Mavi Nil ve Beyaz Nil’in birçok Afrika ülkesinden geçtikten sonra birleşerek Nil Nehri’ne dönüştüğü Mısır, 20’inci Yüzyılın ikinci yarısından itibaren askerler tarafından yönetilmeye başlandı.
1952 yılında içlerinde Cemal Abdünnasır ve Enver Sedat’ın da olduğu bir grup “Hür Subay” tarafından Kral Faruk’a karşı darbe yapıldı. Darbenin ardından Cemal Abdünnasır, onun ölümünün ardından ise Enver Sedat cumhurbaşkanı oldu. Enver Sedat’ın askeri bir törende cinayete kurban gitmesinin ardından cumhurbaşkanı yardımcısı Hüsnü Mübarek iktidarı ele aldı.
2010 yılının sonlarına doğru Tunuslu seyyar satıcı Muhammed Buazizi’nin kendini yakması ile başlayan ve Mısır’ı da etkisi altına alan halk ayaklanmaları, onlarca yıldır iktidarı elinde tutan birçok yöneticiyi koltuğundan etti.
Bunlardan biri de, 1981’de cumhurbaşkanı olan 83 yaşındaki Hüsnü Mübarek’ti.
Otuz yıl boyunca Mısır’ı yöneten Mübarek, İsrail’le Enver Sedat döneminde varılan barış anlaşmasına sadık kaldı, hatta Gazze ve Batı Şeria gibi konularda İsrail’le ilişkileri daha da geliştirdi.
Mübarek, Enver Sedat döneminde İsrail’le yapılan Camp David Anlaşması nedeniyle Arap Birliği’nden atılan Mısır’ın tekrar birliğe dönmesini sağladı. Ancak hızla artan genç nüfusun iş ve özgürlük taleplerini karşılamakta zorlandı.
Ekonomik durumun her geçen yıl daha da kötüye gittiği Mısır’da, 2011 yılında Mübarek karşıtı gösteriler başladı. Mübarek’in görevi Mısır istihbaratının başındaki Ömer Süleyman’a devretmesi, Tahrir Meydanı’nda toplanmış yüzbinlerce Mısır’lıyı memnun etmedi.
Ve nihayet Mübarek 11 Şubat 2011‘de istifa etmek zorunda kaldı.
Dönemin Savunma Bakanı Muhammed Hüseyin Tantavi, geçiş dönemini yönetmek ve ülkeyi seçimlere götürmek görevlerini üstlendi.
30 Haziran 2012’de Mısırlılar, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 13 adaydan ikinci tura kalan Mübarek döneminin başbakanı Ahmed Şefik ve İhvan’ın adayı Muhammed Mursi için oylarını kullandı. Mursi, yüzde 51,7’lik bir oranla Mısır’ın tarihindeki ilk şeffaf cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazandı.
30 Haziran 2012 – Mısır’ın demokratik yollardan göreve gelen ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, yemin ederek görevine başladı.
12 Ağustos 2012 – Mursi, 25 Ocak devriminin ardından geçiş dönemini yöneten Mısır Savunma Bakanı Mareşal Hüseyin Tantavi’nin yerine Genelkurmay Başkanı Abdulfettah es-Sisi’yi bu göreve getirdi.
22 Kasım 2012 – Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, kararlarını yargı denetiminden muaf tutan ve mahkemelerin anayasa komisyonunu dağıtmasını engelleyen cumhurbaşkanlığı kararlarını açıkladı. Açıklanan kararlar, geniş katılımlı günler süren protesto gösterilerine yol açtı.
15-22 Aralık 2012 – Tartışmalara yol açan anayasa taslağı, cumhurbaşkanının güvenliğini sağlaması için orduyu görevlendirdiği referandumda yüzde 63,8 oranla kabul edildi.
30 Haziran 2013 – Tahrir Meydanı’nda Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi yönetiminin birinci yıl dönümünde geniş katılımlı Mursi karşıtı gösteriler hızla ülkenin diğer kentlerine yayıldı. Muhalifler tarafından kurulan Temerrüd (İsyan) Hareketi, Mursi’nin istifası için 22 milyon imza topladığını açıkladı. Ordu, ulusal uzlaşının sağlanamaması halinde 48 saat sonra kendi çözümünü üreteceğini açıkladı.
ABD, Avrupa Birliği başta olmak üzere pek çok ülke, Mısır’daki gelişmelerden duyduğu kaygıyı açıklamakla yetinirken olayı darbe olarak tanımlamamaya özen gösterdi.
Adli Mansur, geçici cumhurbaşkanlığı görevine başlarken, Suudi Arabistan Mansur’a kutlama mesajı gönderdi. Mursi ve İhvan liderleri hakkında, ”yabancı güçlerle işbirliği yapıp, istihbarat toplama ve firar etme” suçlamasıyla dava açıldı. Tutuklamalar artarak devam etti.
5 Temmuz 2013 – Cumhurbaşkanı Mursi’nin destekçileri, ordunun yönetime el koyma kararını protesto için Rabiatul Adeviyye Meydanı’nda yüz binlerin katıldığı zaman zaman milyona ulaşan gösterilere başladı. Güvenlik güçleri darbe karşıtlarına zaman zaman kanlı müdahalelerde bulundu.
Kahire’deki Cumhuriyet Muhafızları Karargahı önünde Muhammed Mursi’ye destek veren halkın üzerine sabah namazı sırasında ateş açıldı. 84 kişi yaşamını yitirdi, yüzlerce sivil yaralandı.
13 Temmuz 2013 – Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Kuveyt, Mısır’daki darbe yönetimine finansal destek vermeye başladı. Üç ülke toplamda, 12 milyar dolar değerinde yardım sözü verdi. Devrim ve sonrasında askeri darbe ile yara alan Mısır ekonomisine söz konusu ülkelerin toplam yardımları 30 milyar doları aştı. Geçen yıl ortaya çıkan ve Sisi’ye ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarında ise Sisi’nin Körfez liderleri hakkında tartışmalı sözlerinin yanı sıra petrol zengini bu ülkelerin “yardım etmek zorunda olduğunu” söylediği ileri sürüldü.
27 Temmuz 2013 – Güvenlik güçlerinin Rabiatul Adeviyye Meydanındaki halka ateş açması sonucu 200 kişi hayatını kaybetti, 4 bin 500’den fazla kişi yaralandı. Katliama birçok ülkeden kınama geldi.
14 Ağustos 2013 – Güvenlik güçlerinin, ülke genelinde darbe karşıtı gösterilerin merkezi Rabia ve Nahda Meydanlarını silah kullanarak boşaltması sonucu, binin üzerinde kişi hayatını kaybetti, binlerce kişi yaralandı. Meydandaki seyyar satıcılar, basın mensuplarının da içinde olduğu binlerce kişi gözaltına alındı.
Ordunun darbe karşıtlarına yönelik kanlı saldırıları, ülke genelinde protestolara yol açtı. Güvenlik güçlerinin kanlı müdahaleleri, ölü sayısının giderek artmasına yol açtı. Olağanüstü hal, sokağa çıkma yasağı ilan edildi.
Olaylardan iki gün sonra Cuma namazının ardından sokaklara dökülen darbe karşıtları, güvenlik güçlerinin çok sert müdahalesiyle karşılaştı. Gösterilerin odak noktası başkent Kahire’deki Ramses Meydanı’nda 81 olmak üzere ülke genelinde toplamda 129 kişi hayatını kaybetti.
25 Aralık 2013 – Ordunun göreve getirdiği Mısır hükümeti, İhvan’ı terör örgütü ilan etti.
Kahire Ceza Mahkemesi, 29 Kasım’da Mübarek hakkında, “haksız kazanç sağlama ile rüşvet” suçlarının yöneltildiği davanın zaman aşımına uğradığına, “İsrail’e doğalgaz ihracatı”na ilişkin davada beraatine ve “25 Ocak 2011 Devrimi sırasında göstericileri öldürmek” iddiasıyla ise “hakkında dava açılamayacağına” karar verdi. Mısır’da otuz yıl boyunca tartışmalı bir yönetimde imzası bulunan Mübarek ve ailesinin tüm üyeleri serbest kaldı.
Mayıs 2015 – Mısır’da askeri darbeyle görevinden uzaklaştırılan Cumhurbaşkanı Mursi ve beraberindeki 100 İhvan üyesi idam cezasına çaptırıldı.
Mısır tarihinin demokratik seçimlerle iş başına gelen ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, 17 Haziran 2019’da yargılandığını duruşma salonunda hayatını kaybetti.
Mursi’nin hayatını kaybettiği mahkeme salonundaki tanıklar, baygınlık geçiren Mursi’ye 20 dakikadan uzun süre yardım edilmediğini ve ölüme terk edildiğini belirtti.
Kendi vasiyeti ve ailesinin köyünde defnedilmesi talebine rağmen Mursi, yoğun güvenlik önlemleri altında ailesi ve avukatlarının eşliğinde Kahire’nin doğusunda yerel saatle 05.00’te defnedildi.
Başta Türkiye’de olmak üzere Avustralya’dan Kanada’ya, Malezya’dan Bosna Hersek’e kadar dünyanın dört bir yanında Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi için giyabi cenaze namazları kılındı.
Kaynak: Al Jazeera, AA, Reuters, AFP
GAZETELER
20 Aralık 2024GÜNDEM
20 Aralık 2024SPOR
20 Aralık 2024GÜNDEM
20 Aralık 2024SPOR
20 Aralık 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.
210606 307075I genuinely enjoy your internet site, but Im having a problem: any time I load 1 of your post in Firefox, the center with the internet page is screwed up – which is bizarre. Could I send you a screenshot? In any event, maintain up the superior function; I surely like reading you. 536209