Serkan Yalız, Çankaya’daki atölyesinde saatler, oyuncaklar, kuklalar, mutfak aletleri gibi çok çeşitli ahşap objeye şekil veriyor.

Dünyanın en eski sanatlarından biri olan ahşap oymacılığını mühendis gözüyle geliştiren 43 yaşındaki Yalız, boş zamanlarını atölyesinde geçiriyor.

Çoğu zaman oğlunu da atölyeye getiren ve hobisini ona aktarmaya çalışan Yalız, bu konuyla ilgilenen diğer kişilere ilham olabilmek için hem malzeme hem de üretim bilgisini derinleştirmeye çalışıyor.

“En çok dişli mekanizmalar ilgimi çekiyor”

Yalız, ahşapla çok küçük yaşlarda inşaat mühendisi babası sayesinde tanıştığını, onunla inşaatlara gittiği dönemlerde bulduğu ahşap parçalarını şekillendirmeye başladığını söyledi.

Yalız, mobilyacıların malzeme temin ettiği yerlere gittiğini ve çeşitli ahşap malzemeleri keşfettiğini belirterek, şunlar söyledi:

“Çocukken sokakta basketbol oynarken potaya ihtiyacımız oluyordu, ahşap taraflarını ben yapıyor, malzemesini gidip buluyor, kesiyordum. Arkadaşlarımızla projesini yapıyorduk. Böylece hobim benim için bir amaçtan ziyade hayatın içinde, hayatıma renk katan bir uğraş haline geldi.” 

Makine Mühendisliği bölümünü tercih ettikten sonra mühendislik bilgisini ahşap tutkusuyla birleştirdiğini anlatan Yalız, zamanla ahşaptan mekanik objeler üretmeye başladığını söyledi.

Dişli mekanizmaların ilgisini çektiğini söyleyen Yalız, “En çok ilgimi çeken konu başlığı mekanik ahşap saatler. Bu konuya girdikçe saatin tarihçesi, saat nasıl icat edilmiş, dişli mekanizmalar buna nasıl adapte edilmiş, sarkaç nasıl yapılmış, bunların hepsini teorik bilgilerle birleştirerek artık saat mekanizmasının hesaplarını yapar hale geldim. Şimdi kendi tasarımım birkaç saat üzerinde çalışıyorum” dedi.

Oğlu için dijital oyunlardaki objeleri ahşaptan tasarlıyor

Yalız, dijital dünyaya ilgi duyan 10 yaşındaki oğlu Bora’ya hitap edebilmesi için onun sevdiği dijital oyunlardaki objeleri ahşaptan yapmaya başladığını söyledi.

Hem onu dijital dünyadan gerçek dünyaya çekebilmek hem de ahşaba ilgi duymasını sağlamak istediğine değinen Yalız, şöyle devam etti:

“Bir kurgu oyunu var. O kurgu oyununda birtakım el aletleri toplanıyor. Balta, kılıç gibi biraz agresif aletler de olsa yine de kabul ediyoruz. Mesela onların birebir ölçekli modellerini yapıyor, oyuncaklaştırıyoruz. Aslında bir nevi, dijital 2 boyutlu dünya ile 3 boyutlu gerçek dünya arasında bir bağlantı kurmuş oluyoruz. Amacımız onu dijital dünyanın kavramsal dünyasından gerçek dünyaya doğru çekebilmek.”

Yalız, ahşap oymacılığını ticari olarak yapmak yerine, hayatına renk katacak bir uğraş haline getirdiğini belirterek, “Ben bir makine mühendisiyim, makine mühendisliğinden kazandığım bilgi ve beceriyi de sevdiğim bir alanda hobiye dönüştürerek hayatımı daha renkli hale getirmeye çalışıyorum” dedi. 

Kaynak: AA