Son yıllarda lenf kanseri oranlarında, ciddi bir artış yaşanmaya başladı. Gençler arasında da görülen lenf kanserinin kesin nedeni bilinmiyor ancak daha çok genetik faktörler, bağışıklık sistemi bozuklukları ve bazı virüslerin etkisiyle gelişebiliyor. Sosyal medya fenomeni Lauren Firenze Gill, boynunun sağ tarafında başlayan ağrıdan şüphelenerek hastaneye gitti. Yapılan taramalar sonucunda kendisine kanser teşhisi konulan Gill, söz konusu belirtinin alkol aldığı sırada ortaya çıktığını söyledi.
Noel partisinde alkol tükettikten dakikalar sonra boynunda bir batma hisseden Lauren Firenze Gill, aynı hissin daha sonra kollarını ve parmak uçlarını da yokladığını fark etti.
Uzman görüşü almak için hastaneye giden Lauren Firenze Gill, yapılan detaylı taramalar sonucunda lenf kanserine yakalandığını öğrendi. Lenf kanseri, damarları ve bezleri etkileyen nadir bir kanser türüdür. Kanser hastaları, alkol tükettiklerinde ağrı, uyuşma veya karıncalanma hissi yaşayabilirler. Bunun sebebi, alkolün etkisiyle damarların genişlemesinin sinir üzerinde baskı yapmasıdır.
Son yirmi yıl içinde 50 yaş altındaki kişilerde kanser oranları yüzde 24 oranında arttı. Özellikle bağırsak, meme ve ağız kanserlerine yakalanan kişilerin sayısında belirgin bir yükseliş görüldü.
Cancer Research UK, 1990’lardan itibaren 25-49 yaş arası bireylerde Hodgkin lenfoma vakaları beşte bir oranında arttığına dikkat çekti.
Hodgkin lenfoma, enfeksiyonla mücadele eden beyaz kan hücreleri olan lenfositlerin anormal şekilde büyüyerek lenf düğümlerinde kitleler oluşturmasına yol açar. Bu hastalığın yaygın belirtileri arasında gece terlemeleri, istemsiz kilo kaybı, yüksek ateş, inatçı öksürük ve kaşıntı yer alır.
Ancak bazı hastalar, hastalık belirtilerini alkol tükettiklerinde fark edebilirler. Sadece bir yudum içki bile, bu hissi tetikleyebilir. Bilim insanları, alkolün kanserli kişilerde bu garip reaksiyonu neden tetiklediğini hala araştırıyor. Bazı teorilere göre alkol, damarların genişlemesine ya da iltihaplanmaya yol açabiliyor, bu da lenf düğümündeki kanserin bir siniri sıkıştırmasına neden olabiliyor.
Bu reaksiyonun yalnızca bazı hastalarda görüldüğünü belirten uzmanlar, kanserin diğer semptomlarının da göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguluyor. Yetkililer, İngiltere’de Hodgkin Lenfoma vakalarının 1990’lardan bu yana, yüzde 38 oranında arttığını belirtiyor. Özellikle 70 yaş üstü bireylerde bu artış daha belirgin.
Genç yetişkinler arasında ise oranlar yüzde 21 arttığı ifade edildi.
Lenf kanseri, tedavi edilmediğinde ölümcül olabilen bir kanser türüdür ancak erken teşhis ve uygun tedavi ile iyileşme şansı yüksektir.
Kanserin Hodgkin lenfoma ve Non-Hodgkin lenfoma olmak üzere 2 ana turu vardır. Tedavi seçenekleri arasında kemoterapi, radyoterapi ve immünoterapiler bulunur ve hastanın kanser türüne, evresine ve genel sağlık durumuna bağlı olarak tedavi planı belirlenir. Erken müdahale ile birçok hasta uzun süre hayatta kalabilir ancak tedavi süreci kişisel farklılıklar gösterebilir.