Mukim bir imama uyan seferi kişi, namazı tam kılar. İmamın dört rekât kıldırdığı öğle veya ikindi namazında seferi olan kişi iki rekâtın sonunda selam verip çıkamaz. Cemaat imama uymakla yükümlüdür. İmam selam verene kadar beklenir ve dört rekât tamamlanır. Hanefî mezhebinde bu durum, “İmam kendisine uyulması için vardır” hadisiyle açıklanır. Yolcu olan kimse, farzı aslında iki rekât kılması gerekirken, mukim imama uyduğu için tam kılar. Namaz geçerli olur ve yeni bir namaz kılmasına gerek yoktur. Bu şekilde cemaat düzeni bozulmamış olur.
Seferi bir imam, mukim cemaate imamlık yapabilir. Dört rekâtlı namazlarda imam iki rekâttan sonra selam verir, farz namazı kısaltır. Mukim cemaat ise selam vermeden ayağa kalkar ve eksik kalan iki rekâtı kendi başına tamamlar. Peygamber Efendimiz Mekke’de seferi iken namaz kıldırdığında bu yöntemi kullanmış, imam selam verdikten sonra “Namazı tamamlayın” şeklinde açıklama yapmıştır. Cemaat, üçüncü rekâta kalktığında kıraat yapar, sonunda tahiyyat ve selamla farzı dört rekât olarak bitirir. Bu şekilde hem imamın yolcu oluşuna hem de cemaatin mukim durumuna uygun bir yol izlenir.
Seferi durumda olan kişi, Cuma namazı kılmakla yükümlü değildir. İstenirse uygun bir camide Cuma namazına katılmak mümkündür. Kılınırsa öğle farzı yerine geçer ve ayrıca öğle namazı kılmak gerekmez. Fakat katılmazsa, öğle namazını seferi şeklinde iki rekât olarak eda etmesi yeterlidir. Bu durum, Cuma’nın yerleşik halka farz, yolcuya ise farz olmamasıyla ilgilidir. Yine de Cuma namazına yetişen ve kılmaya karar veren yolcu, o gün öğle namazını ayrıca kılmaz. Cuma biterse, öğle vakti kısaltılarak iki rekât seferi namazı kılınabilir.
GAZETELER
08 Mart 2025GÜNDEM
08 Mart 2025SPOR
08 Mart 2025GÜNDEM
08 Mart 2025SPOR
08 Mart 2025Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.