ABD yönetimi, 8 Mayıs 2018’de, 2015’te imzalanan nükleer anlaşmadan çekilerek, İran’a yönelik yaptırımları yeniden uygulamaya başlamıştı. İran da hazırladığı program çerçevesinde zenginleştirilmiş uranyum limitlerini artırdığını duyurmuştu.

Bölgedeki askeri ve siyasi gerilim artarken, karşılıklı bu adımlardan İran’daki sağlık sektörü de olumsuz etkileniyor.

İran riyalinin yaptırımlarla birlikte dolar karşısında yüzde 70’e yakın değer kaybetmesi, ülkede ithal ilaçlara erişimi zorlaştırıyor.

Aylık ortalama gelirin 450 dolar olduğu ülkedeki yüksek maliyet ve giderler vatandaşları zora sokuyor.

8 yaşındaki karaciğer kanseri hastası Taha Shakouri’nin annesi Laya Taghizadeh, tedavisi için oğlunu devlet hastanesine getirmiş. Çünkü ancak bu şekilde hizmet alabileceğini biliyor. 

Eşinin sıradan bir market çalışanı olduğunu söyleyen Taghizadeh, oğlunu özel bir hastanede tedavi ettirmesinin günlük bin 380 dolara mal olacağını ve bunu karşılayacak imkanlarının olmadığını söylüyor.

İranlı yetkililer, sağlık giderlerinin sübvanse edilmesi için çalıştıklarını belirtse de mevcut uygulamaların uzun vadede sürdürülebilmesi pek mümkün gözükmüyor.

İran Sağlık Bakanı Saeed Namaki, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada, ABD yaptırımlarının her kesimden İranlıyı etkilediğini ve mecburen bütçede kesintiye gidileceğini belirmişti.

Namaki ayrıca, ABD’lilerin, İran’ın medikal ürünleri üzerinde yaptırım uygulamadığını iddia etmelerinin büyük bir yalan olduğunu dile getirmişti.