Milli Mücadele Vakfı Başkanı Aziz Gülbahar, “ Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun son üç yıldaki toplantılarında Kıbrıs konusunda net bir şekilde ortaya koyduğu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin resmen tanınmasının talep edilmesi politikasının kararlılıkla, kesintisiz sürdürülmesi gerektiğini” vurguladı.
“Bunun dışında izlenecek hiçbir politikanın Türk milleti ve Kıbrıs Türkü lehine yarar sağlamayacağının tarihi gerçekler göz önünde bulundurulur, Rum tutumu incelenirse rahatlıkla anlaşılabileceğini” ifade eden Gülbahar, “ izolasyonlar kalksın demekle, BM gözetiminde yapılacak 4’lü veya 5’li toplantılarla sadece zaman kaybedilir. Yaşayıp göreceğiz. Dolayısı ile bir an önce herkes, tüm makamlar Sayın Erdoğan’ın belirttiğini yapmak için çalışmalıdır” dedi.
Milli Mücadele Vakfı Başkanı Gülbahar açıklamasına devamla şunları kaydetti:
“Milli Mücadele Vakfı olarak milli Kıbrıs davası konusundaki tüm gelişmeleri ve açıklamaları mümkün olan en geniş şekilde takip etmeye çalışıyoruz. Bu bağlamda Türkiye Dışişleri Bakanı Sayın Hakan Fidan’ın çok kritik bir dönemde KKTC’ye resmi ziyaret yapması, KKTC Devlet ve hükümet yetkilileri, bazı muhalefet parti başkanları ile görüşmesi, Maraş’ta incelemelerde bulunması tarafımızdan çok yerine bulunmuş ve memnuniyetle karşılanmıştır. İnşallah özellikle ana muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi Sayın Fidan’ın söylediklerini doğru anlamıştır ve gereğini yapacaktır. Bize göre, Sayın Fidan’ın , ‘ adadaki fiili durum artık hukuki boyut kazanmalıdır. İki Devletli çözüm uygulanmalıdır. Adadaki Türk varlığının statüsü, bağımsızlığı tescil edilmelidir. Bunun dışında başka seçenek yoktur’ şeklindeki açıklaması, gerçekçidir, doğrudur ve tarihidir. Bunun yolu ise, Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun son üç yıldaki toplantılarında Kıbrıs konusunda net bir şekilde ortaya koyduğu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin resmen tanınmasının talep edilmesi politikasının kararlılıkla, kesintisiz sürdürülmesidir. Özelde Kıbrıs Türkü’nün genelde Türk milletinin çıkarına olan Sayın Erdoğan’ın Türkiye Cumhuriyeti Devleti adına ortaya koyduğu bu net duruştur. Bunun dışında izlenecek hiçbir politika Türk milleti ve Kıbrıs Türkü lehine yarar sağlamayacağı tarihi gerçekler göz önünde bulundurulur, Rum tutumu incelenirse rahatlıkla anlaşılabilir. ‘İzolasyonlar kalksın, 3 D’nin uygulanmasını isteriz ‘ demekle bir yere varılamaz, Rum-Yunan ikilisini gerçekleri yani iki Devletli çözümü kabul etme noktasına getirilemez. Yaşayıp göreceğiz. Sayın Erdoğan’ın net duruşu dışındaki söylemlerle, top çevirme tabiri ile ifade edilen diplomatik oyunlarla, BM gözetiminde yapılacak 4’lü veya 5’li toplantılarla sadece zaman kaybedilir. Dolayısı ile bir an önce herkes, tüm makamlar Sayın Erdoğan’ın belirttiğini yapmak için çalışmalıdır. Türkiye’miz, bölücü terör, Irak, Suriye, Karabağ, Libya konularında kararlı çizgisini sürdürerek başarılı olmuştur ancak Kıbrıs konusunu bunlara eklenmezse ciddi bir eksiklik devam edecektir. Oysa, KKTC’nin tanınması konusunda ısrarlı, kararlı, istikrarlı bir tavır ortaya konularak Kıbrıs’ta iki Devletli bir çözüme ulaşılması sonucunu elde etmek mümkündür ve böyle bir sonuca ulaşılırsa 21’ncü yüzyılın Türk yüzyılı olması hedefine ulaşılması mümkün hale gelecektir.”
GAZETELER
10 Ocak 2025GÜNDEM
10 Ocak 2025SPOR
10 Ocak 2025GÜNDEM
10 Ocak 2025SPOR
10 Ocak 2025Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.