Yemen’de geçici başkent Aden’deki meşru hükümetin konuşlandığı Maaşık Sarayı’na saldırı başlatan ayrılıkçı Güney Hareketi, hükümeti Husiler karşısındaki yenilgilerden sorumlu tutuyor.

Güney Hareketi Siyasi Geçiş Konseyi Başkan Yardımcısı Hani bin Berik dünkü açıklamasında, destekçilerine geçici başkent Aden’deki Maaşık Sarayı’nın ele geçirilmesi çağrısı yapmıştı.

Bu çağrının ardından Güney Hareketi’ne bağlı milis güçler ile Maaşık Sarayı’nı koruyan muhafızlar arasında çatışmalar çıktı.

Çok sayıda ölü ve yaralının olduğu belirtilen saldırılarda, Güney Hareketi henüz bir netice elde etmiş değil.

BAE doğrudan müdahil oluyor

Yemenli bir askeri yetkili, Geney Hareketi ile meşru hükümet güçleri arasında yaşanan çatışmalara BAE savaş uçaklarının da müdahil olduğunu söyledi.

Askeri yetkili, Maaşık Sarayı’nı koruyan meşru hükümete bağlı birliklerin üzerinden BAE savaş uçaklarının alçak uçuş yaptığını aktardı.

Peki BAE’nin desteklediği bilinen Güney Hareketi ile Suudi Arabistan tarafından destekelenen meşru hükümet arasında yaşanan çatışmalar neye işaret ediyor?

BAE’nin İhvan karşıtlığı yeniden nüksetti

BAE’nin desteklediği Güney Hareketi’nin Siyasi Geçiş Konseyi Başkan Yardımcısı Hani bin Berik bugün sosyal medya sitesi Twitter’daki hesabından yaptığı açıklamalarda, meşru hükümet saflarında Husilere karşı savaşan Islah Partisi’ni hedef aldı.

Hani bin Berik, Islah Partisi ve Katar’ın Husilere destek verdiği ve planlarının gerçekleştiğini öne sürerek, koalisyonun başarısız olmasına yol açtıklarını iddia etti.

BAE ile Islah Partisi arasındaki yakınlaşma görülmüştü

Esasen Yemen’deki İhvan’ın siyasi kanadı olarak bilinen Islah Partisi ile İhvan karşıtı tutumuyla bilinen BAE yönetimi arasında Husilere karşı oluşturulan koalisyon kapsamında yakınlaşma görülmüştü.

BAE ile Islah Partisi yetkilileri, Yemen’de 2015’te başlayan iç savaş sırasında ilk kez Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın da katılımıyla eski Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih’in öldürülmesinin ardından Aralık 2017’de görüşmüştü.

BAE Dışişlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Enver Karkaş da yaptığı açıklamada, “Islah Partisi, yakın bir geçmişte İhvan’la olan bağını kopardığını duyurdu. Şimdi, niyetleri sınamak ve Yemen ile içinde bulunduğu çevrenin menfaatini öncelemek için önümüzde fırsat var. Esnek bir şekilde çalışıyoruz, hedefimiz bölgenin güvenlik ve istikrarı” ifadelerini kullanmıştı.

Islah Partisi Basın Dairesi Başkanı Adnan el-Adini ise, Islah Partisi yöneticilerinin Abu Dabi ziyaretinin BAE’nin daveti üzerine gerçekleştiğine dikkat çekerek, bu davetin koalisyon güçlerinin bölgedeki zorluklarla başa çıkmak için güçlenme çabaları kapsamında geldiğini belirtmişti.

Adini, “Yemen’in meşruiyet konumunu güçlendirmek ve siyasi liderliğini desteklemek, bunu başarmanın en önemli adımıdır” demişti.

Daha sonra 2018 yılının sonralarında Abu Dabi Veliaht Prensi Muhammed bin Zayid Al Nahyan, Islah Partisi Genel Başkanı Muhammed Abdullah el-Yedumi ve Genel Sekreteri Abdulvahhab Ahmed el-Ansi ile başkent Abu Dabi’de bir araya gelmişti.

Koalisyon ne diyor?

Yemen’de Cumhurbaşkanı Mansur el-Hadi’yi destekleyen Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon, geçici başkent Aden’de yaşanan gelişmelerden endişe duyduğunu açıkladı.

Koalisyon sözcüsü Türki el-Maliki yazılı açıklamasında, Aden’de yaşanan gelişmeleri endişeyle takip ettiklerini dile getirerek, buradaki halkın güvenlik ve istikrarına zarar verecek eylemleri kabul etmeyeceklerini ifade etti.

Yemen’deki tarafları aklın sesine kulak vermeye, ulusal çıkarları öncelemeye ve meşru hükümetle birlikte bu kritik aşamanın atlatılması için çalışmaya çağıran Maliki, “Yemen halkı arasında fitne tohumları eken Husilerin yanı sıra El Kaide ve DEAŞ gibi terör örgütlerine fırsat vermemenin önemi”ne işaret etti.

Suudi Arabistan’ın tutumu ne?

Yemen’de Husilerin hükümete darbe yapıp başkent Sana ve bazı kentleri ele geçirmesinin ardından harekete geçen ilk ülke Suudi Arabistan. Birçok Arap ülkesinin de dahil olduğu koalisyonu kurarak Husilere karşı operasyon başlatan Suudi Arabistan’ın Yemen’de binlerce askeri var. Ancak aradan geçen uzun yıllara rağmen Husilere karşı bariz bir üstünlük sağlanabilmiş değil.

Bununla birlikte, baslitik füze ve insansız hava aracı (İHA) kapasitesini artıran Husilerin Suudi Arabistan içlerine düzenlediği saldırıların sayısı her geçen gün artıyor.

Son günlerde geçisi başkent Aden’de yaşanan olaylarla ilgili Suudi Arabistan tarafından tek açıklama Yemen Büyükelçisi Muhammed Al Cabir’den geldi.

Al Cabir, sosyal medya sitesi Twitter’daki hesabından yaptığı açıklamada, geçen haftadan bu yana Aden’de meydana gelen olaylardan tek istifade edenin Husiler ile ismini vermediği terör örgütleri olduğunu ifade etti.

Al Cabir, Aden’in yaşanan olaylara rağmen Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçlerinin desteğiyle güven ve istikrarını kaybetmeyeceğini dile getirdi. 

Aden’de tansiyon neden arttı?

Birleşik Arap Emirlikleri ile İran arasında ay başında sınır güvenliği konusunda yapılan ve bir mutabakat zaptıyla taçlandırılan görüşmeden bu yana ülkenin güneyinde BAE tarafından desteklenen güçlere yönelik saldırılarda büyük bir artış gözlendi.

Bu görüşmenin akabinde Yemen’in güneyindeki geçici başkent Aden, 1 Ağustos’ta 49 kişinin yaşamını yitirdiği 2 saldırıya sahne oldu.

Şeyh Osman kentindeki emniyet merkezine bombalı araçla düzenlenen saldırıda 13 kişi hayatını kaybetti. Bu saldırıdan yaklaşık 1 saat sonra ise Husiler, El-Cela Karargahı’na Hizam Emni güçlerinin geçit töreni sırasında çifte saldırı düzenledi, 36 kişi yaşamını yitirdi.

Bu saldırılardan 1 gün sonra terör örgütü El-Kaide’nin Arap Yarımadası’ndaki uzantısı Ensar eş-Şeria militanlarının, Ebyen’e bağlı El-Mahfed ilçesinde Hizam Emni’ye ait karargah ve bazı askeri noktalara düzenlediği saldırılarda ise 17 kişi öldü, 10’dan fazla kişi yaralandı. 

El-Cela Karargahı’na geçen haftaki saldırıda ölenler için dün düzenlenen cenaze töreninin ardından ise, Cumhurbaşkanlığı koruma güçleri ile Hizam Emni güçleri arasında Maaşık Sarayı çevresinde çatışma çıkmıştı.

BAE tarafından desteklenen ayrılıklı güçler, son zamanlarda artan saldırılardan meşru hükümet güçleri arasında yer alan Islah Partisi’ni suçluyor. Bugün yaptıkları açıklamalarda da meşru hükümet ile Islah Partisi arasında ayrım yapmaya dikkat eden güçler, BAE’nin birçok ülkede hedef tahtasına oturttuğu İhvan takıntısının tekrar nüksettiği yorumlarını beraberinde getiriyor.