Arıların yüzde 40’ı yok olma riskiyle karşı karşıya

ABONE OL
Haziran 16, 2019 14:07
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Örgütünün (FAO) 2018 verilerine göre, insan etkileri sebebiyle arılar ve diğer polenleyici türleri nesli tükenme tehlikesi yaşıyor.

FAO’ya göre, arazi kullanımları ve yapılarındaki değişiklik, yoğun zirai pratikler, tek türlü (mono kültür) tarım ve haşere ilacı kullanımı polenleyicilerin doğal yaşamında büyük çaplı kayıp, parçalanma ve bozulmaya yol açıyor.

Haşere ilacı kullanımı arı kolonilerinin hayatta kalabilme direncini düşürüyor. Uzak mesafelerden zararlı hastalıkların yayılmasına neden olan küreselleşme de arı sağlığına ayrı tehdit oluşturuyor.

İklim değişikliği arı popülasyonunu etkiliyor

İklim değişikliği de arı popülasyonuna negatif etki ederken, yüksek sıcaklıklar, kuraklık ve seller gibi aşırı iklim olayları ile çiçeklenme zamanındaki değişimler de polenlemeyi engelliyor.

Dünya genelinde polenlemeye bağlı hasadın yüzde 300 arttığı açıklanırken, polenlemenin başat aktörü arıların toplu ölümlerinin sektöre etkisi bu aşamada ortaya çıkıyor.

Arılar yön bulma kabiliyetlerini reddediyor

Yanlış tarım ilaçları kullanımı, ekolojik sistemin tahrip edilmesi sebebiyle son 20 yılda arıların nüfusu azalıyor. Yok olmamak için savaş veren arılar, doğanın ekolojik yapısının bozulması nedeniyle yön bulma kabiliyetlerini giderek kaybediyor.

Verilere göre, global mahsul hacminin yüzde 35’i polenlemeye bağlı, yüzde 60’ı polenlemeye bağlı değil.

Başlıca küresel mahsul pastası göz önüne alındığında, polenleyicilerin toplu ölümleri, bu pastanın yüzde 12’si kadarının yok olmasına yol açabilir.

Ölümler, mahsulün yüzde 28’inde yüzde 40’tan yüzde 90’a, kalan dilimde ise yüzde 1’den yüzde 40’a kadar kayba sebep olabiliyor.

Patates, havuç ile soğan, sarımsak ve pırasa ailesini kapsayan alyum sebzelerinin, doğrudan olmasa da tohumlarının çoğalmasında polenleyiciler kritik öneme sahip.

81 milyon kovanda 1,6 milyon ton bal üretiliyor

Küresel veriler, dünyada 81 milyon kovanın yıllık 65 bin ton bal mumu, 1,6 milyon ton bal ürettiğini ve bunun 518 bin tonunun ticarete dönüştüğünü gösteriyor.

Polenleyicilerin yokluğunda global mahsul tedariğindeki değişimler, üretici kazancını düşürerek tüketici fiyatlarını yükseltebilir.

Bu yokluk, mahsul üretici ve tüketicilerini yıllık 160-191 milyar dolar, mahsul dışı piyasaları 207-497 milyar dolar net refah kaybına maruz bırakabilir.

Kelebekler de yüzde 31 azaldı

Neredeyse bütün arı türlerinin polenleyici olduğu bilinirken, sinekler, yaban arıları, kelebekler, güveler, buğday bitleri, kirpik kanatlılar, karıncalar, tatarcıklar, yarasalar ve kuşların türleri de az oranla da olsa polenleyici ailesine dahil.

Biyoçeşitlilik ve Ekosistem Hizmetleri üzerine Hükümetlerarası Bilim Politikaları kuruluşunun Uluslararası Doğayı Koruma Birliğine (IUCN) dayandırdığı verilere göre, başlıca global mahsul çeşitlerinin yüzde 90’ından fazlası arılar, yüzde 30’u sinekler ve yüzde 6’dan daha azı da polenleyici ailesinin diğer üyeleri tarafından geziliyor.

IUCN, raporunda açıkladığı Avrupa’daki arı ve kelebek nüfusu verileri, kıta genelinde arı ve kelebeklerin yüzde 9’unun tehdit altında olduğunu, diğer nüfus türlerine kıyasla arıların yüzde 37’sinin ve kelebeklerin de yüzde 31’inin azaldığını belirtiyor.

Konuyla ilgili “Kırmızı liste” yayımlayan IUCN, dünya genelinde arıların yüzde 40’ının yok olma tehdidiyle karşı karşıya bulunduğunu belirtiyor.

Kaynak: AA 

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.