Hakkari’de, Osmanlı Devleti döneminde inşa edilen 318 yıllık Meydan Medresesi, restorasyon ve çevre düzenleme çalışmalarının ardından yeni yüzüyle ziyarete açıldı.

Biçer Mahallesi’nde 1700-1701 yıllarında dönemin Hakkari bölge yöneticisi İzzeddin oğlu İbrahim Bey tarafından inşa edilen medrese, 1984 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğünce restore edildi.

Hakkari Üniversitesi, kentin en önemli kültür varlıkları arasında gösterilen medresenin turizme kazandırılması amacıyla “Hakkari’nin Turizm Merkezi Meydan Medresesi” projesini hazırladı.

Doğu Anadolu Kalkınma Ajansınca (DAKA) desteklenen proje kapsamında, medresenin çevresindeki bazı ev ve eski yapılar kaldırıldı.

Etraftaki arazilerin istimlak edilmesiyle alanı 4 bin 300 metrekareye çıkarılan medresenin bahçesinde, kentin kültürünü yansıtan, içinde kafeterya ve sergi salonu bulunan Kültür Evi inşa edildi.

Birinci etap çalışmaları tamamlanan medrese, yeni yüzüyle ziyaretçilerini ağırlamaya başladı.

Medreseyi görmeye gelen çok sayıda kişi, öğretim görevlileri eşliğinde medresenin avlusunu, sınıflarını ve diğer bölümlerini gezerek bilgi aldı.

Hakkari Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve Proje Koordinatörü Murat Adıyaman, medresenin, bölgede ayakta kalan en önemli eserlerden biri olduğunu söyledi.

Medresenin halkın hizmetine sunulması için 2015’te üniversiteye tahsisinin yapıldığını belirten Adıyaman, şu bilgileri verdi:

“Buna yönelik projeler hayata geçirildi. Meydan Medresesi, Hakkari’nin Kent Arşiv Etnografya Müzesi’ne dönüştürülecek. Projenin birinci etabında 4 bin 300 metrekarelik alanda çevre düzenlemesi yapıldı, Hakkari Kültür Evi inşa edildi. Medreseyi görmek için kent sakinlerinin yanı sıra il dışından da çok sayıda kişi burayı ziyaret ediyor.”

İkinci etap çalışmaların tamamlanmasıyla ziyaretçi sayısında artış olmasını beklediklerini anlatan Adıyaman, kentin arşiv belgeleri, kitapları, el yazmalarının medresede araştırmacıların hizmetine sunulacağını ifade etti.

Medresenin 500 metrekare alan üzerine inşa edilen sivil mimari yapısında inşa edildiğini anlatan Adıyaman, “Kendi içindeki sütunların birbirinden farklılığı, kapıların hürmetten dolayı alçak yapılması gibi kendine has özellikleri vardır. İçinde 2 mescit ve 11 sınıf bulunmaktadır. Üniversitede alanla ilgili hocalarımız ziyaretçilere eşlik edip bilgilendirmede bulunuyor” dedi.

Ziyaretçilerden İsrafil Günsal da Düzce’den geldiğini belirterek, kültürel varlıkların tanınması için restorasyon çalışmalarının önemli olduğunu belirtti.

Bu tür mekanların ecdadın eğitime verdiği önemi daha iyi kavramalarını sağladığını kaydeden Günsal, şöyle konuştu:

“İlime ne kadar değer verildiğini medreseyi gezdikten sonra bir kez daha gördük. Eski yapıların bir ruhu var. Onun bir de tarihini dinlediğinizde zaman tüneline girmiş gibi hissediyorsunuz kendinizi. Bu ziyaretler o açıdan da önemli. Artık ulaşım şartları kolaylaştı. Zamanı olanların bu imkanları değerlendirerek Hakkari’de ve coğrafyalarımızdaki diğer yerleri gezmelerini, tarihi dokuyu görmelerini tavsiye ediyoruz.”