Azez’deki Uluslararası Şam Üniversitesinde geçen yıl bir dersliğin açılmasını topladıkları yardımlarla sağlayan Geyve ilçesindeki bir grup esnaf, bölgeyi ziyaret ettikten sonra çadır kentleri de dolaştı, çarşıda alışveriş yaptı.

Bir dükkanda tatlı yiyen grup yedikleri yiyeceklerin parasını ödemek istedi. Tercümanları aracılığıyla müşterilerinin Türk olduğunu öğrenen dükkan sahibi, gruptan para almak istemedi.

Müşterilerinin ısrarına rağmen para almamak için direnen Azezli tatlıcının o anlarını gruptaki bir kişi kayda alıp sosyal medyada paylaştı. Görüntüler, sosyal medyada ilgi çekti.

Ziyaretlerini tamamlayıp Geyve’ye dönen esnaf, duygulandıran anları anlattı.

Esnaf Selçuk Sümer Özel, Geyve ilçesindeki arkadaşlarıyla para toplayarak Uluslararası Şam Üniversitesinde bir dersliğin yapımını tamamladıklarını ve faaliyete geçtiğini söyledi.

Geyve’nin ismini verdikleri dersliği ziyaret ettiklerini belirten Özel, şunları belirtti:

“Orada kız öğrenciler ilahiyat branşı üzerine eğitim alıyorlar. Bizim Suriye’ye gitme sebebimiz buydu. Kampları ziyaret ettik, oradaki yaşantıyı gördük, daha sonra da Azez Çarşısı’na gittik. ‘Burada ticaret nasıl, insanların durumu nasıl?’ diye görelim istedik. Orada alışveriş yaparken tatlıcı kardeşimize rastladık, kendisinden tatlı aldık. Ücretini verdiğimiz zaman bizden parayı almadı. Biz de neden almadığını merak ettik. Tercüman ‘Siz Türk olduğunuz için, Türklere karşı olan sevgisi dolayısıyla para almak istemiyor.’ dedi. Orada para vermek için bayağı uğraştık, arkadaşı zorla ikna ettik. Sonra ziyaretimizi tamamladık.”

“İnsani yaşam standardı olmadan hayat sürmeye çalışıyorlar”

Suriye’de belirli yerleri geçerken kontrol noktaları oluşturulduğunu, “Türk’üz” dendiği zaman hemen yolların kendilerine açıldığını dile getiren Özel, orada Türklerin büyük bir saygı ve sevgiyle karşılandığını anlattı.

Sosyal medyada paylaşılan bazı haberler üzerinden yüzlercesinin üretildiğini vurgulayan Özel, şunları ifade etti:

“Büyük bir topluluk burada töhmet altında bırakılıyor. Buradaki kardeşlerimizin hakikaten hiçbir şeyleri yok. Azez’de binlerce dönüm arazi üzerine çadır denmeyecek naylonlarla üzerlerini kapatıp çamurun içinde elektrik, su yok hiçbir insani yaşam standardı olmadan hayat sürmeye çalışıyorlar. Burada bize düşen bu arkadaşlara sahip çıkmak, kardeşlerimiz bunlar bizim, ilk önce bunu anlamalıyız. Bu bize nasip oluyor.”

“Biz varsak onlar var, biz yoksak onlar yok”

Esnaftan Erdal Gülbayrak da Özel ve arkadaşlarıyla Azez’i ziyarete gittiğini ve burada gördüğü manzaraların kendisini çok etkilediğini anlattı.

Türkiye’de yaşadığı bir olayın da tesiri altında kaldığını ifade eden Gülbayrak, “İş yerime Suriyeli bir arkadaş geldi. Ona Suriye’ye gittiğimi söylediğimde, ‘Suriye’de siz varsanız biz varız, siz yoksanız biz de yokuz.’ dedi. Bir ülkenin vatandaşının bize böyle bir şey söylemesi olağanüstüydü. Biz varsak onlar var, biz yoksak onlar yok.” değerlendirmesinde bulundu.