyi’nin, devletin askeri, güvenlik ve sivil kurumlarını hedef alan, devlet kurumlarını tahrip eden her türlü uygulamasını reddettiğini” bildirdi.

Yemen Cumhurbaşkanı Hadi de Kral Selman’ın Yemen’de meşru kurumlara yönelik darbeyi reddetmesinden ve Riyad yönetiminin, Yemen’in birlik ve beraberliğiyle meşruiyetini destekleyen değişmez tutumundan memnuniyet duyduğunu ifade etti.

Görüşmede, Yemen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Ali Muhsin Salih ile Yemen Başbakanı Muin Abdulmelik de hazır bulundu.

Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’da yer alan haberde de Kral Selman ile Yemen Cumhurbaşkanı Hadi’nin Mina Sarayı’nda bir araya geldiği ve Aden’de yaşanan son gelişmeleri değerlendirdiği belirtildi.

Yemen İçişleri Bakanı Ahmed el-Meyseri, Suudi Arabistan ve Yemen Cumhurbaşkanlığını, Aden’de yaşanan olaylar karşısında sessiz kalmakla suçlamıştı.

Meyseri, meşru hükümetin, koalisyon güçlerindeki ortaklarından BAE tarafından kurban edildiğini ve Riyad yönetiminin Aden’de 4 gün boyunca yaşananlara sessiz kaldığını kaydetmişti.

Ne olmuştu?

Yemen’de Güney Geçiş Konseyi’ne bağlı Hizam Emni birlikleri, 4 gün süren çatışmalar sonucu dün Aden’deki Maaşik Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile stratejik devlet kurumlarının kontrolünü ele geçirmişti.

Yetkililer ve komutanların Suudi Arabistan’a ait zırhlı araçla Cumhurbaşkanlığı Sarayından ayrıldığı bildirilmiş ve kentin kontrolü tamamen Hizam Emni güçlerine geçmişti.

Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da ikamet eden Yemen Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi liderliğindeki meşru hükümeti düşürme girişiminde bulunan BAE destekli Güney Geçiş Konseyi bünyesindeki Hizam Emni birlikleri, çarşamba gününden beri Aden’de hükümet güçleriyle savaşıyordu.

Yemen’de 2011’de başlayan halk ayaklanmaları sonrasında Kuzey ve Güney Yemen’in birleştiği 1990 yılı öncesindeki “ayrılık” fikirleri yeniden gündeme gelmiş ve “Güney Hareketi” adı altında ayrılıkçı bir hareket oluşmuştu.