Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, lokanta ve otellerin toplam hanehalkı tüketim harcamalarındaki payı 2017’de yüzde 6,2 iken, geçen yıl yüzde 6,5 oldu.

Bu dönemde, hanehalkı başına söz konusu kalemlerde aylık ortalama harcama 235 liradan 290 liraya, kişi başına harcama 114 liradan 142 liraya yükseldi.

Ekonomik büyüme ve sosyokültürel değişimlere paralel olarak ev dışı gıda tüketim harcamalarının pazar büyüklüğü giderek artıyor. Sektörün iş gücü talebi üniversitelerin gastronomi bölümleriyle profesyonel aşçılık kurslarından karşılanıyor.

Restoranlardaki yemekleri kendisi yapmak isteyenlerin tercihi de gastronomi kursları oluyor. Özel kursların profesyonel eğitimlerinin yanı sıra, aşçılık, pastacılık, ekmekçilik, pizzacılık gibi eğitimleri hobi olarak almak isteyenler bu kurslardan faydalanıyor.

Amatör eğitim ücretlerinin ders başına 100-150 liradan başladığı, 1 yıla yakın süren profesyonel eğitim ücretlerinin 30-40 bin lirayı bulduğu kurslar sonunda katılımcılara sertifika veriliyor. Restoran ve otellerde işe alımlarda aşçıların sertifikalarının bulunması tercih sebebi oluyor.

Gastronomi bölümleri artıyor

Başkent Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Doç. Dr. Hakan Turgut, ekonomik refahın artması ve sosyalleşmeyle birlikte dışarıda geçirilen zamanın arttığını, bunun da ev dışı yemek sektörünün hızla büyümesine neden olduğunu söyledi.

Türkiye’de aşçılık okullarının ve gastronomi bölümlerinin giderek arttığını belirten Turgut, şöyle konuştu:

“Türkiye’de bundan birkaç sene önce 15 okul varken şu an 76 lisans bölümü oldu. Medyada sürekli yemek programı benzeri yapımların yer alması insanların ilgisini çekiyor ve ekonomik beklenti içine giriyorlar. Bu alanda da zaten boşluk var. Sektör şu ana kadar ‘alaylı’ dediğimiz kişilerin elindeydi, şimdi üniversitelere yayılmaya başladı.”

Gastronomi okuyanların çeşitli yerlerde istihdam oranı yüksek

Turgut, bu konuda üniversitelerde de akademisyen ihtiyacı bulunduğuna dikkat çekerek, gastronomi bölümü okuyanların yüksek lisanstan sonra akademide çalışabilmesinin yanı sıra, hava yolu şirketleri, oteller ve gemiler gibi çeşitli yerlerde istihdam oranının yüksek olduğunu vurguladı.

Belirli bir yaşı aşmış kişilerin tekrar üniversite okumak yerine yemek kurslarını tercih ettiğini söyleyen Turgut, şöyle konuştu:

“Üniversitelerde verilen eğitimlerin sektör-üniversite birliği açısından daha kaliteli olduğunu düşünüyorum ama bu noktada Türkiye’de en önde gelen okuldan diploma almanın bedeli çok yüksek. Kursların ortalama ücreti 30-40 bin lira civarında.”

Turgut, Başkent Üniversitesi çatısı altında Türk Mutfak Kültürü Araştırma ve Uygulama Merkezini (TÜMAR) kurdukları bilgisini vererek, kar amacı gütmeden halkı bilinçlendirmeyi amaçladıklarını, bu yüzden daha uygun fiyatlı kurs verdiklerini belirtti.

“Sinema yerine ‘mutfak workshopları’na gidiyorlar”

Gastronomi konusunda üniversitelerin dışında aşçılık kursları ve workshoplara da ilginin yoğun olduğunu anlatan Turgut, şunları söyledi:

“Artık insanlar sinemaya gitmek yerine 2-3 saatliğine ‘mutfak workshopları’na katılıp hem bir şeyler öğreniyorlar hem eğleniyorlar hem de karınlarını doyuruyorlar. Workshoplar artık büyük şirketlerde motivasyon aracı olarak da kullanılmaya başlandı. İnsanlar bunu bir sosyalleşme ve motivasyon aracı olarak değerlendiriyor, şirket içi beraberlik de bu şekilde sağlanıyor.”