Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları, 23 Temmuz 1919’da emperyalist güçlerin Osmanlı topraklarını paylaşmaya çalıştığı dönemde, Erzurum Kongresi ile Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atılmasını temin etti.

Düşman işgalindeki vatan toprağını kurtarmak isteyen Atatürk ve silah arkadaşları, bu kongre sayesinde ülkenin bağımsızlığa giden yolunu açtı.

Türk milletinin var olma mücadelesindeki kararlılığını gösterdiği tarihi kongrede alınan “Milli sınırlar içinde vatan bölünmez bir bütündür, parçalanamaz” kararıyla, Milli Mücadele yolunda büyük aşama kaydedildi.

Kongrede alınan birçok kararla vatan savunması yapan Atatürk ve silah arkadaşları, hem Ermeni saldırılarına engel olmaya çalıştı hem de Doğu Anadolu’nun Türk yurdu olmasını sağlayacak adımlar attı.

Özel kutlama programları

Kongrenin 100. yılını kutlamaya hazırlanan Erzurum, Cumhurbaşkanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Valilik koordinesinde hazırlanan etkinliklere ev sahipliği yapacak.

Vali Okay Memiş, kongrenin 100. yılına yönelik özel organizasyon düzenleyeceklerini söyledi.

Kentin, Cumhuriyetin temellerinin atılmasında önemli yeri bulunduğunu anlatan Memiş, şöyle konuştu:

“Cumhuriyetin temellerinin atıldığı gazi bir şehirde yaşıyoruz. Bu tarihi şehirde, havai fişek, mehteran gösterileri, Türk Yıldızları ve SOLOTÜRK gösterisi, yamaç paraşütü, kongrenin temsili olarak kortej yürüyüşü gibi birçok etkinlik düzenleyeceğiz. Öte yandan zamanında bu kongreye katılanların ailelerine ulaştık ve onları da burada ağırlayacağız.

Etkinlikler kapsamında halk konserlerinin de düzenleneceğini vurgulayan Memiş, programlara tüm vatandaşları davet etti.

“Ülkemizin sınırları cetvelle çizilmedi”

Kongrenin 100. yıl dönümünü çok önemsediklerini ve ecdada yakışır kutlama yapacaklarını vurgulayan Memiş, şunları anlattı:

“Osmanlı Devleti’nde batıda Belgrad, İstanbul’un muhafazasını sağlıyor, doğuda ise Erzurum. Yani bu iki kent Osmanlı için stratejik öneme sahip. Bu hem Osmanlı hem de Cumhuriyet dönemi için aynı. Atatürk 9. Kolordu ile savaş tecrübesi olan asker ve milletiyle bu mücadeleyi veriyor. O zamanın ruhu ile 15 Temmuz’daki ruh aynı çünkü milletimiz o ruhu bir kez daha gösterdi.”

Memiş, bunların hafife alınacak hadiseler olmadığını ve Türk milletinin bu olayları unutmaması gerektiğini belirtti.

“Bu kahramanlık hadiseleri kolay gerçekleşmiyor. Bu mücadelelerin kolay olmadığını gençlerimize söylememiz gerekiyor. Ülkemizin sınırları cetvelle çizilmedi. Sınırlarımız şehitlerimizin kanıyla büyük bedeller ödenerek çizildi. Bunun için gençlerimize ve vatandaşlarımıza bu tarihi mirası aşılamak en büyük görevimiz.”