Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda 16 milyar 700 milyon 959 bin TL’lik Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı bütçesi görüşülüyor.
Bağımsız Milletvekili Jale Refik Rogers, yükseköğrenimde yaşanan sorunlara işaret ederek, planlama ve denetim eksikliklerinin giderilmesi gerektiğini belirtti.
Rogers, kaliteli ve sürdürülebilir eğitim için üniversite sayısının fazla olduğunu dile getirerek, Yükseköğretim Strateji Planı’nın uygulanmadığı, herhangi bir adım atılmadığını söyledi.
Denetimlerle ilgili YÖDAK’ın güçlendirilmesi gerektiğini dile getiren Rogers, yükseköğretimi devlet politikası haline getirmek gerektiğini kaydetti.
“Sahte diploma skandalının” ardından atılan adımlara değinen Rogers, öğrencilerin öğrenci numaralarının değişmemesi gerektiği görüşünü belirtti.
Kalitenin, rekabet gücünün artması için bakanlığın ne yaptığını soran Rogers, bakanlıkta yükseköğretimin müsteşarlık seviyesine çekilmesi gerektiğini ifade etti.
Eğitim kurumlarıyla ilgili sorunlara işaret eden Rogers, mesleki teknik eğitime önem verilmesi, gençlerin ilgi duyduğu alanlarda yetişmesini sağlamak için neler yapılabileceğine önem gösterilmesini istedi.
CTP Milletvekili Ürün Solyalı, hükümetin sosyal devlet ruhunda olmaktan vazgeçtiğini, kamu hizmetlerinin serbest piyasa tarafından yürütülmesini destekleyen bir yapıda olduğunu savundu.
Solyalı, eğitim bakanlığı bütçesinin geçen yıldan daha az bir pay aldığını, dolayısıyla “yatırım payından çalındığını” söyleyerek, sosyal devletin zorunluluğu olan bir yapıda bu azalmanın nasıl yer alabildiğini sordu.
Eğitimin ince planlanması gerektiğini dile getiren Solyalı, “konteynır sınıfların kalıcılaşması riski, laiklik tartışmaları gibi tartışmaların eğitim denince ilk akla gelen kavramlar olmaması gerektiğini” söyledi.
Solyalı, fırsat eşitliği yaratılması gibi alanlarda eğitim paydaşlarının “mutlu olmadığını” söyleyerek, okulların yaratıcılığı beslemediğini, sınıfların kalabalık olduğunu söyledi.
Okula kaydolacak öğrenci sayılarının bilinmediğini savunan Solyalı, vatandaş sayısı bilinmediğinden planlama yapılamadığını söyledi.
Solyalı, dar gelirli çocuklara gıda katkısı sunulması gerektiğini belirterek, okullarda yardıma muhtaç kaç çocuk olduğunu sordu.
Üniversitelerde öğrenci olarak okula devam etmeyenleri takip etmeyen üniversite yönetimine yönelik yaptırım uygulanması gerektiğini söyleyen Solyalı, “üniversitelerin elini taşın altına koyması” gerektiğini belirtti.
Solyalı, özel okul fiyatlarında yüzde 120 artış olduğunu söyleyerek, bu konuda bakanlığın herhangi bir adım atıp atmayacağını sordu.
Laik eğitimin önemine vurgu yapan Solyalı, “Ülkede cemaatleşme besleniyor” dedi. Solyalı, “dini eğitim veren kurumların yurt izinlerinin iptal edilip edilmediğini” sordu.
CTP Milletvekili Şifa Çolakoğlu, Milli Eğitim Bakanlığına bütçe içinde ayrılan payın “yetersiz olduğunu” söyleyerek, çağdaş bir eğitim için gereken miktarın yeterli olmadığını söyledi.
Çolakoğlu, eğitime ayrılan payın yüzde 10’unun yatırım ve gelişime ayrıldığını, bunun da “yeterli olmadığını” dile getirerek, “Eğitimi gözden çıkardık” dedi.
Zorunlu eğitim harcamalarını karşılamanın mümkün olmadığını söyleyen Çolakoğlu, “eğitim sisteminin, kamu okullarının çürümeye mahkûm edildiğini” savundu.
Çolakoğlu, 23 okulun 4’ünün bakanlık tarafından yapıldığını dile getirerek, yeni yapılan okulların bahçelerinin “konteynır sınıflarla dolduğunu” söyledi.
Konteynır sınıflarının nedenlerinden birinin de nüfus politikası yoksunluğu olduğunu söyleyen Çolakoğlu, neden nüfus sayımı yapılmadığını sordu.
Nüfus bilinmeden planlama yapılamayacağını söyleyen Çolakoğlu, “Ben vatandaş olarak nüfus sayımı yapılacaksa eve kapanmaya razıyım, pek çok insan da bu şekilde hissediyor.” dedi.
“Kamusal eğitimi sorun yumağı haline getirdiniz” diyen Çolakoğlu, ailelerin ekonomik birikimlerini harcayarak özel okulları tercih eder hale geldiğini, özel okulların katlanan ücretleri ile ilgili bakanlığın adım atmadığını söyledi.
Çolakoğlu, depremle ilgili okulları güçlendirme projesi, yeni okulların yapılmasına yönelik kalemlere bütçede ya yetersiz kaynak ya da hiç kaynak ayrılmadığını savundu.
Kurultay hesaplaşmaları yüzünden okulların bir hafta geç açıldığını bunun da bir ilk olduğunu ileri süren Çolakoğlu, bir pazar gecesi yaklaşık 200 öğretmenin pazartesi günü okula başlaması için görevlendirildiğini, atandığını söyledi.
Çolakoğlu, geçici öğretmen atamalarının adil olmadığını, çalışma barışının gölgelendiğini savundu. Çolakoğlu akran zorbalığı konusunda herhangi bir adım atılıp atılmadığını, burs rakamlarının yeterli olup olmayacağı konularında sorular sordu.
Çolakoğlu, tüm halkı, Türkiye’deki 6 Şubat depreminde yaşamını yitiren “Şampiyon Melekler” için 20 Aralık’ta 18.30’da Namık Kemal Meydanında düzenlenecek eyleme katılmaya davet etti.
CTP Milletvekili Fide Kürşat, bakanlığın bütçesinin “yetersiz olduğunu” söyleyerek, çağdaş eğitim sistemlerindeki oranların gerisinde kalındığını belirtti.
Hükümetin önceliğinin sağlık ve eğitim olmadığının görüldüğünü dile getiren Kürşat, eğitime ayrılan bütçenin yüzde 70’inin personel giderlerine ayrıldığını, yatırım yapmak için yeterli kaynağın sağlanamayacağını savundu.
Hükümetin eğitimde, “çadırda eğitim, konteynırlarda eğitim ve kurultay hesaplarıyla eğitim hakkının bir hafta gasp edilmesi” gibi konulara imza attığını savunan Kürşat, bütçenin, eğitimdeki sorunlara çözüm üretmeye yönelik bir bütçe olmadığını söyledi.
Eğitim politikalarının en geniş kesimler, uzmanlarla oluşturulması ve devlet politikası haline getirilmesi gerektiğin dile getiren Kürşat, “Eğitimdeki eksikliklerin hatalarını bir nesil öder” dedi.
Kürşat, eğitimdeki sorunlara değinerek, eğitim kayıplarının nasıl giderileceğini sordu.
Kamu okulları ile özel okullar arasında okuyan çocuklar arasındaki farkın açıldığını, bakanlığın bu duruma “kayıtsız kaldığını” savunan Kürşat, nitelikli kamusal eğitim zayıfladıkça ailelerin özel okullara, dershanelere yöneldiğini, bu kurumların ücretlerindeki artışların sıkıntı yarattığını, bakanlığın bu konuda da “pasif kaldığını” ileri sürdü.
Nüfusun bilinmesinin önemli olduğunu, planlama yapılmadığını söyleyen Kürşat, nüfus ve deprem tehdidi nedeniyle okulların konteynır sınıflarla dolduğunu belirtti.
Kürşat, özel eğitime ihtiyaç duyan bireylerin yaşadığı sorunlar, akran zorbalığı, teneffüs saatleri, okullarda cep telefonu kullanımı, “sahte diploma skandalı” gibi sorunlara değindi.
CTP Milletvekili Armağan Candan, eğitimin ülkenin bugününü ve geleceğini çizen, belirleyen şey olduğunu, eğitimde ülkede arzu edilen noktada bulunulmadığını, dünya insanı yetiştirme yetisinin yeterli olmadığını söyledi.
Candan, devletin dezavantajlı insanları koruması gereken bir toplum sözleşmesi olduğunu dile getirerek, ülkede eğitim ve sağlık gibi alanlarda halkın hak ettiği hizmeti alamadığını belirtti.
Sosyal adaletsizliğin giderilmesi gerektiğini belirten Candan, toplumun büyük bölümünün zenginlikten pay alamadığını söyledi.
Candan, “ciddi sayıda insanın çocuğunu Kıbrıs’ın güneyinde eğitim almaya gönderdiğini” dile getirerek, bunun sebebinin araştırılması gerektiğini belirtti.
Güzide eğitim kurumlarının sayısının artırılması gerektiğini söyleyen Candan, öğretmen eksikliği nedeniyle ilkokullarda yüzlerce saatin boş geçtiğini, konteynırlar içinde öğrencilerin yetersiz ortamlarda eğitim aldığını belirtti.
Yükseköğretimde sahte diploma skandalına değinen Candan, toplumdaki bozulmanın kişilere sirayeti ve denetimsizlik nedeniyle sektörün tehlikeye girdiğini söyledi.
Candan, yükseköğretimde doğru ve etkin bir yola girildiğinin görüldüğünü, “çürük elmaların sağlam elmalara da zarar verebildiğini” dile getirdi.
YÖDAK ile bakanlığın ilişkisinin ne noktada olduğunu, kurumun eksikliklerine yönelik neler yapıldığını soran Candan, yaşananlardan ders çıkarılması ve tekrarlanmaması için çaba harcanması gerektiğini belirtti.
Lise mezunlarının yüksek eğitimde yurt dışında eğitim almasının önemli olduğunu dile getiren Candan, her yıl yüzlere öğrencinin yükseköğretim için yurtdışına gittiğini, İngiltere ve Amerika dışında da birçok farklı ülkeye eğitim için giden öğrenicilerin sorunlar yaşayabildiğini, buna yönelik KKTC’nin dış temsilciliklerine de görev düştüğünü kaydetti.
Avrupa Birliği’nin 2007’den bugüne Kıbrıslı Türklere verdiği burs imkanından yaklaşık 2 bin gencin yararlandığını dile getiren Candan, bunun Kıbrıslı Türklerin AB vatandaşı olmasının önemli bir avantajı olduğunu, programın kesintisiz devam ettiğini, ülkeye katma değer kazandırdığını belirtti.
Candan, Kıbrıslı Türk ve Rum çocukların birbirini daha iyi tanımasına olanak sağlayan iki toplumlu projelerin engellenmek istediğini savunarak, bunun nedenini sordu.
CTP Milletvekili Asım Akansoy, eğitim hükümetin öncelikli politikası değilse, yapılacak eleştirilerin havada kalacağını belirtti.
“2025 yılının eğitim açısından parlak olmayacağını, bütçe imkanlarıyla var olan durumun tekrar etmesine yol açacağını” söyleyen Akansoy, Kıbrıslı Türkler için eğitimin her zaman önemli olduğunu belirtti.
Akansoy, dünya standartlarında eğitimde geri kalındığını, orta vadeli programında eğitim bölümüne bakıldığında dünyayı yakalamanın mümkün olmadığının görüldüğünü savundu.
“Eğitimde vizyon, hedef sorunu var.” diyen Akansoy, var olan noktayı tekrarlamanın eğitimi ileriye taşmayı sağlamayacağını belirtti.
Akansoy, Nobel Ödülü’nün bu yıl yapay zeka üzerindeki çalışmalara verildiğine işaret ederek, “Beş yıl sonra çok daha farklı şeyleri tartışacağız” dedi.
Eğitimde reformun konuşulması gerektiğini dile getiren Akansoy, ihtiyaç analizi yapılması, başarılı ülkelerin incelenmesi gerektiğini belirtti.
Eğitimin toplumsal misyon, devlet politikası haline getirilmesi gerektiğini kaydeden Akansoy, günümüzde bilgi temelli eğitimin yeterli olmadığını, eğitimde beceri temelli yaklaşımın öne çıktığını söyledi.
Akansoy, eğitim sisteminin, öğrencilere; eleştirel düşünme becerisini kazandırması, farklı kültürlerde çocukların ortaklaşmasını, zihinsel esnekliği sağlaması, iletişim becerilerini artırması, bilgiyi işleme becerisi kazandırması gerektiğini söyleyerek, toplumun üniversitelerden faydalanması, üniversitelerin bilim üretmesi gerektiğini belirtti.
“Bütçenin çok yetersiz olduğunu düşünüyorum” diyen Akansoy, hedefe ulaşmada bunun sorun yarattığını kaydetti.
CTP Milletvekili Biray Hamzaoğulları, eğitime önem verdiğini belirterek, İskele Karpaz bölgesine eğitim adına yaptığı bazı önerilerin gerçekleştiğini söyledi.
Hamzaoğulları, İskele Karpaz’ın üç bölgeye ayrılması gerektiğini, ayrılmazsa icraat götürülemeyeceğini dile getirerek, bölgelerin İskele merkez, orta Karpaz ve Karpaz olduğunu belirtti.
İskele merkeze yaptıkları ziyarette yaşadıklarını söyleyen Hamzaoğulları, 23 kişilik sınıfta farklı dillerde konuşan 14 çocuk bulunduğunu, Türkçe bilenlerin sayısını az olduğunu söyleyerek, öğretmenin nasıl ders anlatacağını, çocukların dersi nasıl anlayacağını sordu.
Bölgede işçi olarak çalışan çocukların durumunun ne olduğunu soran Hamzaoğulları, bu konuda adım atılması gerektiğini belirtti.
İskele Vakıflar Koleji’nin geçen yıl Ulukışla’dan öğrencisi olduğunu dile getiren Hamzaoğulları, “Orada denge çok bozuk” dedi.
Eğitimde eşitliğin nasıl sağlanacağını soran Hamzaoğulları, İskele Vakıflar Koleji’nin bölgeye tam olarak hitap edemediğini söyledi.
Hamzaoğulları, orta Karpaz’da Mehmetçik Ortaokulunun liseye dönüştürülmesi gerektiğini kaydetti.
İskele Karpaz’da eğitim adına atılması gereken adımlar olduğunu dile getiren Hamzaoğulları, bakanlığın bu hamleleri yapması, adımları atması gerektiğini ifade etti.
GAZETELER
16 Aralık 2024GÜNDEM
16 Aralık 2024SPOR
16 Aralık 2024GÜNDEM
16 Aralık 2024SPOR
16 Aralık 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.