Avrupa ülkeleri, 23-26 Mayıs tarihleri arasında Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerini yapacak.

Göçmen krizinin ardından yapılacak bu ilk AP seçiminde aşırı sağcıların yükselişi, Birliğin geleceği ile ilgili endişeleri artırıyor.

Parlamentoya 74 vekil gönderecek Fransa, Avrupa Parlamentosu’nun karar mekanizmasında en kilit ülkelerden biri. Ülkenin aşırı sağcı Ulusal Birlik partisi ise anketlerde dikkat çeken bir yükselişe sahip.

Steve Bannon’dan Le Pen’e destek

2017’de Brüksel’de kurduğu ‘The Movement’ adlı hareket ile, AP seçimleri öncesi aşırı sağcı partilerin bir araya gelmesi ve organize olması için çalışan Trump’ın eski danışmanı Steve Bannon da Ulusal Birlik partisi lideri Le Pen’e destek veren isimler arasında.

Ancak beyaz ırkın üstünlüğü gibi fikirleri ve Trump’ın eski danışmanı olması nedeniyle Bannon’ın attığı tüm adımlara şüpheyle yaklaşılıyor.

“Bannon, Trump ve Putin’in Truva atı”

Fransa’nın İktidar Partisi Cumhuriyete Yürüyüş (LREM) hareketi, Steve Bannon’un Trump ve Putin’in, Avrupa’nın birliğini bozmak için kullandığı “truva atı” olduğunu savunuyor. İktidar partisinin liste başı adayı ve AB eski Bakanı Nathalie Loiseau, Bannon’un Avrupa’yı bölmek için geldiğini iddia ediyor.

Danışmalık iddiaları reddedildi

Paris ve Brüksel’de sık sık görülen Steve Bannon’un Ulusal Birlik partisine danışmanlık yaptığı iddia ediliyor. Ancak bu iddialar hem Bannon hem de Ulusal Birlik lideri Marine Le Pen tarafından reddedildi.

Hafta başında Fransa’da bir televizyon programına konuk olan Steve Bannon, seçimleri sadece bir gözlemci olarak izlediğini söylerek, danışmanlık iddialarını yalanladı. Ancak Le Pen’in 2017’de Macron karşısında kaybettiği cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından, yeniden ayağa kalkarak, partisini birinci parti yapmasını hayranlıkla karşıladığını dile getirdi.

Fransa’nın AP seçimlerinin merkezinde olduğunu söyleyen Bannon, “Le Pen, tarihin en büyük geri dönüşlerinden birisine imza attı ve başarılı olmak için yardıma ihtiyacı yok. Seçimleri tek başına kazanacak.” dedi.

“Trump ile de gönüllü çalıştım”

Steve Bannon, danışmanlık karşıtı ücret alıp almadığı ya da aşırı sağ partilere finansal destek sağlayıp sağlamadığı sorularına ise, “Ben kimseye sermaye vermedim. Kimse de benden istemedi. Ben resmi olmayan bir danışmanım ve bunu para karşılığı yapmıyorum. Trump ile de gönüllü çalıştım. Ben genel bilgiler ve izlenimleri paylaşıyorum.” dedi.

Marine Le Pen ise, Bannon’ın kampanyalarıyla hiçbir bağlantısı olmadığını söyledi. “Steve Bannon’u en son 3 ay önce gördüm. Paris’te olduğunu dahi bilmiyordum.” diyen Le Pen, Bannon’a finansal danışmanlıkta bulunmasını teklif ettiklerini ancak Bannon’ın kabul etmediğini açıkladı. 

2014 AP seçimlerinden aşırı sağ zaferle çıkmıştı

2014 Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri, aşırı sağ grupların zaferi ile sonuçlanmıştı.

Seçimlerde Avrupa Parlamentosu’nun 3 büyük grubu Hristiyan Demokratlar, Sosyalistler ve Liberaller oy kaybederken, aşırı sağ grupların oy oranında büyük artış kaydedilmişti.

Almanya’da Avro karşıtı sağ-popülist Almanya için Alternatif Partisi (AfD) sürpriz biçimde yüzde 7 oy alırken, İngiltere’de de ilk kez Muhafazakar Parti ve İşçi Partisi dışında bir siyasi partinin (Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi) seçimlerden galip çıkması ise şaşkınlık yaratmıştı.

Fransa’da aşırı sağcı Ulusal Cephe Partisi önemli bir başarı kazanırken, Danimarka’da yabancı ve Müslüman karşıtlığı üzerinden siyaset yapan aşırı sağcı Danimarka Halk Partisi, oylarını ikiye katlayarak 4 üyesini AP’ye göndermişti.

Avrupa Parlamentosu seçimleri

Avrupa Birliği (AB) kurumları arasında doğrudan halk tarafından seçilen bir organ olan Avrupa Parlamentosu’nda seçimler, beş yılda bir yapılıyor. AP seçimlerinde, 18 yaşını dolduran her AB üyesi ülke vatandaşı, ikametlerinin bulunduğu yerlerde oy kullanabiliyor.

Avrupa Birliği’ne üye 28 devletin toplamda 751 temsilcisinden oluşan Avrupa Parlamentosu için son seçimler 2014 yılında yapıldı.

750 üye ve bir Başkandan oluşan parlamentoda, hangi üye devletin kaç parlamenter ile temsil edileceği üye devletlerin nüfuslarına göre tespit ediliyor. Örneğin, Avrupa Birliği’nin en fazla nüfusa sahip üyesi olan Almanya’nın Avrupa Parlamentosu’nda 96 üyesi bulunuyor.

Birliğin en az nüfusa sahip üye ülkesi Malta’nın ise parlamentodaki üye sayısı ise 6. Şu anda Avrupa Parlamentosu’nda 8 siyasi parti grubu ve bağımsız üyeler yer alıyor.

Avrupa Parlamentosu’nda üyeler, ülkelerine göre değil, siyasi görüşlerine göre grup oluşturuyorlar. Yani parlamenterler ülkelerini değil, kendilerine oy veren vatandaşların siyasi görüşlerini temsil ediyor. 

Kaynak: Newsweek, AA, Telegraph, VOA, Reuters