Muğla’nın Eskihisar Mahallesinde bulunan Stratonikeia Antik Kenti, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alıyor.

Antik kent, Helenistik, Roma, Bizans, Beylikler, Osmanlı ile Cumhuriyet dönemlerine ait eserlerin bir arada olduğu nadir yerlerden biri olarak dikkat çekiyor.

Kentte bu yıl yürütülen kazı çalışmalarında, Kuzey Şehir Kapısı ve “Kutsal Yol” güzergahında bulunan sütunlar ayağa kaldırılarak, bölgedeki mezarlar da gün yüzüne çıkarılıyor.

Stratonikeia Antik Kenti Kazı Heyeti Başkanı, Pamukkale Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bilal Söğüt, Stratonikeia’nın, Karia bölgesinin en önemli kentleri arasında bulunduğunu söyledi.

Söğüt, dünyanın en büyük mermer kenti Stratonikeia’nın, Anadolu’nun yerli halkları Karialılar ve Leleglere ait yerleşim yeri olduğunu anlattı.

Dini açıdan büyük bir öneme sahip 

Stratonikeia Antik Kenti ve çevresinde binlerce yıllık tarihi geçmişin izlerini bulmanın mümkün olduğunu vurgulayan Bilal Söğüt, şöyle konuştu:

“Kutsal Yol, antik dönemden günümüze kadar kullanılan Lagina Hekate kutsal alanında, törenlerin olduğu dönemde, tören yolları olarak kullanılıyordu. Burası dini açıdan da son derece önemli bir yer. Siyasi merkez Stratonikeia ile dini merkez Lagina’yı doğrudan birbirine bağlayan en önemli kutsal yol. Antik dönemde Lagina’dan çıkan rahipler, önde anahtar taşıyan kız ve arkada koroyla, Kutsal Yol’dan Stratonikeia’ya Kuzey Şehir Kapısı’ndan geçip törenlere katılıyordu.”

Kuzey Şehir Kapısı’nın antik dönemde kentin en önemli yerlerinden olduğunu vurgulayan Söğüt, buranın devamında Lagina Hekate kutsal alanının bulunduğunu söyledi.

“Amacımız turizme kazandırmak”

Bilal Söğüt, kazı çalışması yapılan alanda 3 bin yıllık sürece ait evreler bulunduğunu belirterek, “Bu yıl hem kazı hem de konservasyon çalışması yürütüyoruz. Buradaki sütunları da ayağa kaldırarak düzenlemesini gerçekleştiriyoruz. Çünkü yolun zemin döşemeleri antik dönemde yapıldığı doğal ve otantik durumuyla göz önünde duruyor. Bunları da koruyoruz. Özellikle Roma döneminde lahitler çok meşhurdu. Pek çok bölgeye de buradan lahit gönderildiğini biliyoruz. Amacımız, Kutsal Yol’u dönemin malzemeleriyle gün yüzüne çıkarıp turizme kazandırmak” dedi.

Kaynak: AA