Hastalık nedeniyle göz damlası kullanmak, oruç tutmaya engel değildir. Bu uygulama oruç bütünlüğünü bozmadığı için kişi rahatlıkla tedavisine devam edebilir. Diyanet, gerekli tedavilerin Ramazan’da ertelenmemesi gerektiğini açıkça vurgular. Göz rahatsızlığı yaşayanların damla kullanımını durdurması, sağlık açısından riskler taşıyabilir. Oruçlu bir kimse göz damlası damlattığında, bozulma söz konusu olmadığından “oruç tutamaz” gibi bir hüküm oluşmaz. Tıbbi gereklilik varsa, tedavi ile oruç arasında bir çelişki meydana gelmediği söylenir. Bu açıdan bakıldığında, dini kaynaklar ve tıp uzmanları aynı görüşte birleşir. Böylece oruç ve tedavi bir arada yürütülebilir.
Oruçlu iken göz damlası kullanmak caiz görülür. Dinî açıdan sakıncalı olan fiiller, yeme-içme ve buna benzer hüküm taşıyan eylemlerdir. Göz damlası ise böyle bir özelliğe sahip değildir. İslam âlimleri, göze ilaç damlatmanın orucu bozmadığını uzun süredir ifade etmektedir. Damla tedavisi, insanların göz sağlığı için önem taşıyabilir ve bu tedaviye ara vermek farklı sorunlara yol açabilir. Diyanet de göz damlası kullanmanın oruçla çelişmediğini söyler. Dolayısıyla hastaların göz damlalarını bırakmaları gerekmeyip, ibadetlerini aksatmadan sürdürmeleri önerilir. Bu yaklaşım, Müslümanlar arasında yaygın kabul görmüştür ve farklı mezhepler tarafından da desteklenmektedir.
Genel hükme göre, göz damlasının orucu bozduğu özel bir durum bulunmaz. Klasik fıkıh kaynakları, göz yoluyla alınan maddelerin sindirim sistemine besin olarak ulaşmadığını ifade eder. Bu sebeple oruç bütünlüğünü ihlâl eden bir eylemden söz edilemez. Bazı ihtiyatlı görüşlerde, damla aşırı miktarda ve bilinçli şekilde yutulmaya çalışılırsa farklı hükümler söz konusu olabilir. Ancak normal ve önerilen kullanımda bu senaryo pratikte geçerli değildir. Çoğu din âlimi ve Diyanet, göz damlasını basit bir tedavi yöntemi olarak değerlendirir. Bu yöntem, orucun ruhuna aykırı bir fiil oluşturmaz. Dolayısıyla oruç ibadeti sürdürülerek damla uygulanabilir.
Göz damlası gibi kulak damlası ve burun damlasının da orucu bozmadığı kabul edilir. Oruçtan beklenen temel yasaklar, ağız yoluyla besin veya su alımıdır. Kulak damlası, kulak zarı geçilmediği sürece mideye ulaşmaz; burun damlası ise sindirim sistemine besin değeri taşıyacak biçimde gitmez. Günlük hayatta bu tür damlaların kullanılması çoğunlukla tıbbi bir mecburiyetten kaynaklanır. Diyanet, bu uygulamaların yeme-içme kategorisine dâhil olmadığını vurgular. Dolayısıyla Ramazan süresince kulak veya burunda herhangi bir sağlık sorunu varsa damla tedavisi oruç bütünlüğünü bozmaz. Mevcut mezhep görüşleriyle de uyum gösteren bu yaklaşım, ortak bir fetva niteliğindedir.
GAZETELER
28 Şubat 2025GÜNDEM
28 Şubat 2025SPOR
28 Şubat 2025GÜNDEM
28 Şubat 2025SPOR
28 Şubat 2025Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.